"Sadece iyi ve güvende olduğumu bilmek, sana bir ömür boyu yetecek mi Jeongguk?"
Jimin'in ona soğuk gözlerle bakıp da söylediği bu cümle günlerdir kafasında dolaşıyordu.
Neden böyle bir şey söyleme gereği duymuştu?
Neden öyle soğuktu gözleri?
Ona karşı her zaman kullandığı ses tonundan eser yoktu bunu söylerken, o sıcaklığı Neden esirgemişti ondan?
O gün neden o şekilde ortadan kaybolduğunu deli gibi merak ediyordu.
Kral ona ne demişti de öyle perişan bir hâle gelmişti Jimin?
Neden gözleri kızarım şişene kadar ağlamıştı?
Neden ayaklarında derman kalmayana kadar yürütmüştü?
Ve neden günlerdir odasından çıkmıyordu?
Merak ettiği, sormak istediği o kadar çok şey vardı ki. Onun için endişeleniyordu, çünkü Jimin çok üzülmedikçe böyle davranmazdı.
Oysa kralın Jimin'e ne kadar düşkün olduğunu da biliyordu. Aralarında ne geçmişti de bu duruma gelmişlerdi Merak ediyordu. Çünkü Jimin kral da dahil olmak üzere kimseyi yanına almıyordu günlerdir.
Jeongguk derin bir nefes alarak boynuna değen saçlarını topladı ve eğitim alanına gitmek üzere giyindi. Orduya yeni alınacak askerleri Taehyung'la beraber eğitiyorlardı.
Alana geldiğinde Taehyung'un çoktan geldiğini görünce arkadaşının yanına gidip sırtına hafifçe vurdu.
"Prens'le görüştün mü?"
"Hayır, ağabeyiyle ve Seokjin hyungla konuşma fırsatım oldu ama ikisi de onu benimle görüşmeye ikna edememiş. Yine de söyledikleri kadarıyla Seokjin hyung Jimin'e az da olsa bir şeyler yedirebiliyormuş ve onunla ilgileniyormuş. Tabii izin verdiği kadar."
"Neden böyle oldu peki? O kolay kolay kendini bu kadar kapatmaz, ne olmuş?"
"Jeongguk, eğitimden sonra konuşalım."dedi Taehyung sıkıntıyla, sebebini öğrenmişti ve ona nasıl söyleyebileceğini düşünüyordu şimdi. "Eğitimden sonra Jimin'i görmeye kendim gideceğim. Saray omegalarından biriyle konuştum kral yarın gelecek olan misafirleri için hazırlık yaptığından Jimin'le ilgilenecek vakti olmayacak bugün. Sonra bir şeyler içer konuşuruz, tamam mı?"
Jeongguk kafa salladı, "Tamam."
***
Taehyung Jimin'i görmek üzere odasının kapısına gelmiş ve kapıyı nazikçe tıklatmıştı. İçeriden Jimin'in 'istemiyorum kimseyi, sen de git kapıdaki kimse onu da gönder.' diye bağırdığını duyduğunda derin bir nefes aldı. Onunla konuşmak zor olacaktı belli ki.
Sonra kapı açıldı, içeriden Seokjin çıktı. Yorgun bir ifadeyle Taehyung'a baktı.
"Sarhoş, sana kırıcı bir şey söylerse aldırma olur mu?"
Taehyung kafa salladı ve Seokjin çıkınca içeri girdi.
"Sen niye geldin?" dedi Jimin ters ters.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Play with Fire|Jikook
FanficDans etmenin yasaklandığı bir ülkede yıkık dökük bir harabeyi mesken tutup her fırsatında orada kraliyet ailesinden gizli dans eden Prens Jimin, burada bir başkasıyla karşılaşmayı beklemiyordu. İsimden ve yazdığım açıklamadan yola çıkarak kurgu üze...