Bölüm 24

5.5K 396 71
                                    

24

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24. BÖLÜM

Sessiz bir şekilde mutfakta sandalyede otururken Afran'ın yaslandığı tezgahta telefonuyla konuşmasını izledim. Bu sırada Afra ve Melissa'nın kahkaha atmasıyla salona doğru baktım. Tekrar Afran'a baktığımda ciddiyetle karşı tarafı dinlerken bana bakıyordu.

"Anladım, düzenli olarak size sonuçları gönderirim." dediğinde daha bir merakla onu izledim. "Tamam, harika." dediğinde merakla dirseklerimi masaya koyup öne doğru geldim. Hareketime karşı gülerek karşılık verdi. Hemen sonra da telefonu kapatıp tezgaha bıraktı.

"Güzel bir şeyler mi acaba?" sordum. Kafasını sallayıp bana doğru ilerledi. Hemen karşıma oturup arkama baktı.

"Fazlasıyla harika." dedi tekrar bana bakarken. Ama konuşmak yerine bana gülümsediğinde masadaki eline dokundum.

"Ya çatlatmada söylesene!" tepkime kahkahayla karşılık verdi.

"Sen beni habersiz bırakırken iyiydi."

"Ya Afran, o konuyu açmasana pişmanım biliyorsun." dediğimde elimi tuttu.

"Biliyorum ve bunu bir daha yapmaman için yüzüne vuruyorum."

"Yapmayacağım. Hatta kötü bir şey olursa ilk sana geleceğim, tamam mı?" sorduğumda kafasını salladı.

"İyi. Ne durumda olursan ol, ilk bana geleceksin." dediğinde hemen kafamı salladım. "Güzel. O zaman biraz önce doktorla konuştum ve senin devamlı olarak kendisiyle iletişim halinde olmanı, her sorun yaşadığında ya da yaşamak üzere olduğunda muayene olman gerektiğini söylüyor. Bu sayede doğum sırasında sorun yaşamayacağını olması gerektiği gibi müdahale edebileceklerini söyledi."

"Yani bu devamlı hastaneye gideceğim anlamına mı geliyor?" sorduğumda oturduğu sandalyeden kalkıp bana doğru geldi.

"O yüz ifadesini yapma, mecbur olduğunu biliyorsun." dedi elini enseme koyup alnımı öperken.

"Sen de benimle gelecek misin?"

"Tabi ki de." dedi hiç düşünmeden. Bu tepkisine gülerek ayağa kalktım. Dudağını öpüp boynuna sarıldım.

"Çabuk kabul ettin ama bu sözünü tutamayacağın anlar olacak. Yani bana söz verme." iki elini de belime koydu.

"Hayır, tutacağım. Her zaman ne için gidersen git, hastaneye her gittiğinde yanında olacağım." tek kaşımı kaldırdım. Küçük bir buse bırakıp, "Toplantıdaysam iptal ederim, hastaysam sorun değil, yakınında olmam ama yanında olurum hatta başka ülkedeysem seni asla yanımdan ayırmam. Kalbim gibi."

"Kalbin gibi. Sevdim bunu!" dediğimde gülümsemesi daha da artı. Gamzesi yok ama harika bir gülüşü var. "Eğer sözünü tutmazsan bunu sana hatırlatırım."

"Hatırlat ama bu senin için zor olacak." kahkaha attım.

"Bu Sarıkan'ın kendine güveni hoşuma gitti."

Yanlış Kedi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin