concert off

195 11 39
                                    


LA konseri sonrası bütün üyeler odalarına çekilmişti. kartı okuttuktan sonra ben de benim için ayrılan odama girdim. banyoya gidip aynada iki yandan ayrılmış kıvırcık saçlarıma baktım. iç çekip saçımı açtım ve makyajımı silmek için suyu açtım.

yüzümü havlu ile kuruladıktan sonra tam banyodan çıkacakken karnımın guruldadığını duydum. sanırım bir hamburger söylesem iyi olacaktı.

odamın camının önünde duran tek kişilik masa ve sandalyeye gidip oturdum. masanın üstündeki çantamdan çizim defterimi ve kalemimi alıp camın öteki tarafında görülen manzarayı çizmeye başladım.
çizimim bittiği anda hamburgerim de gelmişti. hamburgerimden kocaman bir ısırık aldığımda ketçabın eksik olduğunu fark ettim. ketçabı hamburgerin içine dökerken aklıma ketçap delisi olan sevgilim geldi. konser sırasında biraz halsiz görünüyordu, büyük ihtimal hava çarpmıştı. yemeğimi bitirdikten sonra onun odasına gitmeye karar vermiştim.

yemeğimi bitirip masayı topladıktan sonra kapıya doğru yöneldim. kapıyı açtığım anda mina, gri pijamalarını giymiş elinde bir yastıkla önümde duruyordu. gülerek onu içeri çekip kapıyı kapattım. birlikte uyumak istediğini çünkü birlikte uyursak benim süper tatlılık gücümle hemen iyileşeceğini söylemişti. sürekli öyle bir gücüm olduğunu söyleyip duruyordu ama ne kadar inanmalıyım bilemiyorum.

yatağımda oturmuş gelmemi bekleyen sevgilimin yanına gittim. yastığını alıp bir kenara koyup kucağına yerleşmiş, iyi olup olmadığını soracakken makyajını silmediğini farkettim. omuzlarından tutup yatağa yatırdım ve beni beklemesini söyledim. banyodan gerekli eşyaları alıp geri kucağına oturdum. aldığım eşyaları bir kenarına bırakıp elime pamuğu alıp yüzüne doğru eğilip makyajını silmeye başladım. ellerini belime koymuştu. ben makyajını silerken bugün başına gelen komik bir olayı anlatıyordu. gerçekten komikmiş ki birazdan kahkahalara boğulacak gibiydi.

fazla haraket ettiği için şakayla karışık azarladıktan sonra durup makyajıni silmemi beklemişti. silip son olarak kremi sürerken gözleri gözlerimdeydi.

sonunda ben de ona bakınca gözleri dudaklarıma bakıyordu. biraz yaklaşıp küçük bir öpücük kondurup geri yastığa yaslandı. hafif sırıtarak beni de mi hasta etmek istiyorsun dememe karşı kafasını iki yana sallayarak yattığı yerden doğrulup beni kucağında rahat bir pozisyona getirmişti. ellerimi ensesine atıp kısa saçlarıyla oynamaya başladım. sonra ona bakıp gerçekten kendini iyi hissedip hissetmediğini ona göre ilaç getireceğimi söyledim. hayır diyerek benim onun ilacı olduğumu ve sürekli birlikte olup ayrılmazsak daha hızlı iyileşeceğini söyledi. yine beni utandırmayı başarıyordu. burnunu öpüp sarıldım. çilekli şampuanının kokusunu içime çekip ayrıldım.

yatağın üstündeki eşyaları bir yere koyup örtünün altına geçtik. hemen koynuma girip sıkı sıkı sarıldı. gece lambalarını kapatıp ben de ona sarıldım. biraz mayıştıktan sonra kulağına, çilek prenses rüyana girip seni öpücükleriyle iyileştiecek diyip saçına öpücükler kondurmaya başladım. hoşuna gitmiş olacak ki kıkırdamalarını duyuyordum. yüzünü boynuma daha da yaklaştırıp uzunca öptükten sonra çilek prensesi çok seviyorum demişti. biraz bekledikten sonra kulağına o da seni çok seviyor diye fısıldamıştım ama nefeslerinin düzenli hale geldiğini anlayınca onu kollarımın arasında güzel bir uykuya bıraktım...


perdeleri kapatmayı unuttuğum için camdan gelen güneş ışığı tam gözlerime denk gelince uyanmak zorunda kalmıştım. gözlerimi açtığımda güneşten daha çok ışıldayan minamı görmeyi beklemiyordum. karşımda ellerini yanağına koymuş güzel gülümsemesiyle beni izliyordu. ona biraz daha yaklaşıp ellerini kendime çekip küçük öpücükler kondurmaya başladım. daha iyi olup olmadığını sorduğumda çok iyi olduğunu rüyasında çilek prensesle çok güzel şeyler yaptğını söylemişti. ne söylemek istediğini anlayıp utanarak ellerimle yüzümü kapatmıştım ama o buna izin vermeyip ellerimi tutup indirmişti.

yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma değdirdiğinde aradaki mesafeyi kapatmıştı. ellerim saçlarına giderken onu daha da kendime çekmiştim. üstüme çıkıp öpüşmeyi derinleştirmişti. dudaklarıma susamış gibi doya doya içiyordu adeta. nefessiz kalınca ayrılmak zorunda kaldık ama o durmayıp boynuma yönelmişti. tam mina diyeceğim anda karnımdaki elleriyle beni gıdıklamaya başlamıştı. gülerek ellerini tutmaya çalışıyordum ama boynumdaki dudaklar beni daha çok gıdıklıyordu. sonunda ellerini yakalayınca durmuştu.

boynumdan çıkıp gözlerime bakmaya başlamıştı. elleriyle anlıma gelen saçlarımı düzelttikten sonra yanağıma kocaman öpüp odasına gidip hazırlanacağını, birlikte yapacağımız kahvaltı için benim de hazırlanmam gerektiğini söyleyip üstümden kalkmıştı. yerdeki yastığını alıp kapıya yönelmişti. kapıyı kapamayıp aradan yatakta oturmuş ona bakan bene öpücük atıp kapıyı kapamıştı. attığı öpücüğü alıp avcumu öpüp kendimi yatağa atmıştım. bu kız beni öldürecekti.








michaeng okuyamamaktan kafaya yememek icin attim suraya bolum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

michaeng okuyamamaktan kafaya yememek icin attim suraya bolum.

daha sıklıkla bolum gelecek gibi cunku kimse michaeng fic yazmiyo😡

michaeng softHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin