GİRİŞ

1.6K 56 57
                                    

NOT: Bu kurgu şiddet, kan, cinayet, canilik içermektedir. Karakterler sağlıklı bir psikolojiye sahip değillerdir. Psikolojik olarak tetiklenecek kişiler bu yazıdan sonra devam etmesinler.

Yukarıdaki açıklamayı okudun değil mi?

Tamam, şimdi başlayabilirsin. Başladığın tarihi bu satıra yazabilirsin.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dünya kötü bir yer.

Hayır, dünya değil insanlar.

İyi insanların da olduğu iddia edilir ama bu iyiler kötüleri bastıramayacak derecede azdır.

İyi insanlar yoktur, herkes kötüdür. Herkesin içinde dışarıya çıkmak için sabırsızlanan bir şeytanı vardır. Şeytanına sahip çıkamayıp bunu dışarıya çıkaranlar dünyayı korkunç bir yere dönüştürüp birkaç yıl yaşayıp ölecek olan kişilerin ruhlarında onarılmaz yaralar bırakırlar.

O kişilerin ruhlarını hiç kimse iyileştiremez, o yaralar zaman geçtikçe daha çok mikrop kapar. Dikiş tutmayacak kadar açılır ve sonunda acı hissettirmez, zevk verir.

Acıdan zevk alanlar daha çok yaralanmak ister. Başkalarını da yaralamak isterler. Başkalarını yaralamak için zarar vermeleri gerekir ve bunun için de kötü biri olmaları gerekir.

Bir insanın kötü bir insana dönüşmesindeki insan başka kötü insandır. Bu bir kısır döngüdür, kimse önüne geçemez.

Kötülük, Kabil'den doğdu ve ölümsüz oldu.

Elimdeki viski kadehiyle, siyah deri koltuğa oturmuş karşımdaki bu yaşlı adamın hamle yapmasını bekliyordum, sabrımı sınamaya başlamıştı. Dünya satranç turnuvasında değildik. Masadaki satranç saati onun aleyhine akıyordu. Oyun şu an ikimiz için de aynıydı ama tek bir hamle her şeyi değiştirmeye yeterdi. Onun yaptığı hamle değiştirmeye yetmezdi. Ben viskimden bir yudum alırken o filini kalemin önüne sürerek kalemi tehdit etti. Bu tehdit önemsiz bir tehditti.

Gözlerini gözlerime dikerek "o kadını nasıl kendi yanına çekmeyi düşünüyorsun?" diye sordu.

Tahtayı inceleyip kazanç hamleleri hesaplarken "kaçırarak" dedim.

Şaşkın bakışlarla yüzüme baktı.

Gülerek "şaka yapıyorum" dedim. "Sadece dikkatini dağıtmaya çalıştım. Sen de biliyorsun ki satrançta rakibin dikkatini dağıtmak çok önemlidir."

Kalemi üç hamle geri çektim.

Tahtaya bakarken, "senden her şeyi beklerim" dedi.

Histerik bir kahkaha ile "kaçırmama gerek kalmayacak, kendi ayaklarıyla gelecek."

ÖLÜM HAMLELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin