[6] Papatya Katili

31 7 6
                                    

Zehirli kalplerde yeşeren aşk; ölmeye mahkum hastalıklı ruhlara benzer.
-E.A.-

••••

Delice esen rüzgara aldırmadan yanına ilerlemeye devam ettim. Kendini kayalıklara atmış gökyüzü ile birleşen masmavi denizi izliyordu.

Elimdeki papatya buketini olabildiğince rüzgardan korumaya çalışıyordum. Onlar her şekilde çok güzeldi ama yine de dağılmasını istemiyordum.


Son bir kaç adımda yavaşlayıp rahatsız etmemeye çalışarak yanına oturdum. Göz ucuyla yüzüme bakıp bakışlarını aynı yerde sabitledi.

Zaten bana bakmazdı. Gözlerime bakmazdı. Neden bende bilmiyorum? Ne kadar çok istesem de bunu yapmazdı.

Aynı onun gibi denizi izlemeye koyuldum. Papatyaları kucağıma koyup ceketimle etrafını biraz kapattım.

"Seni buraya neden çağırdığımı merak ediyor musun?" Yüzünde tek bir mimik oynamadı. Gülümseyip devam ettim.
"Tamam. Sen konuşma. Sadece dinlesen de yeter benim için."

Bir kaç derin nefes aldım. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Yapmak istiyor muyum onu da bilmiyorum. Ama yapmam gerekiyor. İşte bunu biliyordum.

"Bir kelebek varmış. Gözlerini dünyaya açtığında ilk gördüğü şey güzel mi güzel bir papatyaymış. Onu gördüğü gibi aşık olmuş papatyaya. Ama korkmuş, söyleyememiş. Üç gün sonra öleceğini bile bile kirletmek istememiş sevdiğini. Ölmeden hemen önce dayanamamış ve çıkıvermiş ağzından 'Seni seviyorum.' papatya sonunda duymuş istediği cümleyi. Ama o güzel kelebek son nefesini çoktan vermiş, güzel kanatları bir daha görünmemek üzere kapanmış.
Bunun üzerine papatya neden daha önce söylemediğini düşünüp hasta olmuş kelebeğe olan aşkından. Esen her rüzgarda bırakmış bir yaprağını boşluğa. Her döktüğü yaprakta söylediği tek bir cümle varmış.
'Seni seviyorum'
Ve o günden sonra insanlar papatyalara sormuş. 'Seviyor mu? Sevmiyor mu?' "

Gözümden akan yaşı silip o güzel yüzüne döndüm. Bana bakıyordu ama benim bakmamla kafasını çevirdi. Devam ettim burdan sonra duramazdım zaten.

"Seni seviyorum."

"Seni gördüğüm her papatyanın katili olmayı göze alacak kadar seviyorum. Kaç papatya öldürdüm senin için bilmiyorum. Ama cevap hep aynıydı 'Sevmiyor'. Aslında bende biliyordum beni sevmediğini ama umut işte."

Papatya buketini elime alıp ayağa kalktım. Buketi kalktığım yere koyup bana değmeyen gözlerine son kez baktım.

"Bu buket senin olsun. Biliyorum uğrumda öldürmezsin hiçbirini. Ama olurda denersen diye söylüyorum. Cevap her zaman 'Seviyor' olacak. Kendine iyi bak."

Bir kelebek daha ölmüştü işte. Aşk için büyük savaşlar verilirdi bazen. Ama bu aşk ,savaş değil katliam olmuştu. Güzel papatyaların katliamı...

Acılar ve Umutlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin