Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Oy sınırı: 300
Yorum sınırı: 500"Jisung."
Jisung, alfanın yumuşak sesiyle gözlerini açılması için zorladı. Anlaşılan dün o kadar yorulmuştu ki yemek yedikten hemen sonra koltukta, Minho'nun kucağında yine uyuyakalmıştı.
Gözlerini kırpıştırdı birkaç kere. Sağ elini kaldırıp işaret parmağıyla gözünün kenarında kaldığını hissettiği çapakları temizledi ve uyanmak adına kafasını yasladığı göğüsten kaldırdı. Evin içi karanlıktı, akşam olmuştu bile.
Minho ise ona alttan, bayıkça bakan bedenle bakışlarını buluşturmak adına kafasını eğdi. Göz göze geldiklerinde Jisung hemen doğruldu. Kendini çok hızlı geriye attığı için Minho'nun onu tutan kolları olmasaydı, düşebilirdi.
"Özür dilerim ben... uyuyakalmışım." Saatlerdir Minho'nun aynı pozisyonda oturmasına bakılırsa alfa olan baya bir sinirlenmiş olmalı diye düşünüyordu Jisung. Ancak Minho'nun umrunda bile değildi, fazla olmasa da kendisi de uyumuştu.
"Önemli değil, yorulmuşsun."
"Üşüdün mü?" Yaz mevsiminin başında olsalar da akşamları hava serin olabiliyordu. Minho başını iki yana salladı. Jisung ona sıkıca sarıldığı için sıcaklamıştı bile.
Jisung hemen yanlarında duran tişörtü alıp Minho'nun kafasından geçirdi ve o giyerken ayağa kalkmak adına kucağından indi. Oturma odasının ışıklarını açtıktan sonra merdivenlerden yukarı çıkıp yüzünü yıkadı. Ardından odasından ince bir hırka geçirmişti üstüne. Beklemeden geri aşağı indi.
Omegası alfanın bu gece de yanında kalmasını istese de Jisung bu kadarının bencillik olacağını düşünüyordu. Bu yüzden yavaş adımlarla içeri girdi. Minho ortalıkta gözükmüyordu. Kaşlarını çatıp çoktan gittiğini düşünecekti ki mutfaktan gelen balkon kapısının açılma sesi alfanın orada olduğunu kanıtlamıştı. Adımlarını o tarafa yönlendirdi, mutfağa doğru ilerleyip içeri girdikten sonra balkona yürüdü.
Tahmin ettiği gibi Minho içerideydi. Balkon demirlerine yaslanmış, elindeki sigarasını içiyordu. Omega ona doğru ilerleyip yanında durdu. Aynı onun gibi demirlere yaslandı ve dışarıdan geçen tek tük arabaları izlemeye koyuldu. Evlerinin önündeki sokak dar olduğu için çok araba geçmezdi zaten.
"Teşekkür ederim, bugün için. Seni daha fazla tutmak istemem. Yarın okul var ayrıca."
Minho ciğerlerindeki dumanı dışarı doğru üflerken onu onayladı. "Gelecek misin?" diye sordu okulu kast ederek.
Jisung kafasını iki yana salladı. Alfa sayesinde kızgınlığı hemen bitse de ne olur ne olmaz diye sonraki iki gün gitmemeye karar vermişti.
Ortam tekrar sessizliğe gömülürken Jisung şort giydiği için üşüdüğünü hissetmiş ve bedenini ele geçiren ufak bir titremeye teslim olmuştu. Kollarını etrafına dolarken üst dişlerini alt dudağına değdirip nefesini içine çekmişti.
Minho ona döndü. "Üşüdün mü? İçeri girsene." diye söylendi. Jisung ise omuzlarını silkti. İçeri girmek istemiyordu. Kurdu alfasının yanında kalmak istiyordu. Zaten içeri girdiklerinde Minho gidecekti. Bu yüzden biraz daha serin rüzgârın saçlarının arasından kayıp gitmesine izin verdi.
Minho ise tekrar önüne döndü. Parmaklarının arasındaki ince daldan bir nefes çekti. Kahverengilikleri kararmış, öylece sarı sokak lambalarının aydınlattığı boş sokakta geziniyordu. Jisung'ın üşüdüğünü ve yine huzursuz hissettiğinin farkındaydı. Merakına yenik düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They say 'FrIeNdS'/ Minsung
FanfictionTAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın var. Tanışma hikayeleri de ilişkileri kadar atışmalı olduğundan birbirlerinden hazzetmeyen iki genç. Doğaları gereği kendilerini bir sevişme...