10.BÖLÜM

2.8K 178 10
                                    


Bugüne kadar aldığım her kararı tek başıma vermiştim, yanımda beni destekleyen kimse yoktu. Aylin hayatıma girdiğinde alışkanlıktan dolayı ona da danışmadım hiçbir şeyi.

Lakin şimdi, bir karar alırken danışmak istiyordum. Birileri var çünkü abilerim var. Onlara karşı böyle bir adım atmak iyi mi olacaktı? Bilmiyorum ama ben büyük bir adım atmış olacaktım.

Salonda oturuyorlardı, Arda da yanlarındaydı. Geldiğimi ilk fark eden Cem olmuştu, gülümseyerek elini vurdu yanına. Bende oraya doğru ilerledim, Cem'in yakınlarında olmak bana güç ve güven veriyordu. Sanırım en çok ona alışmıştım.

"Ne oldu Duygu, uyuyamadın mı?"

Omuzlarımı silktim, derin bir nefes aldım.

"Uyuyacaktım ama Dilek Hanım geldi yanıma."

Yerinde dikleşti Mertcan, sanki huzursuz olacağını hissetmişti.

"Canını mı sıktı?"

Kafamı iki yana salladım, derin bir nefes aldım.

"Diğerleriyle ve o adamla tanışmamı istiyor, zorla değil tabii. Kararı bana bıraktı, ben size danışmak istedim."

"Ne gerek varmış buna?"

Cem'in yüksek sesiyle irkildim, onun hiçbir zaman istemeyeceğini tahmin etmiştim. O beni sevmişti, beni kıskanırdı.

Sessizlik oldu. Mertcan öksürdü hafifçe, onu dinleyeceğimi biliyordu. 

"Ben onlarla konuşmanı istemem, sevmiyorum onları. Bakma onlar da bizi sevmez lakin onlarda abin sayılır."

Ayağımla yerde daire çizmeye başladım, yine ne yapacağımı söylememişti.

"Bugüne kadar aldığım tüm kararların sonuçlarını kendim, tek başıma üstlendim. Biraz bu yükü başkalarıyla da paylaşmak istiyorum."

Yine bir sessizlik oldu, ardından hiç beklemediğim biri konuştu.

Arda.

"Objektif olarak bakmak gerekiyor olaya sonuçta onlarda abin ve tanışman daha mantıklı."

Hangi hakla benim hayatım hakkında yorum yapabiliyordu, bizim aramızdaki şey eskide kalmıştı. Ona yorum hakkını kim vermişti?

"Abilerime sordum, aile dışındaki kişiler yorum yapmazsa sevinirim."

Sesim gereğinden sert çıkmıştı, verdiğim tepkiyi bende beklemiyordum. Tamam tersleyecektim de bu kadar ağır değil.

"Arda senden daha fazla bu ailenin içinde, sen yokken o vardı. O bu ailenin çoktan bir bireyi."

Yutkundum, haklıydı. Haddimi aşmıştım, fazlasıyla.

Buğra bana yerimi göstermişti, hızlıca.

"Üzgünüm, bir an kendimi kaybettim."

Ayağa kalktım, daha fazla durmak istemiyordum burada.

"Buğra öyle demek istemedi."

Cem'e döndüm, gülümsedim burukça. Gayette ciddiydi söylediklerinde.

"Haklı, sonradan gelip evin sahibi olamam. Yine de fikirleriniz için teşekkürler."

Hatalarımın en büyüğü; her zaman çok çabuk alışıyordum. Sonra da böyle kalıyordum, enkaz altında. Diğerleri neden bir şey dememişti, ağırlığımın yarısını verdiğim Mertcan niye bir şey dememişti?

Ölü Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin