Çin Prensi

149 8 3
                                    

19 bahar önce

Güneşin otağı doldurmasıyla uyandı Ayda . Mutlu ve enerjik hissediyordu kendini . Dağa gidecekti çünkü.

Balamirle evlenip dağ hanlığından vazgeçtiği için Toygar Han 3 bahardır kızıyla konuşmuyordu.Sadece kızı üzülmesin diye toyuna katılmıştı.

Yinede sık sık dağa giderdi Ayda , çok özlüyordu dağı .

Şimdi babası bitik yollamıştı, sadece torununu görmek istediğini soğuk bir dille söylüyordu bitikte. Ama Ayda biliyordu babasını , Ayda yı özlemişti. Sadece hâlâ dargındı Aydaya.

Babası kızlarına çok düşkündü, ama Çolpana istemese de biraz sert davranırdı. Evdeşi Çolpanin doğumunda ölmüştü, Çolpana bakınca aklına bu geliyordu hep istemesede . Tabi ki kızının bir suçu olmadığını biliyordu, bu Çolpanı çok sevmesine engel de olmuyordu , ama çok sevdiği evdeşini erkenden kaybetmek çok yaralamıştı onu .

Ayda babasının Çolpana sert davrandığını gördüğünde çok öfkeleniyor, babasıyla kavga ediyorlardı .

Babası ; Çolpan hırçın, başına buyruk bir kız, bazen sert davranmam gerek ona , derdi .

Ayda ise ; Ben de öyle değil miyim baba , bana o kadar sert davranmazsın. Kandaşıma haksızlık etmene izin vermem bilesin , anamızın ölümü elbette ki onun suçu değildir.
Doğmak suç mu ? Anamızın yazgısı böyleydi , ne yapalım?

Sen böyle yapınca Çolpan üzülür baba. Ve sen bile olsan kimsenin kandaşlarımin canını yakmasına izin vermem , diye cevap verirdi Ayda .

Ayda inatçı, başına buyruk, öfkelendiğinde etrafı yakıp yıkabilen , özgürlüğüne çok fazla düşkün , cesur ve burnunun dikine giden bir kızdı. Sertti , zaten dağlı kadınlar narin olmazlardı , vahşi ve sert olurlardı .Ama bunun yanında dağlılar merhametli de olurlardı. Ayda da da vardı bu yüce merhamet. Denilir ya , dağ yüregidir bu işte. Merhametli ve cesur...

Çolpan da huylarını ablasından almıştı. O da inatçı , başına buyruk , cesurdu . Ablası onun bu hallerine gülerdi sadece , kızmazdı . Nasıl kızabilirdi ki , kendi de böyleydi .

Tılsım biraz daha ılımlı ve söz dinleyen biriydi . Ama o da çok cesurdu ve yeri geldimi çokta sert olabiliyordu. Saftı , duruydu , hırslı biri değildi çoğu zaman .

Tılsım Aydadan sadece 1 yaş büyüktü. ikiz gibi büyümüşlerdi. Çolpan ise Ayda dan 3 yaş küçüktü. Tılsım ve Ayda ona ana gibi davranmış , ne yapsa azarlamadan , güzelce anlatmış , her şeyiyle ilgilenmişlerdi . Onlarda anasız büyümüştü ama Çolpanin o eksikligi yaşamasını istemiyorlardı .

Esneyerek doğruldu yatakta Ayda .Yaninda uyuyan adama baktı. En çok istediği şeyden, dağ hanligindan vazgeçmişti onun için. Bu Ayda için belki de hayatının en acı vazgeçişiydi.

Yıllarca dağ hanlığı için eğitmişti kızlarını Toygar Han. Hepsi de çok iyi dövüşür , çok iyi ok atardı. Tılsım göke gelin gidince cok üzülmüştü aslında Toygar Han , ama kızını üzmemek için fazla darlamamıştı.

Bunun üzerine 3 bahar sonra Ayda da gök yabgusuna sevdalı olduğunu söyleyince , küplere bindi Toygar Han . Iki kızınıda göke gelin vereceğine ölse daha iyiydi. Ama Ayda bu , burnunun dikine dikine giderdi .

Yan dönüp izledi biraz evdeşini. Gerçekten çok severdi onu.
Sonra saçlarını okşayıp yavaşça yanağını öptü.
Kalktı, hazırlanması gerekti .

Temizlenip giyindi , saçlarını taradı yarıdan örüp bağladı , diğer yarısını salık bıraktı. Tacını taktı .Yandan bağlamalı, geniş çantasına ihtiyacı olan şeyleri koydu.

DESTAN ♡ ~ Ayda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin