ten

1.2K 28 3
                                    


"Napıyorsunuz siz!!?" sesiyle kafamı çevirip baktığımda fazlasıyla şaşkın olan Hilal'i gördüm.

"Ay tamam şey siz devam edin." diyerek gözlerini kapatıp salona geri dönmüştü. Bu hali başka zaman olsa beni güldürürdü ama şimdi dibimde olan Murat yüzünden robot gibiydim. Ona bakmam için ellerini yanaklarıma koydu ve "Doyamadım." deyip tekrar öptü beni ama bu sefer kısa sürmüştü çünkü telefonu çalmıştı. Küfür ederek geri çekildi ve telefona cevap verdi. Halan dip dibe olduğumuzdan telefondaki kişinin sesini duyuyordum. Bu salak Berra'ydı. En güzel anlarımın katili Berra. Bu kızı öldürmemek için bir sebep göremiyorum. Murat Berra'nın aramasına çok sinirlenmişti. "Siktir git Berra." diyerek telefonu yüzüne kapattı ve bana döndü. "Nerde kalmıştık?" diyerek öpmek için hamle yapacakken geri çekilip "Hiçbir yerde kalmadık Murat Efendi. Hadi gel sana kahve yapayımda ayıl." dedim ve elinden tutarak mutfağa getirdim. O sandalyeye otururken bende Türk Kahvesi yapmak için tezgahın başına geçmiştim. Kahveyi ocağa koyarken Murat aniden kollarını belime sarıp başını da boynuma gömmüştü. Gözlerimi kapatarak hem bu anın tadını çıkarıyordum hem de Murat'ın o eşsiz kokusuyla sanki bulutlara çıkıyordum. Biraz durup bunun keyfini çıkardıktan sonra Murat'ın kolları arasında ona döndüm ve "Neden böyle yakın davranıyorsun?" dedim. Alkollü olduğunu bildiğim halde yine de sormuştum bu soruyu. Gözlerimin içine bakarak "Çünkü beni etkiliyorsun." dediğinde kalbim durmuştu. Sarhoşluktan böyle dediğini biliyordum ama yine de o sözleri beni bu kuş gibi havalara uçurmuştu. Gülümseyerek ona arkamı döndüm kahveyle ilgilendim. Kahvesini içtikten sonra Murat ayağa kalktı.

"Nereye gidiyorsun?" dediğimde sanki dünyanın en garip sorusunu sormuşum gibi baktı bana ve   "Evime gidiyorum Zümrüt başka nereye gidebilirim?" dedi. "Hayır hiçbir yere gidemezsin sarhoş halinle araba kullanmana izin veremem." dediğimde bıkmış gibi baktı ve tam ısrar edecekken vazgeçti ve onayladı. Onu salonda yatıramazdım koltuklar küçüktü ve Murat o boyla orda rahat edemezdi bu yüzden onu kendi yatağımda yatıracaktım salonda da ben yatardım. Odaya geldiğimizde Murat direkt yatağa attı kendini. Bende dolabımdan pijamalarımı aldım ve odamdaki banyoya girip üstümü değiştirdim. Banyodan çıktığımda Murat uyuyordu ve uyuma stili nasıl desem bir acayipti çünkü kollarını ve bacaklarını iki yana açmıştı. Bu haline gülümseyip tam odadan çıkıyordum ki Murat "Nereye?" dedi.

 "Uyumaya." 

"Sanırım uyku sersemisin güzelim. Yatak burda." dedi. "Beraber mi uyuyacağız?" dediğimde soruma cevap vermedi ve "Buraya gel güzelim." dedi. Bana ikidir güzelim diyordu ve ben kalp krizi geçirmemeye çalışıyordum. Dediğini yaptım ve yanına doğru gittim. O sırada o da deli yatma stilini düzeltip yatakta yana doğru kayarak bana yer açtı. Çekinerek yanına doğru uzandığımda "Zümrüt biz haftaya evleniyoruz. Utanmana çekinmene gerek yok ben senin kocan olacağım." deyip bana sarıldı ve gözlerine kapattı. Birazdan bayılacaktım. Yıllarca hayalini kurduğum sahneler gerçekleşiyordu. Aynen onun dediği gibi bir hafta sonra kocam olacaktı çekinmenin anlamı yoktu. Bende ona sarıldım ve sarılmanın verdiği huzurla uykuya daldım.

Farkındayım kısa bir bölüm oldu ama bundan sonra sık sık bölüm gelecek. Umarım okurken keyif almışsınızdır :)

ZÜMRÜTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin