2.Bölüm

6.8K 341 51
                                    

"En büyüklerimiz Mertcan abi, sonra Buğra abi var. Ardından ben ve Cem geliyoruz, en sonda da sen geliyorsun."

Kafamı salladım ifadesizce. Sizce ben aile istemiyorum diyip, henüz yirmi dört saat geçmeden biyolojik ailemin arabasında yer almış mıyımdır?

Almışımdır, nasıl oldu bilmiyorum ama Aylin beni kandırmıştı, kandırmamıştı ikna etmişti. "Sen anlatsana kendini, kimsin necisin?"

"Duygu ben, dört değil yüzlerce kardeşim var. Kendim büyüdüm, daha doğrusu kendi kendimi büyüttüm."

Daha fazla konuşmayacağımı anlamış olacak ki, dudaklarını birbirine bastırıp dışarıyı izlemeye başladı.

Araba bilmediğim yollara ilerlerken bunlarla gelmekle hata yaptığımı düşünmeye başlamıştım, geri dönme şansım var mıydı?

Burak ve Duygu Sohbet Anı

" Odan pek güzelmiş." Gözlerimi devirdim, beni geri zekalı sanıyordu.

"Daha demin yatağıma bile oturamadın."  Afallayan suratını izledim, beklemiyordu bu çıkışımı. 

"Ben yok, yani kendimle alakalı bir şey. Fazla titizim ben." Konuştukça batıyordu, farkında değildi.

"Ne konuşacaksan konuş ve git lütfen."

Adem elması haraketlendi, zorlanıyordu. "Bak biliyorum, yıllar sonra gelmemiz çok saçma ama bizi de suçlayamazsın."

Hayretle çevirdim bakışlarımı yüzüne, neyden bahsediyordu Allah aşkına.

"Seni, abilerini veya kardeşlerini suçlamıyorum. Ben annenizi, babanızı suçluyorum."

Dudaklarını büzdü, gözlerini hüzün hakimiyet aldı. "Annemi de suçlayamazsın." Kaşlarımı kaldırdım, benle dalga geçiyordu.

"Bak, her şeyi sana ben anlatamam. Bunu sana annenin anlatması daha doğru olur. Biliyorum kızgınsın, herkese, her şeye ama sadece bizimle gel. Denersin en azından, aklındaki sorulara cevap aldıktan sonra da gelirsin olmaz mı?"

Kafamı salladım iki yana, "Benim bunlara zamanım yok, lütfen bir daha gelmeyin. Arkadaşlarımın nefretini kazanmama neden oluyorsunuz." Pes etti, derin bir nefes aldı ve çıktı odadan.

Onlardan kurtulmuştum sonunda, bu beni mutlu etmişti. Ya da ben söyle sanıyordum.

Bodoslama açılan kapıdan içeri Aylin girdi, dudaklarını kemiriyordu. Hoşuma gitmeyecek bir şey yapmıştı. "Duygu, ailenle gitmeni istiyorum."

Güldüm alayla. "Tamam, sen dedin ya."

"Duygu ailen ile gitmezsen tedavi olmam." Kaşlarımı çattım, ne diyordu bu salak?

"Aylin iyi misin sen?"

"Ben son sözümü söyledim Duygu, çok ciddiyim bu konuda."

Araba'dan Devam

Sessizlik yavaş yavaş canımı sıkmaya başlıyordu, sessizliği hiçbir zaman sevmemiştim. "Aylin seni nasıl ikna etti?"

Mertcan'la dikiz aynasından göz göze geldik, kendisi zaten gözlerini yüzümden ayırmıyordu. "İkna olmamı sağlayacak şartlar sundu." 

Mertcan'ın kaşları havalandı, omzumu silkip başımı yasladım arkaya doğru. "Yemek istediğin bir şey var mı akşama? Annem soruyor."

Gözlerim arabanın tavanında gezindi, kolunu da inceledim. Kayan asfaltta dolaştı gözlerim biraz, yutkundum. Burak salak mıydı, saf mıydı?

Ölü Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin