14. Bölüm

2.3K 171 19
                                    


Konuşmadım, konuşmayacaktım. Onunla iletişim kurmak istemiyordum.

"Her şeye ben neden olmuşum gibi hissediyorum, masa da o fikri sunmasaydım. Olaylar öyle gelişmezdi."

Yutkundum, konuşmama kararı almıştım ama konuşmam lazımdı.

"Senlik bir durum değil, hatta iyi bile oldu."

İyi olmuştu, en azından gerçek düşüncelerle karşılaşmıştım. Sahte samimiyet sona ermişti. Ayakta duruyordu, oturmaya cesaret edemiyordu.

"Buğra biraz sert-"

"Arda sus, kimseyi savunma bana. Seni dinleyeceğimi nasıl düşünürsün? Bak, istemiyorum. Hiçbir şekilde benim hayatıma yorum yapmanı istemiyorum."

Sonlara doğru sesim yükselmişti, gitsin istiyordum.

"Belki biraz da-"

"Sus ya sus, anlamıyor musun sus?"

Bağırabildiğim kadar bağırmıştım, sesim içeriye ulaşmış olmalıydı. Mertcan dışarı çıkmıştı, hızlı adımlarla yanımıza ulaştı.

"Ne oluyor burada?"

Ayağa kalktım, sıkılmıştım bu durumdan. Alanım yok gibiydi resmen bu evde, sürekli bir kargaşa.

"Alanım yok, benim bu evde alanım yok. Biri gelir intihar etmeni istiyorum der. Biri gelir, hangi sıfatla olduğunu bilmediğim bir şekilde akıl verir."

Mertcan'a bakıyordum, gözleri sinirle harmanlanmıştı. Durmadım, devam ettim.

"Allah için benim bu evde kalmam için bir neden var mı? Sen söyle Mertcan, ben bu evde neden durayım?"

Sonunda, sonunda içimi kemiren şeyi söylemiştim. Beni gece boyu uyutmayan, içimde giderek beni rahatsız eden şeyi söylemiştim.

Durakladı önce, dudakları aralandı. Onu anlamıyordum, anlayamıyordum.

"Ben halledeceğim, en kısa zamanda halledeceğim."

Kafamı salladım iki yana, nasıl halledecekti? Salıncağa oturdum, yavaş yavaş sallanmaya başladım. Arda, içeri girmişti. Mertcan, diğer salıncağa oturdu.

"Gitmem daha doğru olacak, en azından belli bir süre."

Dünden beri düşündüğüm konu, dile getirirken hiçbir şekilde düşünmediğim konu.

"Duygu-"

Konuşmasına izin vermedim, devam ettim.

"Lütfen kendini benim yerime koy, her şeyi geçtim. Bugün intihar etmemi isteyen, yarın-"

"Sus Duygu, devamını getirme. Haklısın, çok haklısın. Bu kadar haklı olman, ilk defa üzüyor beni. Ben Buğra'yla konuştum, akıllanmadı. Dinlemiyor, anlamıyor ama dinleteceğim. Güzellik kısmını geçtik çünkü, zorla da olsa dinleteceğim."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim, artık fark etmiyordu. Ben burada kalmayacaktım, bu yüzden istediği gibi tepki verebilirdi.

"Uzaklaşmam gerekiyor, bilmiyorum orası belki daha iyi gelir bana."

Kafasını kaldırdı, gökyüzüne baktı. Ardından yine bana baktı, gözlerinde gördüğüm yoğun hüzün bir tık üzmüştü beni.

"Kararını çoktan vermişsin, ısrarcı olsam da kararını değiştiremeyeceğimi düşünüyorum."

Ölü Yıllar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin