They say 'FrIeNdS'/ Minsung

5

Oy sınırı: 158
Yorum sınırı: 480

Beyaz perdelerin arasından izinsizce sızan güneş ışıklarının yüzünde oluşturduğu rahatsızlıkla kıpırdandı genç omega.

"Nnnnhh!" Kollarını iki yana açarak esnedi. Fakat sağ elinin birine çarpmasıyla duraksamıştı. Işık hızında gözlerini açıp doğruldu.

Önce havayı kokladı, aldığı karışmış kokularla kafasını hızla iki yana salladı kendi kendine. "Hayır."

Bu kokuyu çok iyi tanıyordu. Gözleri anında dolarken yanındaki beden de yavaş yavaş birkaç mırıltı bırakmıştı odaya. Jisung ona doğru dönemiyordu bile. Sadece olduğu yerde, dün gece yaşadıklarının görüntülerinin bir bir aklına dolmasını hazmetmeye çalışıyordu.

"Hayır, yapmadım."

Onun sesine Minho da sonunda uyanmış, yerinde hafifçe doğrularak gözlerini ovmuştu tek eliyle.

Jisung yataktan kalkmaya çalışırken hala kendi kendine yapmadığını tekrarlamaya devam ediyordu. Sol bacağını hareket ettirdiğinde kalçasına saplanan ağrıyla alt dudağını ısırdı ve inledi. Minho ise çoktan uyanmış, onu izliyordu. "Jisung."

"Sus."

Omega hala ona bakmazken Minho derince bir iç çekmişti. Ayağa kalkıp yerdeki eşofmanını giydi ve Jisung'ın tarafına doğru yürüdü. Küçük olan ince pikeyi üstüne doğru çekmişti, çıplak vücudunu gizlemeye çalışıyordu.

"Jis-"

"Nasıl?" Genç omega inanamaz gözlerle karşısındaki alfaya bakıyordu. "Nasıl yaptın bunu?"

Minho kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun? Sana tecavüz etmişim gibi konuşma."

"Kendini durdurmalıydın. Benden faydalandın."

Büyük olanın ağzından bir şaşırma nidası kopmuştu. "Hah!"

Ardından yataktaki bedene yaklaştı. Jisung korkarak geriye doğru çekilmişti. "Seni defalarca uyardım ben." Minho sinirle tısladı.

"Kendimde değildim, bunu biliyorsun."

"Sayende ben de kendimi kaybettim. Dün bana seni mühürlemem için yalvardın."

Jisung, hatırlıyordu. Yine de eli istemsizce boynunu buldu kontrol etmek adına. Vücudunu örttüğü pikeyi tutarak ayaklandı ve tam Minho'nun karşısında durdu. "İğrençsin. Sakın bir daha bana dokunma."

Tüm nefretini dökerken eğilip yerdeki kıyafetlerini tek tek aldı. Tam odadan çıkıyordu ki Minho'nun alaylı gülüşüyle durmuştu.

"Beni suçluyorsun ama evime gelen sendin."

Jisung şaşkınca ağzını açmıştı. Bir hışımla ona doğru döndü. Yaptığı imayı anlamıştı. İnanamaz bir şekilde baktı alfaya.

"Sen...bilerek yaptığımı mı söylüyorsun?"

Minho kaşlarını kaldırdı. "Bu hatayı tek başıma yapmadığımı söylüyorum."

Jisung dişlerini sıktı ve odadan çıktı. Merdivenleri indiğinde hızla üstünü değiştirdi ve pikeyi yere atarak dışarı yöneldi. Bir eline telefonunu diğer eline anahtarlarını alıp kendi evine doğru ilerledi.

Koşarak kapıya vardı, titreyen elleri anahtarı yerine sokmaya çalışırken bir yandan da burnunu çekerek Felix'in numarasını bulmaya çalıştı. Sonunda bulduğu isme tıkladı ve telefonu omzuna sıkıştırıp kapıyı açmak için iki elini kullandı.

İçeri girip kapıyı kapattıktan sonra derin bir nefes vermişti. Sırtını kapıya dayayıp yere oturdu. Çok geçmeden arkadaşı telefonu cevapladı.