They say 'FrIeNdS'/ Minsung

17

Önceki bölümü okuduğuna emin ol pls

Oy sınırı: 298
Yorum sınırı: 500

Jisung, göz kapaklarını yavaş yavaş aralayarak esnemişti. İlk hissettiği şey arkasındaki beden ve belindeki sıkı kollardı. Ardından Minho'nun kendisininkiyle karışık feromonları dolmuştu burnuna.

Yerinde kıpırdanarak Minho'ya doğru döndü. Ellerini yanağının altına koyup karşısında uyuyan bedeni inceledi. Düzenli nefes alıp veriyordu, dolgun dudakları hafif aralanmıştı. Kahverengi, yumuşak tutamlar dağınık bir şekilde alnına dökülüyordu. Omeganın içinden onlara dokunmak gelse de yapmadı. Bakışları diğerinin yüzünde bilmem kaçıncı turunu attı. Minho gerçekten yakışıklıydı. Fazla yakışıklıydı hem de.

Jisung'ın gözleri büyüğünün dudaklarını buldu. Alt dudağında Jisung'ın dün ısırdığı için sebep olduğu ufak bir kırmızılık vardı. Ardından sanki bir yolu takip edercesine boynuna, oradan da sıkı göğüs kaslarına baktı. Yer yer tırnak izleri Minho'nun vücudundaydı. Güldü Jisung. Yakıştığını düşünmüştü.

Minho yavaştan hareketlenmeye başladığında Jisung öylece durmuştu. Bakışlarını alfanın yavaş yavaş açılan gözlerine çıkardı. Minho gözlerini araladı önce, tamamen uyandığında ise Jisung'ın yorgun gözleriyle buluşmuştu bakışları.

İkisi de hiçbir şey söylemeden birbirlerine bakıyorlardı şimdi. Hangisinin ne düşündüğünü söylemek zordu. Alfa kollarındaki omeganın uyandığında ne kadar güzel gözüktüğünü düşünmekteydi. Belki de yanlıştı bunu düşünmesi. Şu an nasıl bu duruma düştüklerini veya bundan sonra hep bu şekilde mi devam edeceğini düşünmeliydi aslında ancak bu umrunda değilmiş gibi gözüküyordu. Jisung ise Minho'nun derin bakışları altında ezildiğini hissetmişti fakat gözlerini kaçırmadı.

Minho, Jisung'ın belindeki kollarını sıkılaştırdı; böylece aralarındaki mesafe azalmıştı. Jisung da ellerini yanağının altından çıkarıp Minho'nun çıplak göğsüne yasladı. Alfa bakışlarını onun parlak gözlerinden kuru dudaklarına indirdi. Kendi dudaklarıyla ıslatma fikri aklında yer edinirken dudaklarını yaladı. Ardından omegaya doğru eğildi.

Minho ona yaklaştıkça Jisung da gözlerini yavaşça kapatmış, dudaklarında hissedeceği baskıyı beklemişti. Ancak birden aklında çakan şimşekle hızla gözlerini açtı. "Minho." dedi ciddi bir sesle.

Alfa dudakları arasında santimler kala omeganın sesiyle duraksadı. Dudaklarındaki bakışlarını tekrar gözlerine çıkardı sorarcasına.

"İlaç." dedi Jisung. "İlaç içmem lazım." Daha sonra ellerini Minho'nun belindeki ellerinin üstüne koyarak yatakta doğrulmaya çalıştı. "Ah." Kalçasındaki ağrı baş gösterdiğinde ağzından ufak bir inleme kaçtı.

Alfa da kollarını çekip onun gibi doğruldu. Başını iki yana sallayıp elini saçlarından geçirerek derin bir nefes verdi ve ayaklandı. Odanın kapısına doğru ilerledi, kapıyı açarak dışarı çıktı.

Jisung o gidene kadar arkasından bakmıştı. Ardından kalkmayı denedi; zar zor, dişlerini sıkarak banyosuna adımladı. Elini yüzünü yıkadı ve banyodan çıktı. O sırada Minho da merdivenleri tekrar çıkıyordu. Koridorda karşılaştıklarında alfa olan yanına adımladı ve elindeki iki kutu ilaçla suyu Jisung'a uzattı.

Jisung, ağzının içinden bir teşekkür mırıldanıp ilaçlarını içti ve elindekileri Minho'ya geri verdi. Minho, Jisung'ın önünden onun odasına girip bardağı ve ağrı kesiciyi komodine bırakmış, diğer ilacın kutusunu ise içinde zaten bir tane olduğundan çöpe atmıştı. Jisung da yavaşça odasına ilerledi ve kapıya tutunarak Minho'yu bunları yaparken izledi.