Dersler bitmişti bizde tom'la bahçeye çıktık. Konuşuyoduk ama bende belirsiz bişeyler vardı. Tam konuya girecekken bizimkiler gelmişti.
D: Offff nasıl sıkıcı bi dönem bune etrafta doğu düzgün kız yok.
P: Ya sen nasıl kahpe bi insansın? SENIN KIZ KARDEŞİN ÖLÜMDEN DÖNMÜŞ SEN HÂLÂ KARI KIZ PEŞİNDESİN.
D: Ya sana ne oluyo şimdi sen ne karışıyosun ?
Pansy bozulmuştu.
L: Ne oluyo ya ne bu gerginlik.
D: Gerginlik yok lalincim senin arkadaşın haddi olmayan şeylere karışıyo.
P: Ee ben gidiyim ödevler var.
Pansy beklemeden gitti.
Bende arkasından gideccekken draco kolumu tuttu.
D: Bırak ne hali varsa görsün.
L: Ya ne oluyo sana dray sakin ol biraz kızı kırdın farkında mısın gidip gönlünü al kalbini kırmadan.
Draco oflayarak gitti.
Adrian blaise mattheo Tom ve ben kalmıştık.
L: Ne oldu draco'ya
B: Ya baban biraz ayarlamış galiba.
L: Offff yine mi ya. Yeter artık.
B: Tamam sen boşver.
L: Nasıl boşvereyim. Kardeşim o benim. Ailemle ilgili bişey. Ben odama çıkıyorum babamla konuşucam.
A: Gelmemi ister misin ?
Mattheo bakışlarını adrian'a çevirdi.
L: Yok ben yalnız konuşmak istiyorum.
A: Sen bilirsin e beraber çıkalım o zaman bende ordan odaya geçiyim.
Mattheo sinirlenmeye başlamıştı.
L: peki.
Adrian ile birlikte yürümeye başladık.
Odama geldiğimde telefonu elime alıp babamı aradım.
LM: KIZIM ne oldu ?
L: Dracoya ne söyledin.
LM: Ne söyleyeyim basit birsey ölüm yiyen olmasını.
L: bak bu konuyu o kadar çok konuştuk ki yeter cocuk istemiyo zorla bisey yapamazsın.
LM: GAYETTE YAPARIM AYRICA SENİDE ÖLÜM YİYEN YAPICAM.
L: Rüyanda görürsün babalığı yapamayan iğrenç insan.
Telefonu kapatıp masaya koydum. Sinirime hakim olamayıp aile fotosu olan fotoğrafı fırlatıp kırdım.
O sırada kapı çaldı. İçeriye Adrian girdi.
A: İyi misin
Fotoğrafı yerde görünce. Yanıma geldi.
A: Tamam sakin ol boşver.
Fotoğrafın yanına gidip camları toplamaya başladım.
L: Siktir.
A: Ne oldu.
L: Elimi kestim.
A: Ya kızım dikkat etsene ya gel aşağıya gidelim hem yarabandı yapıştırırız.
L: Tamam olur.
Adrian ile birlikte aşağıya bahçeye inip oturduk. Adrian elime pansuman yapmaya başladı.
İzlenme hissine kapıldığımda gözlerimi oraya çevirdim.
Mattheo sinirli bi şekilde izliyordu.
L: Ee Adrian yeter ya çok küçük zaten yarabandını yapıştırıp bizimkilerin yanına gidelim.
A: Peki
Adrian yarabandını yapıştırıp elimi bıraktı.
Bende ayağa kalkıp bizimkilerin yanına gittim. Daha doğrusu mattheo'nun yanına.
Mattheo bana bakarken. Arkadan elimi beline koydum. Sonra biraz yumuşayınca elimi çektim.
Bizimkilerle bayağı sohbet ettik. Sonra herkes odasına çıkmaya başladı.
Bende odama girdiğimde kapıyı kapatacakken biri ayağını araya koydu. Kapıyı açıp baktığımda mattheo gelmişti.
Gülüp içeri girdi.
L: Vaaay bende bana çok sinirlisindir diye düşündüm.
M: Ben sana sinirliyim zaten ama o adirana daha fazla sinirliyim.
L: Bizim sevgili olduğumuzu bilmiyo o yüzden böyle samimi yoksa zaten uzak durur.
M: Söyleyelim o zaman.
L: Bak ortada hâlâ kapanmayan bi olay var. Bizim böyle bişeyi söylememiz saçma en azından 1 2 hafta.
M: Peki.
L: Kırılma bana ya lütfen ben seni çok seviyorum.
M: Bende seni seviyorum sevgilim.
L: Şey benim sana bişey söylemem lazım.
M: Nedir?
L: Ya Harry ee yani beni seviyormuş.
M: Ney? NASIL NE ZAMAN SÖYLEDI BUNU.
L:Hatırlamıyorum ama yani boşver zaten ben bisey demeden sen geldin.
M: O gün mü.
L: Evet.
M: Ya bu millet ne böyle neyse yarın sakın yanımdan ayrılma.
L: Tamam tamam.
Mattheo'ya sarılmak için parmak uçlarımda durmam lazım.
L: Hadi git artık Tom farketmesin.
M: Gidiom ben.
Mattheo giderken dudaklarına bi öpücük kondurup kapıyı kapattım.
M: Heeey!
Gülmeye başladım kapıyı kitleyip banyoya girdim. Geceliklerimi giyip uykuya daldım.
Oy vermeyi unutmayın
