"Kral Jung, ben onur duydum ancak biz daha yeni tanıştık ve bu biraz fazla hızlı olmadı mı?" Doyoung kırmızı yüzünü saklamak için hafifçe eymiş ve ayakkabılarını izlemeye başlamıştı ne demesi veya ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Jaehyun gözlerini, prensin ayakkabılarını izleyen gözlerinden çekmezken dişlerini sıkıyordu. Hemen saraya geri dönmeye ve sinirlerine daha fazla hakim olmak zorunda kalmamaya ihtiyacı vardı bu yüzden de ortam daha fazla garipleşmeden saraya dönmeliydiler.
Jaehyun, Doyoung'ın pelerinin başlığıyla prensin yumuşak saçlarını kapatmış ve onu öylece arkasında bırakarak saraya doğru yürümeye başlamıştı. Jaehyun ne kadar arkasını dönmeyip onu umursamıyormuş gibi yapsada bütün dikkatini prensin adım seslerine vermişti prensin asla kendisinden beş adım arkasında kalmasına izin vermeyip prens yavaşladığında o da adımlarını yavaşlatmıştı saraya girene kadar. İkisi de saraya girdikten sonra Jaehyun bir anda ortadan kaybolmuş, sarayın geniş koridorunda ilerlerken peşindeki muhafızlara Mark ve Lucas'ı acilen çalışma odasına çağırmaları için öfkeyle bağırmıştı.
♔
Kral Jung aceleyle ve panikle odasına giren ikiliye dönüp oturduğu koltuğa iyice yerleşmiş, gözlerini kapatmıştı.
" Kral Dongjoon ve veliaht prense bir toplantı yapmak istediğimi söyleyin. Onlara yardımıcı olamayacağımı söyleyeceğim. Saraylarına dönsünler."
"Yani prens Doyoung'dan vaz mı geçiyorsunuz?" Mark ne kadar çocukluk arkadaşının bu öfkeli halinden korksada kendini sormaktan alıkoyamamıştı uğruna onca şey yaşadıkları prensten bu kadar kolay vazgeçicek biri asla olmamıştı en yakın arkadaşı. Üstelik açgözlü ve inatçı bir kraldı Jaehyun asla elindekiyle yetinemezdi her zaman beğendiği şeyi isterdi. İstediği şey olana kadar da asla pes etmezdi ve Mark haklıydı bunu Jaehyun'un bir anda gözlerini açmasından ve oturduğu koltukta yüzünde hafif bir sırıtmayla dikleşmesinden anlayabilirdiniz.
"Hayır ailesi evlerine dönebilir. Doyoung hiç bir yere gitmiyor o benimle burada kalıcak."
"Bu konudan emin misiniz? Kralım size saygısızlık etmek istemem ancak prensi bu konuda nasıl ikna ediceksiniz?"
" Artık onu ikna etmekle uğraşmayacağız daha fazla sabrım kalmadı."
"Peki yeni plan ne, böyle davranarak onu korkutabilirsiniz."
" Yeni bir planım falan yok. Yeterince bekledim ve daha fazla onların keyfini bekleyemem. O aptal veliahta bir şans vermiştim ama o bu şansı kullanmamayı seçti. Doyoung'ı benden almak için her şeyi deneyecek bu yüzden hala onunla konuşmadı."
" Haklısınız kralım peki toplantıyı ne zamana ayarlayalım?"
"Hemen şimdi ve Lucas, Doyoung'ın kaçtığı o duvarı biliyorsun değil mi?"
"Evet biliyorum. Prensin odasından gözüken yer."
"Güzel, oraya iki tane asker görevlendir. Sabah akşam o duvarın önünde nöbet tutsunlar. Bir daha Doyoung'ın kaçamayacağına emin ol."
"Elbette majesteleri."
♔
Kral, Doyoung'ın beklediği tepkilerden hiç birini vermemişti, sessizdi. Johnny'nin tarif ettiği gibi biri şu anda sarayı başlarına yıkardı ancak Jaehyun duruma olgun sayılabilecek bir tepki vermişti.
Kralın durumu olgun bir şekilde karşılamış olmasına rağmen prens bundan sonra Jaehyun'un yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Konuşacak birine ihtiyacı varmış gibi hissediyordu ancak kimseyi rahatsız etmek istemediği için kral Jung gözden kaybolduğu gibi direkt odasına çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think of Dawn
RomanceKral Jung Jaehyun her zaman istediğini alırdı ve bu sefer hedefi Kim krallığının en küçük prensi Kim Doyoung'dı. ♔ Jaedo