ZÜMRÜT

eleven

Murat'tan Anlatım

Sabah kalktığımda hala sersem gibiydim ve sanırım hala sarhoştum çünkü şu an Zümrüt'le sarılıyorduk. Düne dair hiçbir şey hatırlamıyordum tek hatırladığım şey dün mekanda içtiğimdi. Telefonumda saate baktığımda saatin daha 6.30 olduğunu gördüm. Çok erkendi ve şu an kollarımın arasında çok güzel bir kadın vardı. Bunun keyfini çıkartmalıydım bu yüzden daha sıkı sarılıp gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra yeniden uykuya dalmıştım bile. Yarım saat kadar uyuduktan sonra Zümrüt'ün kıpırdanmalarıyla ben de uyanmıştım ama gözlerimi açmadığım için o hala uyuduğumu sanıyordu. Elini yanağımda hissettiğimde içimde anlamlandıramadığım hisler oluşmuştu. Sonra elini ilerletip dudağımın kenarına dokunmuştu. Şimdi dayanamayıp öpecektim. Biraz durduktan sonra elini çekti ve yataktan kalkıp odadan çıktı. Bende yatakta doğrulup gerindim ve uykumun açılmasını bekledim. Ardından Zümrüt odaya geldi ve uyanık olduğumu görünce durdu ve "Günaydın" dedi. Sesi neşeli geliyordu. "Günaydın" dediğimde istemsizce sesim soğuk çıkmıştı. 

"Dün gece ne oldu? Nasıl geldim ben buraya?" dediğimde "Hatırlamıyor musun?" diye sorduğunda ona boş boş baktım. "Hatırlasam sormazdım değil mi?" dedim. "Sarhoştun ve evimin önüne geldin sonra d-" "Tamam hatırladım." Onu öpmüştüm, sarılmıştım, evli olacağız falan demiştim. Başka bir şey demeden banyoya doğru yürüyüp elimi yüzümü yıkadım ve dağılmış saçlarımı elimle düzelttim. Ceplerimi her şeyim yanımda mı diye kontrol edip salona doğru yürüdüm. Zümrüt'ün bir koltukta oturmuş dalgın dalgın yere baktığını gördüm. Yanına oturdum ve "Özür dilerim." dedim. "Dün sarhoş bir şekilde evine geldim ve isteyip istemediğini bile sormadan öptüm seni." dediğimde bana doğru döndü ve "Evet evime sarhoş gelmen yanlıştı ama öptüğün için özür dilemene gerek yok çünkü ben de istedim." dediğinde gözlerim istemsizce dudaklarına kaydı ve ondan bu sözleri duymanın cesaretiyle öptüm onu. Elimi beline atarak kendime daha çok yakınlaştırdım ve o da ellerini boynumda birleştirmişti. Onu öpmeye devam ederken içimde büyüyen bu şehvet duygusunun beni daha ileriye götürmesine izin vermeyerek durdum ve geri çekildim. Bana bakıp gülümsemesi beni de gülümsetmişti. 

"Hadi kalk hazırlan bugün alışveriş yapacağız." dediğimde şaşkınlığı üzünden okunuyordu. "Sen ve alışveriş? Valla çok şaşırttın beni." deyip gülmüştü. Şaşırması normaldi çünkü nadiren alışverişe çıkardım. Kıyafet konusunda kafa patlatan insanlardan hiç olmamıştım. "Hadi Zümrüt tüm gün hazırlanmanı mı bekleyeceğim burda?" "Tamam." derken uzatarak söylemesi çok tatlı yapıyordu onu. Allah'ım ben neler diyorum bu kız bana ne yapıyor?

Zümrüt hazırlanıp geldiğinde hızlıca evden çıkıp yola koyulmuştuk çünkü fazlasıyla açtık. Bu yüzden önce kahvaltı yapmaya gittik. Fazla lüks bir yer değildi kahvaltı için geldiğimiz yer. Kahvaltı ederken "Bugün eksik olan ne varsa al." dediğimde tamam demişti ve o sırada kahvaltı tabaklarımız gelmişti. Hızlıca tabaklarımızı bitirdikten sonra çok yakınlarda olan bir AVM'ye gittik. İlk olarak Zümrüt'ü bir kuyumcuya soktum alyanslara bakmamız gerektiğini söyledim. Birkaç modelden sonra kuyumcudaki görevlinin gösterdiği alyanslar ikimizinde hoşuna gitmişti. "Tektaş modellerinize de bakabilir miyiz?" diye görevliye sorduğumda hemen bir iki yüzük çıkartmıştı. "Seç birini." dediğimde "Ben mi seçeceğim?" Sen takacaksın sen seç." dediğimde biraz bozulmuştu. Bir tane tektaş seçtikten sonra kuyumcudan çıkıp giyim mağazalarını dolaştık. Bir sürü kıyafetten, ayakkabıdan, çantadan sonra artık ikimizde yorulmuştuk. Yarım saatin ardından Zümrüt'ü evine bıraktım ve bende bu yorgunluğumu alabilecek tek kişinin yanına gitmeye karar verdim.