Ertesi gün bütün saray yakında yaşanacak felaketten habersiz sakin bir sabaha uyanmıştı. Herkes sanki yeni yaşantılarına alışmaya çalışıyor gibiydi. Ten saat beş olmadan uyanmış ve kralın çayını hazırlatarak çalışmak için erkenden odasına çekilen krala götürmüştü.Haechan ise diğerlerinin aksine bütün gece boyunca gözünü bile kırpmamıştı. Ona verilen küçük odada yatağın üstüne oturmuş büyülendiği manzarayı seyretmişti saatlerce. Güneş sonunda doğduğunda özenle hazırlanmış ve geç kalmamak için saatlerce prensin uyanmasını kapının önünde dikilerek beklemişti. Sonunda prens uyandığında Haechan çoktan prensin banyosunu hazırlamış onu bekliyordu. Uyanmak için vücudundaki bütün enerjiyi harcaya prens ise beyninde onlarca düşünce içinde boğuluyordu. Yerine getirmesi gerek pek fazla sorumluluğu yoktu aslında. Yapması gereken basitti buna rağmen kendisini gergin hissetmekten alıkoyamıyordu. İlgilenmesi gereken bir kaç ufak tefek işten başka sadece üstünü değiştirip kahvaltıda Jaehyun'a katılarak bütün gün akşam tekrar yumuşak yatağına dönmeyi bekleyecekti.
"Kahvaltı için heyecanlı mısın prensim?"
"Sen benden daha heyecanlı gibisin hem ben neden olayımki? Bu Jaehyun ile ilk kahvaltımız olmayacak."
"Ne biliyim yine de kral ile kahvaltı yapıcaksın. Bu arada kralı burada kalmama nasıl ikna edebildin?" Haechan'ın sorusuyla Doyoung gerginlikle kaskatı kesilmişti Haechan'ı kötü hissettirmek istemiyordu, bu soruyu cevaplarsa Haechan'ın kendisini suçlayacağını da biliyordu bu yüzden onu geçiştirmek için gerçeği biraz da olsa çarptırmaya karar vermişti.
"İkna etmedim. Sarayda çalışacak güvenilir birine ihtiyacımız vardı o kadar."
"Emin misin? Kralın biriciğini neredeyse kaçırıyordum ve beni güvenilir mi buldu?" Doyoung hafifçe başını sallayarak onu onaylamış olsada bu hareket Haechan'ın ikna olması için yeterli değildi.
"Kral bana güvenmediğini bizzat kendisi söylemiş olmasa sana inanırdım. Tabi bir de şu peşime beni izlemesi için taktığı garip çocuk var."
"Kim? Mark mı?"
"Sanırım, evet işte şu gülerken saklandığı yerden belli olmadığını sanan muhafız. Konuyu değiştirme kralımızı nasıl ikna ettin?"
"Evlenmek istedi."
"Dalga geçiyorsun değil mi?"
"Hayır bilmek istiyordun, söyledim bu kadar. Hem merak etme o zaten bunu aklına çoktan sokmuştu. Kral Jung bu teklifi eninde sonunda yapıcaktı. Senin burada olman sadece benim de bir çıkarım olmasını sağladı en azından bu duvarlar arasında güvenebileceğim bir arkadaşım daha oldu."
Haechan kısa bir süreliğine sessizleşerek durmuş ve başını eğip yeri izlemeye başlamıştı. "Doyoung...ben üzgünüm..gerçekten."
"Senin hatan değildi Haechan kendini üzme. Hadi gidelim Jaehyun kahvaltı için bekliyor olmalı."
♔
Doyoung yemek salonuna indiğinde Jaehyun çoktan masaya oturmuş ve yemeğe başlamak için onu bekliyordu. Normalde kraldan sonra masaya oturmak büyük bir kabalık hatta suç olarak karşılansada Jaehyun bu durumu çok da umursuyor gibi gözükmüyordu. Yüzüne kondurduğu büyük gülümsemeyle Doyoung'ın gözlerinin içine bakıyordu. Doyoung ise gözlerini Jaehyun dışında her yerde gezdirmiş ve kendi sandalyesine oturmuştu. O ana kadar stresten midesi bulanıyor olsada Jaehyun'un karşısında oturmasıyla birlikte hafiflemiş gibi hissetmişti. Sanki bir anda beyninde yankılanan binlerce ses aynı anda susma kararı almış gibiydi. Bu hoş ve tatlı his Jaehyun prensini görene kadar sürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think of Dawn
RomanceKral Jung Jaehyun her zaman istediğini alırdı ve bu sefer hedefi Kim krallığının en küçük prensi Kim Doyoung'dı. ♔ Jaedo