Oy sınırı: 231
Yorum sınırı: 450"Bu gece bizdeyiz! İtiraz istemiyorum."
Felix'in neşeli sesiyle masaya oturması ile tüm gözleri üstüne çekmesi bir olmuştu. Masanın üstündeki patates kızartmasından birkaç tane ağzına attığında Jeongin'in ölümcül bakışlarını kazandı. "Yah hyung!"
Jisung, arkadaşına döndü, "Ailen?" dedi sorarcasına.
"Üç günlüğüne iş gezisine gidiyorlarmış. İstersen üç gün de bizde kal." Felix ona doğru konuştuğunda Hyunjin cıkcıkladı. "Bir tek ona kal demen çok özel."
"Üzgünüm Hyunjin ama bizim ev sekiz erkeği anca bir gece kaldırabilir." Onun cümlesine herkes kıkırdamıştı. Ardından Chan cümleye dahil oldu. "İçkileri alırım ben."
Minho ona omzuyla yavaşça vurmuştu. "Birlikte alırız."
"Yiyecekler..." Felix işaret parmağını çenesine koyup düşünürken yanında oturan arkadaşını işaret etmişti. "Biz de birlikte hallederiz o zaman."
Minho kaşlarını çattı. "İyi hatırlattın." diyerek telefonuyla oynayan Jisung'ın elinden birden telefonu kapmış ve yemek siparişi verdikleri siteye girmişti. Jisung hızla ayaklanıp kaşlarını çatarak onun yanına gitti. "Lan, ver telefonumu!"
"Reddedildi."
"Minho! Versene ya!" Jisung bir yandan Minho'nun omzuna vuruyor, diğer yandan elindeki telefonuna uzanmaya çalışıyordu. Minho ise tek eliyle onu engelleyecek kadar gelişmişti. Chan derin bir nefes verirken "Gerçekten aralarının düzeleceğine inandığıma inanamıyorum." diyerek eliyle alnını sıvazladı.
"Kartımı sileceğim. Bir dur be- ah!" Minho Jisung'ı engellemeye çalıştığı kolunu onun boynuna sarıp sıkıştırmıştı. Jisung ise boş durmadan dişlerini Minho'nun koluna geçirdi.
Minho acıyan koluna hamle yapmak istese de telefonu bırakmıyordu. Jisung zor bela öne atılıp telefonunu aldı ve dağılan saçını düzelterek yerine doğru yürüdü. "Oh, silememiş." Sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirdiğinde Minho derin bir nefes vermişti. Acıyan kolunu ovdu. Ardından kaşlarını çatarak Jisung'a baktı. "Tek bir kuruş harca bakalım, ne yapıyorum?!"
Jisung ona dil çıkarıp tekrar sandalyesine gömülmüş ve bir şeylerle uğraşmaya başlamıştı. Ardından aklına gelenle aniden bağırdı. "Ay, hayır ya!"
"Ne oldu Jisung?" Felix merakla yanındaki anında suratı beş karış asılan arkadaşına döndü.
"Bugün gelemem ben, makale ödevi var."
"Aman canım, yarın yaparsın."
"Olmaz, Yuta'yla bugün sözleştik." Jisung oflayıp kafasını masaya koyduğunda Felix birkaç saniye düşündü. Ardından gözleri karşıdaki Minho'ya takılmıştı. Sırıtmaya başlayarak Jisung'ın omzunu sarstı.
"Yuta'yı da çağır o halde. Bizde yaparsınız."
"Cidden mi?" Jisung kafasını kaldırıp Felix'e baktığında arkadaşı onu onaylamıştı. Omega bu sefer de diğer arkadaşlarına döndü. "Sizin için bir sorun olur mu?"
Çoğunluk bir sıkıntı olmayacağını söyleyip sohbetlerine devam ettiğinde Jisung da keyifle yerinde doğrulmuş ve Yuta'ya mesaj atmak için hareketlenmişti.
Ardından o günün kalan derslerine girdiler ve Felix'lere gitmeden önce herkes kendi evine uğradı.
Jisung, Chan'ın arabasından inip ona el sallayarak kendi evine doğru ilerledi. Kapıyı açtı ve eşyalarını bıraktıktan sonra güzel bir duş almak üzere banyosuna ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They say 'FrIeNdS'/ Minsung
FanfictionTAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın var. Tanışma hikayeleri de ilişkileri kadar atışmalı olduğundan birbirlerinden hazzetmeyen iki genç. Doğaları gereği kendilerini bir sevişme...