lolipop?

171 11 61
                                    

"hoşçakalın!"

"yeniden görüşmek üzere."

"once en iyisi!"

hayranlarımızla aramıza perde girince sesler yavaş yavaş azalmaya başladı. kulaklıklarımı çıkarıp onlar için özel olan kutusuna koydum.
diğer üyeler de aynısını yapıp birlikte küçük merdivenden inmeye başladık.

konser alanından ayrılıp bir iki koridor geçince sonunda büyük odamıza gelmiştik. sana'nın arkasından geçip sandalyeme bıraktığım çantama doğru giderken üyeler son gün olduğu için üzülse de ne kadar eğlenceli geçtiğinden bahsediyordu.

sonunda çantamdan aradığım şeyi bulmuştum. çilekli lolipopum. konser başlamadan önce mina ile rastgele bir markete gitmiş atıştırmalık alırken dışı çok ilgimi çekmiş, kalp şeklinde olunca da hemen alıvermiştim.

"noldu açamıyor musun?" jeongyeon dibime girmiş benimle alay ediyordu. onu görmezden gelip dışındaki paketi bu sefer de altından açmayı denedim ama olmamıştı. en sonunda dayanamamış, elimden alıp bir çırpıda açmıştı. ben jeongyeon'a ağzım açık bakarken o bir 'hıh' sesi çıkarıp saçını atmış, aynanın karşısında rujunu düzelten momo'nun yanına gitmişti.

lolipopu ağzıma atıp etrafa bakındım. elimle saçımı kaşıyıp ne aradığımı hatırlamaya çalışıyordum. sahi ne arıyordum ben.

odanın ortasındaki uzun masanın etrafında dönüp durmaya başladım. poşetleri kenara itip kendime daha çok görme alanı açtım ama yoktu. masanın üstündeki montları bir kenara ittim ama yine yoktu.

kendi çantamın olduğu tarafa gittim. çantamda yoksa nerede olabilirdi. kaşlarımı çatmış, hâlâ ağzımda olan çilekli lolipopu sinirle sertçe emmiştim.

bir anda belime iki el, omzuma da bir çene kondu. belimdeki ellerini tuttum. omzumdaki başına yaslanıp öylece çantama bakıyordum.

"ne arıyorsun sabahtan beri?"

lolipopu dudaklarımın arasından çıkarıp elime aldım "telefonumu arıyorum canım. bir türlü bulamadım." geri ağzıma attım.

bir şey hatırlamış, hızlıca başını omzumdan kaldırıp önümüzdeki menajerimizi göstermişti.

"en son onun topladığını gördüm. kaybolmasın diye sanırım."

başımı olumlu anlamda sallayıp minayı arkamda bıraktım. menajere telefonumu sorunca bel çantasından çıkartıp bana vermişti. kısa bir teşekkür edip geri mina'nın yanına döndüm.

siyah deri koltuğa oturmuş telefonundan bir şey dinliyordu. yanına geçip ağzımda olan lolipopu tekrardan elime aldım. beyaz çubuğu olduğu gibi duruyor, kalp şeklinde olan şekeri biraz küçülmüştü. minaya baktım. beyaz kulaklıklarını takıp gözlerini kapatmıştı.

yanına biraz daha yaklaşıp kulaklığına yanaştım. bir şarkının demosunu dinliyordu ama hangisi kestiremiyordum.

geçenlerde misamo ünit için kayıt alınmaya başlanacağı söylenmişti, belki de o olduğunu düşünüp geri arkama yaslandım.

sıkılmış, uzun süredir boş boş baktığım telefonu yanıma koymuştum. lolipopum hızlıca bitiyordu. ilk büyüklüğünden daha da küçülmüş, şekerin içindeki çubuk görünmeye başlamıştı.

lolipopa baktım. yaklaştırıp ilk önce alt dudağıma, sonra da üst dudağıma sürdüm. birbirlerine bastırıp emince daha güzel bir tat gelmişti.

bir kaç kez daha tekrarladım. yanımda haraketlenmeler oldu. mina uzun süre aynı pozisyonda oturduğu için gerilmiş, sonrasında kendini koltuğa bırakıp daha rahat bir pozisyon almıştı.

o telefona bakarken bütün gün istediğim şeyi yapmanın zamanı gelmiş gibiydi.

koltukta doğrulup iyice yanına yaklaştım. sağ elimi ensesine atmış, diğer elimdeki lolipopu dudaklarında gezdirmeye başladım. en sonunda bakışlarını telefondan bana çekmiş, şekeri dudaklarına sürmemi bitirmemi bekliyordu.

alt dudağından yavaşça bir kere daha geçirdim. şekerin parlaklığı dudaklarındayken kırmızılaşmaya başlamıştı.

lolipopu çektim.

sürmeyi bitirdiğimden beri bana bakıyordu. ensesindeki elim saç diplerine gitti. vücudumu daha da yaklaştırdım. göğsüm göğüsüne değiyor, bir eli belimde bekliyordu.
bakışları değişmiş ne yapacağımı anlamıştı.

yavaşça yaklaşıp alt dudağını dudaklarımın arasına aldım. o da gözlerini kapatıp aynı işlemi üst dudağıma uygulamıştı. çileğin tadı gelmiş, öpüşmeyi daha zevkli bir hale getirmişti.
alt dudağını çekiştirip yeniden öptüm. ensesindeki elim sertleşmiş, kendime daha da yaklaştırmıştım.

dudaklarımı ezercesine öperken çilek tadı yavaşça yok olmaya başlamıştı. ıslak sesler son bulurken nefessiz kaldığımız için ayrılmıştık.

nefesimi düzenlemeye çalışırken elimdeki lolipopu alıp ağzına atmıştı.

dilimi dudağımda dolaştırmış, ona bakıp ellerimi omzuna koymuştum. bana sırıtarak bakarken belimdeki tek elini iki ele çıkarmış, bedenimi hafif kaldırarak beni kucağına oturtmuştu.

lolipopu tutup dudaklarından sesli bir şekilde çıkardı. dudaklarıma yaklaştırınca aralayıp şekeri aldım.

sırıtarak "çilekli dudakların tadı ayrı bir güzelmiş." göz kırptı.

"boşuna yazmadık o sözleri."

aynı anda "♫strawberry kisses taste so good to me♪"

tzuyu de bizden sonra kendi sözlerini mırıldanınca ona bakmıştık. tarağını mikrofon yapmış havaya girmişti. diğer üyeler fark edip gülmüş, sonrasında birlikte sözlerin devamını getirmiştik.

"그댄 like the first time♩"
















derste aklıma lolipop geldi sak diye yazdim ama nasi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

derste aklıma lolipop geldi sak diye yazdim ama nasi.

first time cok guzel agladim.


michaeng softHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin