Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı Çolpan 'ın...
Yuvalarından fırlayacaktı sanki ...
Gerçek olamayacak kadar muştulu bu olaya inanamayan gözlerle bakıyordu .Az önce obasi yok olmaya yüz tutmuş bu kadin , şimdi yerin dibinden göğün tepesine yükselmişti sanki .
Aynı şaşkınlığı yaşayan başkalari da vardı otakta .
Kün ata ve Saltuk , şok içinde bakıyorlardı aynı Çolpan gibi .
Balamir , belki onlardan bile daha şaşkındı. Baharlardır sadece düşlerinde görebildiği bu hatun şimdi karşısında kanlı canli idi .İnanamayan gözlerle bakıyordu Çolpan gibi . Ilk önce yine düş gördüğünü sandı. Sonra gerçekten o olduğunu anladı.
Gözleri doldu , tam gözyaşları düşmeye başlarken kimsenin gömesini istemediği için diğer tarafa çevirdi başını.
Kadin dikkatle izliyordu otaktakilerin yüz ifadelerini .
Akkız ve Batuga işe anlamaya çalışıyorlardı. Kimdi bu hatun ? Neden herkesin beti benzi atmıştı onu görünce ?
Kandaşım demişti Çolpan Hâna . Kandaşı mıydı cidden bu kadın ?
Neden bilmezlerdi , hatta bahsi bile bile geçmemişti şimdiye kadar .Güzeller güzeli bu hatun ; öfkeyle , özlemle ve her ne kadar böyle bir durumda olsalarda bir sevinç kirintisiyla bakıyordu otaktakilere.
Belinden daha aşağıya gelen uzun , dümdüz , kopkoyu kahverengi saçları; simsiyah , büyük gözleri ; delici , net bakışları vardı.Boyu Çolpan Han dan biraz uzundu ve yine Çolpan Hân dan azıcık daha zayiftı .Gerçekten çok güzeldi.
Üstelik farklı bir havası vardı. Insanı içine çeken , tılsımlı bir havası.
Rüzgâra benziyordu bu kadın. Bazen şefkatli esen , bazen fırtınalar çıkartan...
Cesur ve özgüvenli biri olduğu belliydi tavrından.- Kimdir kandaşım obamızı yok etmeye çalışan it ? diye tekrarladı kadın.
Hâlâ şokun etkisinde olan Çolpan , bir sey diyemedi .
Balamire doğru yaklaştı, eğildi kadin .
Yüzü tam onun yüzünün hizasindayken , gözyaşlarını saklamak için çevirdiği başını çenesinden tutup kendine çevirdi. Delici bakışlarıyla,adamın gözlerinin içine baktı.- Bağlı olduğuna göre , bu mudur o albiz ? dedi iğneleyici ve yükses bir sesle.
O olduğunu biliyordu tabiki , yolda almıştı batı gök ün askerlerinin daha saldıracağı haberini .
Kadının gözünün içine bakınca öfkenin içindeki hâyâl kırıklığını gördü Balamir . Belli ki yaptığı ve yapmadığı çoğu şeyi billiyordu.
Bu sırada dışardan gelen kılıç sesleri kesilmişti.
Ayağa kalktı kadin .
- Konuşsanıza , dilinizi mi yuttunuz ; dedi kadin hafifçe gülümseyerek.
-Görende dirilmiş ölü gördünüz sanacak .
Kıkırdadı hafifçe.- A - abla .... diyebildi Çolpan.
Hayır gerçek olamaz , hayal görürüm dimi ?Gülümseyerek ona baktı ablası, bir sey demedi .
Çolpan koşarak sarıldı ablasının boynuna . Gözlerinden yaşlar boşanıyordu şimdi.
-Gerçekten sensin , burdasın , geri geldin .
Daha da sıkı sarıldı ablasının boynuna.
- Bilirdim...
Hayatta olduğunu bilirdim . Söyledim ama kimse inanmadı bana.- Burdayım , geldim kandaşım ; dedi gülümseyerek.
Geri çekildi , kandaşinın yüzünü ellerinin arasına aldı. Gözlerine baktı;
Baş parmaklarıyla kandaşının gözündeki yaşları şildi.
- Artık bir başına değilsin...
Evet , artık bir başına değildi Çolpan.
Anne geyiğin , anne geyiği gelmişti...