13. Bölüm

2.8K 200 19
                                    


İnsan insanı sevmeyebilirdi, insan insandan nefret edebilirdi. Bu ikiside bir insanın ölmesini istemeye neden değildi.

Kolay kolay bir  insanın ölmesini isteyemezdiniz, ne olursa olsun. Bu çok uç bir şeydi. Özellikle yeni tanıdığınız birinin.

Buğra'nın ağzından dökülen kelimeleri duyunca şok olmuştum, tamam beni sevmiyordu ama bu denli mi nefret ediyordu?

"Aynı okula gelmemene çok sevindim, ilk defa doğru bir şey yaptın. Sıradaki hamlen umarım intihar etmek olur, yaşamanı hiçbir şekilde istemiyorum çünkü."

Yatakta oturur hale geldim, konuşmam lazımdı. Ben artık bu nefretin nedenini öğrenmeliydim, öğrenecektim.

"Söylesene Buğra, bu nefretin nedeni ne?"

Odanın içinde dolaşmaya devam etti, durmuyordu. Sürekli dolaşıyordu odada.

"Hayatımızı mahvettin, ciddi ciddi içine ettin hayatımızın."

Omuzlarımı silktim, yalnış düşünüyordu. Ona bunu açıklayamazdım.

"Sen ne kadar suçsuzsan bende o kadar suçsuzum."

Güldü seslice, kafasını iki yana salladı. Geldi yatağımın ucuna oturdu, gözlerini gözlerime sabitledi.

"Sen olmasaydın, biz daha mutluyduk anla şunu artık."

Sıkılmıştım bu durumdan, odamdan gitmesini istiyordum.

"Çıkar mısın odadan, uyuyacağım."

Geri yattım, onunla uğraşamazdım.

🐞

Gece uyuyamamıştım, Buğra'nın söyledikleri kafamda dönmüş, durmuştu.
Neden buraya kendi isteğimle gelmişim gibi davranıyordu, beni ikna etmek için uğraşan onlardı.

Bir şans demişlerdi, sadece bir şans. Bende vermiştim işte, keşke vermeseydim. Keşke yetimhanede kalmaya devam etseydim, derin bir nefes aldım.

Göz altlarım şişmişti, berbat görünüyordum. Gece boyu uyumadığım herhalimden belliydi işte, bunu istemiyordum. Onun mutlu olmasını istemiyordum. 

"Duygu müsait misin?"

Mertcan, sözde her daim yanımda olacağını söyleyen abim. Dünden beri yanıma gelmeyen abim.

"Bir şey mi oldu?"

Odanın içine doğru ilerledim, kafasını kapıdan uzatmış içeri bakıyordu.

"Konuşalım mı biraz abim?"

Güldüm, bayağı erkenceydi.

"Fazla erken oldu sanki, yarın falan bekliyordum ben seni."

İçeri girdi, ilerleyip çalışma masamın önündeki sandalyeye oturdu.

"Biraz düşünmen lazımdı, biraz yalnız kalman lazımdı."

Omuzlarımı silktim, yatağıma ilerledim.
Sandalyeyi ilerletip tam karşıma geldi, sıkıntılıydı.

"Gece uyumadın mı?"

Kafamı eğdim, şeffaf olacaktım. Ne yaşandıysa anlatacaktım.

"Gözlerimden belli değil mi?"

Kafasını salladı, derin bir nefes aldı.

"Bilmiyorum ki nerden başlıyım. İlk defa bu kadar çaresiz hissediyorum."

Ölü Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin