3 ♔ Don't you know I'm a boss that leads you

185 22 15
                                    




Diğer yandan her şey kral Jaehyun'un planına göre gidiyordu bütün krallıklardan soylular onu ziyarete geliyordu. Özellikle de prens Doyoung... Bu da yeni planının ilk adımını başarıyla attığı anlamına geliyordu.

Flashback
Jaehyun uzun zamandır üstünde çalıştığı planı sonunda uygulamaya başlamıştı. Her ay babasıyla beraber düzenli bir şekilde halkını ziyaret eden prens Jaehyun son ziyaretlerinde sevgili babası kral Dongjoon için büyük bir sürpriz hazırlamıştı.

Tam pazar alanın en kalabalık olduğu saatlerde prens Jaehyun belindeki kılıcı ışık hızında yerinden çıkararak önünde yürüyen kralın kalbine saplamış ve anında yere yığılan kralın derisini acımasızca yüzmeye başlamıştı. Kralın kanlar içinde parlayan tacını yüzünde alaycı bir gülümsemeyle yerden alarak başına takmış ve işaret parmağını organlarını delik deşik ettiği bedenden geri kalan et parçalarının üstünde gezdirmişti. Jaehyun, işaret parmağına bulaşmış kana bakıp gamzelerini göstererek gülümsemiş ve parmağındaki kanı keyifle yalamıştı. Bütün bu süreç içerisinde önceden kendi tarafına çektiği muhafızlar kimsenin pazar alanını terk etmesine izin vermemiş ve bütün bu olanları kadın, erkek, genç, çocuk herkesin izlemesini sağlamışlardı. Böylece Jung Jaehyun genç yaşında kral olmuş ve ne kadar tehlikeli olduğunu herkese göstermişti.

Jung krallığı, veliaht prens Jaehyun'un, kral Dongjoon'u öldürmesiyle ülke büyük bir kargaşa içine girmişti. Halk arasında yakışıklılığı ve kibarlığıyla ün salmış bu kadar asil bir prensin babasını canice öldürmesiyle birlikte tahta geçmesi; hemen ardından da katı kuralları, zekası ve acımasızlığıyla iyice güçlenmesi çok sürmemişti. Krallıklar ise Jung Jaehyun'un tahta geçmesini kutlamak için akın akın onu ziyarete geliyordu. Çoğu bu ziyaretten hoşlanmasada böyle bir kralın düşmanı olmak istemedikleri için mecburlardı. Yakında kral olacak olan veliaht prens Johnny'de bu kategorideydi onunla tanışmak bile istemiyordu fakat kral Jung'ın  yaptıkları  şeyler insanları o kadar korkutuyordu ki asla kalabalık alanlarda konuşulmuyordu bile. Zaten çoğu ülke halklarını katletmeye başlayan çete ile uğraşmak zorunda olduklarından dolayı oldukça yoğundu. Bu yoğunluk aynı zamanda Jung krallığındaki kargaşadan faydalanarak savaş açma cesareti gösterebilecek kralları da oyalıyordu.


Prens Johnny uzun süren yolculuğunun ardından sonunda Jung krallığına varmış ve kendisine verilen odaya yerleştikten sonra akşam yemeğine kadar sıcak bir duş alıp biraz dinlenmeye karar vermişti.

Akşam yemeği saati. geldiğinde Johnny odasından çıkmış ve yemek masasında, diğer kralların yanında yerini almıştı biraz sonra bir kahya gelerek kendisini, henüz gelmemiş Kral Jung'ın masanın en başındaki yerinin hemen sağında oturmasını istemişti. Bu  yer masadaki en güçlü ikinci kişiye verilsede o kadar kral ve önemli kişinin arasında kendisi sadece Kim krallığını temsilen oradaydı. Masadakilerin arasında oldukça önemsiz kalıyordu fakat kahyanın bunu kralın bizzat emrettiğini söylemesi üstüne daha fazla sorgulamadan yerinden kalkmış ve masanın başına doğru ilerlemişti kendisinin şaşkınlığının yanında masadaki ikinci en güçlü kişi olan kral Shou bu durumdan hoşnut olmadığını ortalığı ayağa kaldırarak belirtmişti. Neyseki odadaki hareketlenme muhafızların ellerini yavaşça kılıçlarına götürmeleriyle kral Shou'yu korkutmuş ve daha fazla sorun çıkarmasına engel olarak az önce Johnny'nin oturduğu sandalyeye hızla geçmesini sağlamıştı. Kısa bir süre sonra Kral Jung içeri girmiş ve yerine oturmuştu.

"Kral Shou küçük bir karışıklık olmuş sanırım değil mi?"

Kral Shou kral Jung'ın sözleri üzerine sevinçle ayağa kalkmış ve konuşmuştu:"Evet, kahyalarınızdan biri benim bir prensle yer değiştirmemi istedi ne kadar gururuma dokundu bilemezsiniz. Böyle bir saygısızlık kesinlikle göz ardı edilemez ayrıc-"

Think of DawnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin