18.Bölüm "Artık sahip olmadıklarım"

2.8K 203 19
                                    

İYİ OKUMALAR 🤍

MULTİMEDİA LİZGE UZUNER

YEVMİYELİ ELEMAN MI? 😦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YEVMİYELİ ELEMAN MI? 😦

"Korkut takım çantası nerede?" Sarp elindeki matkapla beraber salona girdiğinde elimdeki toz bezini sıkıyordum. Yeni evin telaşı bir türlü bitmiyordu. Neyse ki büyük işler bitmişti. Tozlar alınacak, birkaç eşya için çivi çakılacaktı sadece.

"Banyonun önünde görmüştüm en son."

"Eyvallah" deyip geri çıktığında konsolu silerken zil çaldı.

"Hay aksi, buradayken çalsaydı ya!" Söylene söylene yerimden kalkıp kapıyı açtığımda karşımda Alisya'yı gördüm. Elindeki market poşetlerini kaldırarak sırıttı. "Ben geldim!"

Aralanan dudaklarımı elimle örttükten sonra ağır çekimde ellerimi çırpmaya başladığımda suratımda dramatik bir ifade oluşmuştu. O da aynı şekilde bana uyduktan sonra poşetleri yere bırakıp sahte gözyaşlarını siliyor gibi yaptığında yavaş mod da birbirimize yaklaşıyorduk.

"Aha başladılar gene." Korkut'un sitemkâr sesini umursamadan devam ettik.

"Demek geldin ha..."

"Geldim..."

Kendimize özel milyonuncu karşılaşmalarımızdan bir diğerini de bitirip içeri geçtiğimizde kızcağız gelir gelmez benim gibi temizliğe dalmıştı.

Yatak odasının tozlarını alıyorken içeriye Demir girdi. Bir şey söyleyecekken Alisya'yı fark edince dudakları istemsizce kapandığında işini yapan kıza bakakalmıştı. Geldiğini duymadığı için onu birden görmeyi beklemiyordu.

Duruşu istemsizce dikleştiğinde sertçe yutkundu ve doğalına nazaran daha etkileyici bir tonla seslendi. "Polen kıyafet kolisi neredeydi?" Gelişi güzel bir şekilde odaya baktıktan sonra kafasını kaldıran Alisya'yla göz göze geldi.

"Hoş geldin Alisya."

"Hoş buldum Demir."

"Ay şeydeydi o ya!" En son nerede gördüğümü tam hatırlayamadığım için yerimden kalkarak yanına ilerledim "dur bir bakayım." Peşimden çıktığında koridorun sonuna doğru gidiyorduk.

"Heh! Burada." Karanlık odanın solundaki kolilere kısa bir bakış attım. "Evet bu." Arkamı döndüğümde donuk ifadesiyle karşılaştım. Az öncekinden daha farklı duruyordu. Kafası karışık gibiydi. "Bir şey mi oldu?"

Sıkıntıyla elini ensesine atıp kaşıdı "ya beni yanlış anlamanı istemiyorum ama bir şey soracağım."

Dudaklarımı birbirine bastırdığımda kocaman adamın karşımda küçük bir çocuk oluşuna gülmemek için kendimi güçlükle durduruyordum.

Vitrin SüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin