3.Bölüm

5.9K 327 39
                                    

Ne bu evi sevmiştim ne yatağı, istemiyordum burayı. Aylin'le tartışmak istiyordum, gizlice yemekhaneden tatlı çalmak istiyordum. Uyuyamamıştım zaten, yerimi yadırgamıştım.

Saçımın ucunu parmağıma sardım, yavaş yavaş döndürürken bana verilen bu odada gökyüzünü seyrediyordum. 

Saat gece ikiyi vurmuş, etraf sessizliğe kaplanmıştı.  Saat on ikiden beri gökyüzünü seyrediyordum, zaman başka türlü geçmiyordu.

Her üç günde bir halk kütüphanesinden bir kitap alır, kendimi başka dünyalara hapsederdim.  Kitabımı getirmeyi unutmuştum, canım aşırı derecede sıkılıyordu.

Odamın penceresi bahçeyi görüyordu, bahçede bulunan salıncakta sallanmak o kadar cazip geldi ki bana, hiç zaman kaybetmeden indim bahçeye. 

İnerken ekstra dikkat etmiştim, uyanırlarsa uğraşamazdım onlarla çünkü.  İki salıncak vardı yan yana, sağ tarafta bulunana bindim. 

Kendimi yavaş yavaş sallamaya başladım, başımı demirliğe yaslamıştım.  Hızlanmak istiyordum lakin korkuyordum. İstediğim zaman durduramamaktan,  düşmekten korkuyordum. 

"Sende mi uyuyamadın?" Aniden gelen tok sesle irkildim, biraz daha insancıl olamıyor muydu?

"Uyku tutmadı."  Yanımdaki salıncağa oturmak yerine, ayağını salıncağa koydu. Hafifçe boş salıncağı sallamaya başladı, evin dış kısmındaki ışıklar yüzünü hafifçe aydınlatıyordu.

İlk defa inceledim yüzünü, kara kaşlı ve kara gözlüydü benim aksime. Yüz hatları keskindi, yüzü yorgun gözüküyordu, göz altları morarmıştı.

"Yakışıklı mıyım?" Oldukça ciddi şekilde sormuştu bu soruyu, dudaklarım kıvrıldı.  "İlgimi çekemeyecek derecede." 

Güldü, göz bebeklerinde yavaş yavaş bir parıltı oluştu.  "Olsun, en azından giderim var. Senin ilgini çekemeyecek derecede olsada."

Yanıtsız bıraktım, kendimi sallamaya devam ettim.  "Seni sallamamı ister misin?" Sunduğu teklif ile gözlerim kapattım, nasıl olurdu ki?

"Zahmet olmasın."  Güldü, şimdiye kadarki  en gerçekçi şekilde.  

"Senden gelen hiçbir şey zahmet vermez küçük." 

Demirliklerden hafif hafif ittiyordu beni, her ileri- geri gidişimde saçlarım yüzümü yalıyordu. Bu hissi sevmiştim, gülümseme yer edindi yüzümde. 

"Hızlanır mısın?"  Daha da hızlandı, her yukarı yükseldiğimde kahkahalarımda yükseldi.  Belki on beş dakika boyunca salladı beni, en sonunda benim isteğimle durdurdu salıncağı.

Gülmekten göz yaşlarım akmıştı, ilk defa gülmekten akmışlardı zaten.   "Ben, çok çok teşekkür ederim."   Salıncaktan kalkmamıştım, kendisi dizlerini kırarak önümde oturmuştu.

"Rica ederim, istediğin zaman sallarım seni." Gülümsedim, gözlerinin içine doğru. "Ama şimdilik içeri girmeliyiz, geç oldu."

🦋
Gün doğmuştu, hayat yeniden başlamıştı. Mertcan'la gece yaptığımız etkinlikten sonra uyumuştum. Sabaha ise farklı açmıştım gözlerimi, ilk defa.

Saçlarımda bulunan eller, huzur veriyordu bana. Kim olduğunu biliyordum, o kadındı.

Biraz daha okşamasını istediğim için açmamıştım gözlerimi. Şakağıma hafif bir öpücük kondurmuş, ardından çıkmıştı odadan.

Ölü Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin