ZÜMRÜT

sixteen

Nikah günü gelip çatmıştı.Heyecandan elim ayağım titriyordu.Nikahın olacağı evlendirme dairesinin gelin odasındaydım Murat ile birlikte.O benim aksine sanki ilk defa evlenmiyormuş gibi aşırı sakindi. "Sakin olsana biraz Zümrüt." "Olamıyorum Murat çok heyecanlandım, herkes bana bakacak orada."dedim. "Ne olmuş yani? Baksınlar.Sanki seni yiyecekler." deyip gülmüştü.Onun böyle benimle alay etmesi bile beni rahatlatmamıştı.Nikah zamanına çok az kalmıştı.Odanın kapısı açılmıştı bu sırada.Gelen Hilal'di. 

"Ay Hilal iyiki geldin çok gerginim ben." dediğimde "Sakin ol canım.Abi sende biraz karını sakinleştirsene ya ne duruyorsun öyle!" dediğinde Hilal'e ters ters bakıp "Gerizekalı! Daha evlenmedik biz ne karısı!"dedim.Murat bu dediğime gülmüştü. "Yalan söylemiyor ki şurada karım olmana beş dakikadan az kaldı karıcığım." deyip yine gülmüştü ve Hilal'de ona eşlik ediyordu.Bense söylediği o sözcükte takılı kalmıştım.Karıcığım.Ne de güzel söylemişti öyle.Bir kere daha söyleseydi keşke.

Aradan beş dakika geçtikten sonra nikah vakti gelmişti.Murat'ın koluna girerek bizim için konulmuş olan sandalyeye Murat'ın yardımıyla oturdum.Karşıma baktığımda annemi, babamı, Murat'ın anne ve babasını, Hilal'i gördüm. Hilal gözlerimin içine bakarak gevşemem için gülümsemişti, bende ona gülümsedim ve Murat'a doğru baktım. Ama O bana değil masaya yaklaşan Nikah Memuruna bakıyordu. Şahitlerimiz benim üniversiteden arkadaşım Yaren ve Murat'ın arkadaşı Cihan'dı. Nikah memuru birkaç güzel cümleyle konuşmaya başladı ardında o klasik cümleler. Anne adı, baba adı, adınız gibi sorular. Ardından o meşhur sözleri ile devam etti.

" Siz Zümrüt Yılmaz hiç kimsenin baskısı altında olmadan Murat Demir ile evlenmek istiyor musunuz?" 

"Evet!" diye cevap verdiğimde herkes alkışlıyordu.Nikah memuru bu seferde aynısı Murat'a sordu.

"Siz Murat Demir hiç kimsenin baskısı altında olmadan Zümrüt Yılmaz ile evlenmek istiyor musunuz?" 

"Evet." O da cevabını verdiğinde nikah memuru birkaç cümlesiyle devam edip şahitlere de sorduktan sonra aile cüzdanını bana doğru uzatmıştı aldığımda karşıma doğru baktığımda Hilal hafif fısıldayarak "Ayağına bas." diyordu.Bende çok acıtmayacak şekilde birazcık Murat'ın ayağına bastığımda bana doğru dönerek sırıtmıştı.Ayağı kalktığımızda Murat alnımdan öpüp elimi tutmuştu. Nikahtan sonra aile yemeği yenir diye konuşmuştuk Murat'la bu yüzden daha önceden ayarladığı restauranta gidiyorduk.Yemek faslından sonra herkes evlere dağılmıştı bizde evimize gelmiştik. Kapının önünde durmuş Murat'ın kapıyı açmasını bekliyordum. Murat kapı açıp iterek bana dönmüştü, ona anlamaz bakışlar attığımda birden beni kucağına almıştı. "Adetlerimizi yerine getirelim değil mi karıcığım?" dediğinde kısık bir sesle onu onaylamıştım. İçeri geçtiğimizde beni indirmişti. 

"Evim evim güzel evim." dediğinde gülmüştüm. Bana döndüğünde birden ellerimi tutmuştu.

"Zümrüt."

"Efendim." 

"Seninle neden evlendiğimi biliyorsun.Şimdi amaçları yerine getirme zamanı." deyip beni öpmüştü.