Gözlerime çarpan güneş yüzünden zorla gözlerimi açmaya çalıştım. Her yerim ağrıyordu, ruh emicilerle savaşa girmiş gibi hissediyordum.Zorla doğruldum, kıyafetlerim geceden kalmaydı, makyajım kim bilir ne haldeydi. Dün gece hakkında en son hatırladığım şey Mattheo ile olan dansımızdı, sonrasında ki her şey silinikti...
Yataktan çıkar çıkmaz ayağımdaki siyah bilekten bağlamalı, topuklu ayakkabıları çılardım. Aynaya baktığımda durum gerçekten vahimdi. Gözlerimde ki siyah makyaj ve dudağımdaki bordo ruj beni dünkü seksi kadından palyaçoya çevirmişti. Saçlarım zaten dağılmış ve kabarmıştı o yüzden hiç uzatmadan duşa girdim.
Eğer mantıklı bir şekilde düşünürsek bence rezil olmuştum. Önce istenmediğim bir yerde bulundum sonra ise sarhoş oldum.
Pansy...Pansy sayesinde her şey daha da karışmıştı. Merak ettiğim bir şey daha vardı acaba Draco ile hatırlamadığım kısımlarda konuşmuş muyduk? Konuştuysak ne konuşmuştuk? Belkide ayrılmak için hiç bir bahanesi yoktu ben kabullenmek istemiyordum. Hemen bir başkasını bulmuştu, kalpsiz olduğunu düşündüğüm zaman haklıymışım. Şimdi onu geri kazanmak ve karanlık taraf hakkında bir şeyler öğrenmek daha zordu. Zor ama imkansız değil.Dersin başlamasına az kalmıştı, şans eseri zamanında uyanmıştım. Cüppemi giyip, saçlarımı tepeden sıkıca topladım. Yüzüme biraz makyaj yapıp kitaplarımı aldım ve odadan çıktım.
Draco'yu görmek istemiyordum çünkü çok utanıyordum.Yanındaki kız... Veronica, acaba onu yine yanında görür müydüm?
Kafamı dik tutup, hiç bir şey olmamış gibi davranabilirdim. Sınıfın önüne geldiğimde son kez derin bir nefes alarak içeri girdim. Gözlerimi direkt önüme sabitledim, etrafa bakmasam daha iyiydi."Lilith buraya gelsene?"
Mattheo'nun sesini duymamla ona döndüm. Arka sıralardan birinde oturuyordu, benim için en iyi köşelerden birinde. Yanına gitmekten zarar gelmezdi. Sıraya yaklaşıp yanına oturdum.
"Sağol."
"Şey...Dün gece Draco seni birden aldı, bir şey olmadı değil mi? Merak ettim sadece."
"Olmadı.Odama gittim ben zaten ortam çok sarmamıştı."
"Haklısın. Bak ne diyeceğim bir ara kendimize göre takılabiliriz, ne dersin?"
Aslında biriyle konuşmak iyi gelirdi ama bu kişi Mattheo değildi.
"Bilmem. Ders başlayacak şimdi sussak iyi olur."
Etrafa bakınırken sınıfa Draco'nun girdiğini gördüm. Sanırım uykusunu alamamıştı, kısık gözlerle bakıyordu. Kravatı gevşek bağlanmıştı.Yavaş adımlarla çaprazımıza oturdu. Bizi gördümü bilmiyordum, dalgındı.
Ders boyunca sadece başını eğip bir şeyler karaladı. Ders bittiğinde eşyalarımı toplamaya başladım, gidecekken Mattheo bileğimi tuttu.
"Teklifimi düşün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
Ficção Adolescente"Her yalanın gün yüzüne çıkmak gibi kötü bir huyu vardır." Kalbim ile aklım arasında arafta kaldım, kalbimi seçtim.Yanan o oldu ama aklımıda kaybettim. Ben Lilith, Lilith Black. Ve buda benim intikamımın ihanete dönüşünün hikayesi... TAMAMLANDI.