İlk bölümü beğenirsiniz umarım 💗
Ve ben yazmaya başlıyorum eğer ki güzel bulduysanız oy vermeyi ihmal etmeyinSabahın gün aşımsı gökyüzüne bakarak uyandım .Hayat güzeldir ama yaşayana güzeldir .Bizim gibi garibanlara yüzünü güldürmez bile .Bazen bu halime bile şükrediyordum .Evet belki fazla arkadaş ortamım olamayabilir fakat bir kaç tanıdığım olmasına bile şükrediyordum.Belki günün birinde ben de kendi ailemle güzel vakitler geçiririm .Bulursam ailemi ilk istediğim birlikte güzel vakit geçirmek .Her zaman hayallerimle yaşadım bu hayatı ,ama artık bende hayatın keyfini sürmek istiyordum .Sadece hayallerim hayal kalmasın gerçekleşsin istiyorum .Ama ben başarırım ,kendime olan güvenim beni her zaman destekledi ,beni güçlendirdi .Ben bu sayede 20 yaşıma kadar gelebilmiştim .Beş-altı yaşlarımda üvey ailemi kaybettim .Onların arkasından çok üzülsemde hayat devam etti .Geri bakmadan ilerledi ilerlemeye devam ediyor .
Bugün üniversitesi hayatımın ilk günüydü.Bu yüzden normalden daha da erken uyanmıştım geç kalmamak için.Hızlıca yatağımdan kalkıp odamın camını açtım ve biraz hava aldım .Gökyüzünü seyretmek bana huzur veriyordu .Ne de olsa gökyüzünde benim bir ailem yaşıyordu.Gökyüzüne yaklaşık altı yıl önce ucmuşlardı.Ve geriye bana büyük bir miras bırakmışlardı bu yüzden kendime ait bir evim vardı. Tabi ki şuan durumum iyi de olsa çok zor durumlar geçirmiştim .Üvey ailemin öldüğü ilk zamanlar sokaklarda ve yurtlarda yaşamıştım .Benim için çok zor dönemlerlerdi.Bir daha böyle bir dönem geçirmemek için Allah'ıma lütuflarımı günün her zamanı dua ederek teşekkür ediyordum bir daha gelmemesi için ...Üvey ailem dememe bakmayın kendi ailem olsaydı belki böyle güzel yaşamım olmayabilir di kim bilir . Üveyliğimi hiç bir zaman hissettirmeyen annem ve babama her gün dua ediyordum .Şuanda bir abim var o yurt dışında bir CEO olduğu için sadece arayarak iletişim kuruyordum .Yılda bir iki kez ziyaret ederdi beni . İkimizde birbirimizi çok sevdiğimizi kalbimizden hissediyordum . Düşünceler beni hapseder iken dışarıyı izlemekten üşüdüğüm için camı kapayarak banyoya giderek sıcak bir duş aldım. Soğuk havaların vazgeçilmez ikilisi sıcak bir duş ve sıcacık bir kahve ikisi gerçekten çok güzel oluyordu .Duştan çıkar çıkmaz bornozumu giyerek kendime hızlıca bir sandivinç hazılayarak yatak odama girip okula uygun olabilecek bir kaç parça kıyafetimi giyerek çantamı sırtıma atarak ev anahtarımı da unutmamak için elime aldım ve evden çıktım.
Şuan ki kombinim tam da kış havası katıyordu . İçime kahverengi tonunda bir yakalı sweat giydim altıma ise jeon siyah kot pantolon giydim .Üşümemek için üzerime siyah bir çeketimi giydim .Okulun başlamasına yarım saat kalmıştı ve ben daha ehliyetimi alamadığım için mecburen güvendiğim bir taksiciyi çağırdım.Gelir gelmez okulumu tarif ettim ve yaklaşık on dakika sonra okuluma gelmiştim .Okul tam karşımda idi .Zile daha yirmi dakika vardı bu sayede kendime hazırladığım sandivinçimi bir köşeye oturup tıkınabilirdim ve tıkanacaktım da çünkü çok açtım.Bahçesi çok büyüktü hemen her yerinde banklar vardı bende bankalardan birine gidip çantamdan sandivinçimi alıp yemeye başladım .Bir yandan da saatime bakmaya çalışıyordum .Dersin başlamasına beş dakika kala konferans salonuna çağırdılar .Hızlıca çantamı koluma takıp tarif ettikleri konferans salonuna gittim .Herkes için boş koltuklar vardı.Orta sıraların birisine geçtim .Önlerde oturmayı fazla tercih etmezdim genelde.Herkes konferans salonuna girince müdür konuşmaya başladı.İşte standart okulun ilk günü ve birinci sınıf öğrencisi olduğumuz için . Yaklaşık beş dakika sonra yanımda ki boş koltuğa birisi oturdu . Sanırsam geç kalmıştı ki zaten birazdan sınıflarımıza ayrılacaktık.Tekrardan müdürü dinlemek için başımı müdürün konuştuğu kürsüye çevirdim."Hey yanımda ki esmer kız çok mu geç kaldım ? Acaba müdür neler söyledi önemli bir şey mi ?"
Sesin geldiği yöne doğru çevirdiğimde biraz önce yanıma oturan kişiden geldiği anladım ve sorusuna cevap verdim .
"Evet sanırım biraz geç kaldın ama müdür önemli bir konu hakkın da konuşmadı"
Kısa bir sessizlik sonrası yine soru sormak için koluma dokunduğunda sirkelenerek ona doğru döndüm .
"Şey ....ıhmm acaba hangi sınıfta olacağımızı söyledi mi ?" Sessiz bir şekilde sorduğunda
"Yok söylemedi zaten girişte yazıyor" dedim ve müdür dağılacağımızı söyleyip sınıflarımıza çıkabilaceğimizi söyledi .Ardından herkes oturdukları erden kalkarak sınıflarına çıkmak üzere kapıya bir hücumla giriştiler .Kalabalık azalınca bende geç kalmamak için kapıya doğru yöneldim ve hangi sınıfta olduğumu öğrenmek için giriş kapısına gittim .Benim gibi çoğu kişi de burada sınıflarına bakıyordu .Sıra bana gelince kapıya asılmış olan kağıtta ismimin yazılı olduğu sınıfı aramaya başladım ve ben 3.katta derslik beşteydim hızlıca sınıfıma gittim ve sınıfın kapısı açık olduğu için direk içeriye daldım .Arkaya doğru uzanan sıraları görünce çok şaşırdım ben hayatımda hiç bu kadar güzel bir sınıf görmemiştim daha doğrusu liseyi zaten dışardan okumuştum bu yüzden şaşırmam çok normaldi .Hep hayalim olan arkaya yakın olan ortalardan bir sıraya oturdum ve zil çaldı .Zil sesi çok hoştu bu melodiyi sonsuza kadar dinliyebilirdim .Sınıfta bir sürü kişi vardı ve hepimiz sanırsam sevgisiz profösörü bekliyorduk ...
Sınıfa konferans salonunda yanımsa oturan soru soran o çocuk vardı .Sanki benim yanıma geliyor gibi hissetim bu yüzden ona doğru bakmamaya özen gösterdim .Birden yanıma dikilince benimle oturacağını anladım ve çantamı kendime doğru çektim. Yanıma oturduktan sonra konuşmak için ses tonunu ayarladığını hissedebiliyordum.Ve hissim doğru çıktı ki konuşmaya başladı.
"Hey esmer kız ben Arda"Esmer kız ne alaka ?Hem ben esmer bir insan değildim bile beyaza yakın bir ten rengim vardı .Ülkemizde olan sapık insanlar olduğu için kendimi güvene almam gerekiyordu bu yüzden bir erkekle arama mesafe koymalıydım sınıf arkadaşım olsa bile .Ve yapacaktım da benim yaşımda ki kızların bilinç altına tatlı bir erkek roline girerek kızı kendine etkilemeye çalışıp sonra da kadın katliamı yaşanıyordu maleesef ülkemizde .Ve bir çok ülkede bu şekilde.
"Merhaba Arda öncelikte gördüğün üzere ben esmer bir insan değilim .Üstelik tanımadığın bir kişiyle konuşma çabaların benimle konuşabileceğin anlamına gelmiyor...Sıra arkaşı olabilir yani sadece kalıplaşmış bir kelime yoksa arkadaş değiliz.Konuşmamak üzere" Diyerek ona yüz çevirerek konuşmasına izin vermedim .
Şuanda rezil gözüküyordum .Ergen olarak gözüktüğümü bir kaç saniye içinde düşünmeye başlamıştım .Arkadan bir kaç kızın benim hakkımda kötü söylendiklerini duydum ve kavga edip ünide ki ilk günümü mahvetmek istemedim ve içeriye profösörün geldiğini gördüm ve artık benim için hayat yeniden başlamış gibi oldu ....
BİR AY SONRA
Herşey güzel geçmişti son bir ay .Hala annem ve babamın yokluğuna alışamamış olmamı saymasak .Her gün okuldan sonra evime gelir bir duş alır evden geri çıkar kütüphaneye gider ders çalışırdım .Gece evde tek başıma korktuğum zaman abimi alırdım ve her seferinde de ben uyuyana kadar şiir okur ve ben uyuyunca telefonu kendisi kapatırdı .Abim için Allahıma şükran duyuyordum ya abim olmasaydı tek başıma olurdum bu koskoca dünyada ...
Üniversite hayatımın ilk ayında iki üç kişiyle arkadaşlık kurabilmiştim .Açalya ve Betül arkadaşlarım ile saatlerce ders çalışmak için kütüphaneye giderdik .Açalya ve Betül aynı evde kalıyordu .Betül'ün ailesi yurt dışında yaşıyordu .Açalya'nın ailesi ise Tokatta yaşıyordu .İkisi arkadaşlarmış aynı ortaokul zamanından beri ....Fakat her şey yolunda gitmiyordu evet arkadaşlarım olmuş olabilirdi fakat güvenemiyordum .
Güvenmek için daha erken olduğunu düşünüyordum .
Olayları anlatmak için
Galiba ben aşık olmuştum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlıklarımın Cehennemi -Devam Edecek-
ChickLit"Ben kendi kızıma sahip çıkamadım...Affet beni kızım" ~Ferda Kendi elleriyle geçmişini kazayarak bugünlere geldim.Kimsesizdim düşünce kaldırmak için yanımda kimseye yoktu sadece o vardı .O beni hem öldüren hem de seven tek kişiydi .Beni öldürmesini...