Bir sürü oy ve yorum bekliyorum. Lütfen!!" 🥺🥺
"Günaydın, hazır mısın?" Minho, elindeki tabağı masanın üzerine bırakırken gözlerini ovarak kapıda dikilen sevgilisine baktı.
Jisung ise kafasını iki yana sallamıştı reddedercesine. Pijamaları hala üstündeydi. Dudaklarını büzdü ve içeri girerken "Ben gitmek istemiyorum!" diye mızmızlandı.
Tatilleri bitmişti, okulları bugün açılıyordu. Jisung yeni döneme hiç hazır hissetmediği gibi karnının belirginleşmeye başlaması okula gitme isteğini azaltıyordu.
Genç alfa yanına gelen sevgilisinin bakışlarını ellerini yanaklarına koyup sıkarak kendi üstünde topladı. "Asma suratını böyle." dedi gülümserken. Jisung bir süre sevgilisinin etkileyici gülümsemesini izledikten sonra parmak uçlarında yükselip dudaklarına güzel bir öpücük bahşetmişti.
Geri çekildikten sonra ise modunun birazcık daha yükseldiğini hissediyordu. Minho onun belini okşayıp gülümsemesini büyüttüğünde ise tamamen mutluydu. Birlikte kahvaltı masasına oturup sessiz olmayan bir kahvaltı yaptılar.
Genç omega, mutfağı sevgilisine bırakıp hazırlanmak için tekrar yukarı çıktı. Odalarına girdiğinde yüzüne çarpan feromon kokuları okula gitmemesi için olan isteğini körüklüyordu. Alt dudağını büzse de hızlıca hazırlandı, çantasını aldı ve ceketini giymek için aşağı adımladı.
Minho ise çoktan merdiven başında onu bekliyordu. Elinde tuttuğu Jisung'ın kot ceketini, aşağı inen ona uzattı. "Teşekkürler." dedi omega. Ardından evden çıkmışlar, Minho'nun bahçede park halinde duran arabasına doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Minho, arabaya binen sevgilisinin ardından sürücü koltuğuna yerleşti ve motoru çalıştırdı. Çok değil, birkaç dakika sonra içeriyi ısıtması için klimanın düğmesine bastı. Jisung ise eline yasladığı çenesiyle dışarıyı izliyordu.
Sessiz ve sakin bir yolculuk olurken dizinde beklettiği elinde ufak bir temas hissetti ve Minho'ya doğru kafasını çevirdi. Genç alfa ona bakmıyordu ama sağ eliyle Jisung'ın narin parmaklarını kavramıştı. "Elin her zamanki gibi soğuk." dedi bakışlarını yoldan çevirmezken.
Jisung omuz silkti ve elini çevirip Minho'nun sıcacık parmaklarıyla kendi parmaklarını kenetledi. Aslında üşümüyordu ama elleri genelde soğuk olurdu.
Sonunda okula vardıklarında arabadan inmişler, birlikte binaya doğru yürümeye başlamışlardı. "Dersine daha on beş dakika var." dedi Minho kolundaki saati kontrol ederken. "Kantinde oturmak ister misin?"
Jisung başını iki yana sallayıp bakışlarını Minho'nunkilerle buluşturdu. "Ama seninki başlamak üzere." diye cevapladı. "Sen dersine git, ben bizim çocukları bulurum."
Minho birkaç kez itiraz etse de Jisung onu dersine yollamayı başarmıştı. Çok geçmeden kantin yolunda tek başına ilerliyordu. Ellerini kot ceketinin cebine sokmuştu.
Okulun her zamanki kalabalık ve yüksek gürültüsü Jisung'u bu sefer rahatsız etmişti. Adımlarını hızlandırıp koridorun sonundan sağa döndü ve kantinin ikili cam kapısını açarak içeri girdi. Gözleriyle ufak bir tarama yapsa da arkadaşlarının gürültülü sesi sayesinde masalarını hemen bulmuştu.
Adımlarını o tarafa çevirdi ve onlara doğru yürümeye başladı. Masalarına yaklaşmıştı ki birkaç adım kala kolunda hissettiği ufak tutuşla durdu. Bakışları önündeki gülümseyen bedene çıktığında istemsiz bir gülümseme onun da yüzünü kaplamıştı. "Yuta."
"Selam Jisung, nasılsın?" Yuta, etkileyici gülümsemesiyle arkadaşına hal hatır sorarken Jisung da ona ayak uydurdu. "İyiyim, sen nasılsın?"
"Teşekkür ederim." dedi Yuta kafasını onaylarcasına sallarken. "Uzun zamandır görüşmüyoruz. Saçların uzamış sanki." diyerek elini genç omeganın kıvrılan kahverengi buklelerine götürmüştü. Jisung güldü ve başıyla onu onayladı. Kaşınmaya başlayan mührü dikkatini dağıtmıştı ardından. Yuta'yı yalnızca arkadaşı olarak görse de içindeki kurt başka bir alfanın samimi varlığından rahatsız olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They say 'FrIeNdS'/ Minsung
FanfictionTAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın var. Tanışma hikayeleri de ilişkileri kadar atışmalı olduğundan birbirlerinden hazzetmeyen iki genç. Doğaları gereği kendilerini bir sevişme...