Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Oy sınırı: 280
Yorum sınırı: 450Jisung elinden geldiğince hızlı bir şekilde koşmuştu koşmasına ancak kapının önüne vardığında suratına kapanması bir olmuştu.
Ağlamaklı sesler çıkarıp ayaklarını birkaç kez yere sertçe vurdu. Şimdiden içeri giremeyeceğini, girse bile o kadar kişinin bakışlarının hedefi olacağı fikri tüm benliğini sarmıştı. Avuç içleri terlerken elindeki su şişesini sıktı ve derin bir nefes alıp amfiye girmek için bir hamle yaptı.
Her profesörün kendine özel derse geç kalan öğrenci prensipleri vardı. Bazısı geç kaldıysanız hiç girmeyin der, bazısı direkt girip yerinize geçin der, bazısı ise mazeret ve özür isterdi.
Şu anki derslerine giren Bay Park ise sonuncu kategorideydi. En azından derse girebileceğini düşünüp kapıyı tıklattı Jisung.
İçeri girdikten sonra bir özür mırıldanmıştı. Mazeret bulamadığı içinse kısa bir azar yemişti. Bakışları üstünde hissedebiliyordu. Sinirden ve koştuğundan tahminlerince yüzü kızarmıştı. Kalp atışları bütün odak kendisinde olduğu için hızlansa da çok geçmeden herkes işine dönmüş, Jisung ise kafasını kaldırmadan merdivenleri çıkıp yerine oturmuştu.
Minho'nun alaylı gülüşü kulaklarını doldurduğunda genç alfa, sadece elini arkasına uzatmış ve suyunu almak için parmaklarını hızlı hızlı açıp kapatmıştı.
Jisung, artık sinirlerini kontrol edemiyordu. Yüzüne sinsi bir sırıtma yerleştirdi ve şişenin kapağını açarak dolaptan çıktığı için buz gibi olan suyu önünde oturan Minho'nun tişörtünün içinden sırtına döküverdi.
Genç alfa derste oldukları için hiçbir şey yapamamış, öne doğru kaçarken sadece etrafındakilerin duyabileceği bir sesle küfür etmişti. Elini sırtına atıp ıslanan tişörtün sırtına temas etmesini önlemeye çalıştı. Jisung ise kıkır kıkır gülüyordu. Yuta onları büyük gözlerle izlerken omega olan, önündeki Minho'ya doğru eğilmiş; kapağını kapattığı suyu ona uzatırken "Suyunuz efendim." demişti.
Minho sertçe şişeyi Jisung'ın elinden alırken çenesini sıkıyordu. Derste oldukları için bir şey de yapamıyordu. "Şu ders bir bitsin." Sıktığı dişleri arasından mırıldandı. Jisung ise gözlerini devirip arkasına yaslanmıştı. Yuta ona doğru eğilip "Neler oluyor?" diye sorduğunda Jisung onu "Boşver, şu kölelik işi işte." diyerek cevaplamıştı.
"Üzgünüm, benim yüzümden oldu birazcık." Jisung omuzlarını silkip başını arkadaşının omzuna yasladı. "Birazcık değil tamamen senin suçun. Bir ara bana güzel bir yemek ısmarlamalısın yoksa kafayı sıyıracağım."
Yuta güldü. Jisung'ın saçlarını karıştırıp onu onayladı ve dersi dinlemeye döndüler.
—
"Bugünlük bu kadardı."
Profesörün sesinin duyulmasıyla Jisung kafasını yasladığı sıradan kaldırmış ve kalemlerini toplayarak çantasına koyduktan sonra tepesinde dikilmeye başlayan Minho'yu görmezden gelerek ayaklanmıştı.
"Çekilirsen geçeceğim." Karşısındaki alfaya sinirli gözleriyle bakıyordu. Minho hiçbir şey söylemeden Jisung'ın önünden çekildi ancak omega gitmeye yeltendiğinde onu omzundan yakalamıştı. "Spor salonundaki dolabımdan bana yeni bir tişört getir."
Jisung gözlerini devirip arkasına döndü. Elini Minho'nun sırtına atarak ileri geri hareket ettirip geri çekti ve ortalarında havaya kaldırırken baş parmağını diğer parmaklarına sürttü. "Çoktan kurumuş Minho'cuğum. Yeni bir tişörte ihtiyacın yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They say 'FrIeNdS'/ Minsung
FanficTAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın var. Tanışma hikayeleri de ilişkileri kadar atışmalı olduğundan birbirlerinden hazzetmeyen iki genç. Doğaları gereği kendilerini bir sevişme...