Yanıtlamamıştım Buğra'yı. Onu ilgilendirmezdi, ilgilendirmeyecekti. Merih'le vedalaştıktan sonra geçtim salona.
"İyi akşamlar."
Modum otomatik olarak düşmüştü, burası bana iyi gelmiyordu.
"Hoş geldinnn."
Cem'in heyecanla konuşması beni güldürürdü, şimdi ise hiçbir şekilde etki yaratmıyordu.
"Hadi o zaman yemeğe, seni bekliyorduk."
Mertcan'a döndüm, ben yemek yemiştim. Tekrar yiyemezdim.
"Size afiyet olsun, ben yedim."
Kaşlarını çattı Mertcan, sinirlenmişti. Konuşacağı sırada, telefonumun sesi doldurdu odayı.
Açtım telefonu Merih arıyordu, bir şey mi olmuştu?
"Efendim Merih."
Mertcan derin bir nefes aldı, sanırım sınırlarını oldukça zorluyordum.
" Gitarı unutmuşsun."
Elimi alnıma vurdum, çalışmak için heyecanlıydım ama gitarı unutabiliyordum.
"Uzaklaştın mı çok?"
"Kapıdayım."
Geri dönmüştü, benim için. Gülümsedim. Hızla kapıya doğru ilerledim, Mertcan'ın arkadan nereye sorusunu duymamazlıktan geldim.
Arkamdan geldi, kaçacağımı mı düşünüyordu?
"Gerçekten kusura bakma, nasıl unuttuğuma dair bir fikrim yok. Seni de yordum."
Kafasını salladı iki yana, gülümsüyordu bir yandan.
"Sıkıntı değil canım, ne olacak?"
İçimde büyük bir istekle ilerledim ona doğru, sarılmak istiyordum. Sarıldım da, ellerini sırtımda hissettim. Büyük bir güven duygusu sardı bedenimi, mutluydum.
Merih'le vedalaştıktan sonra geçtim eve, yemeğe oturmuşlardı. Sessiz bir ortam vardı, gergindi. Yutkundum bende gerilmiştim, gün boyu mutlu olup şimdi gerilmek hoş değildi.
"Yemek yemeyeceksin bari yanımızda otur."
Cem'e çevirdim bakışlarımı, suratı oldukça asıktı. Gitarımı yasladım duvara, masaya ilerledim. Karşımda Buğra vardı, yine.
"Nasıldı günün?"
Burak'a döndüm. Yüksek ihtimalle sessizlik canını sıkmıştı, sohbet açmak istiyordu. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlardı.
"Gayet güzeldi, beklediğim gibi olmadı."
Hafif bir öksürük, ardından tok bir ses.
"Ne bekliyordun ki?"
Kafamı çevirdim Mertcan'a ona haksızlık mı yapıyordum?
"İstemezler sandım, öyle olmadı."
Yine bir sessizlik, bir şeye demeye çekiniyor gibiydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Yıllar
Chick-Lit"Nasıl yaptın bunu bana söylesene, nasıl bu kadar gaddar olabildin?" Genç adam odanın ortasında volta atarak dolaşıyor, her adımda etrafı titretiyordu sanki. "Maddi durumumuz yoktu, bakamazdık ona." 'Hah' diye bir ses çıkardı genç adam, babasını...
