kapıyı tıkladıktan sonra içeriden beklediği 'gel' sesini duyunca gülümsemiş, siyah dosyasını iyice kavradıktan sonra kapı kolunu indirmişti. üstten aşağı buğulu cam kapıyı itip içeri girdi. ona bakan kadının masasına giderken giydiği siyah kalem eteği her tarafını sarmıştı. kırmızı dudaklarının altından görünen beyaz dişleri ön planda, dosyasını patronunun önüne koydu
''günün son dokümanları bayan son.''
sarı saçlı kadın, parmaklarındaki siyah uzun protez tırnaklarıyla birlikte dosyayı kavrayıp kendine çekti. sert deri koltuğunda geriye yaslanmış, çattığı kaşlarıyla fazlaca sinirli görünüyordu.
sertçe dosyanın kapağını kapatmış, bu haraketi karşısındaki asistanını korku içinde bırakmaya yetmişti.
''yarın bu düşüşün kaynağının kime ait olduğunu öğrenip ofisime getiriyorsun, anlaşıldı mı bayan myoui?''
mina bir şey söylememiş, yavaş yavaş masanın etrafında dolaşmış, sonrasında ellerini masaya koyup yaslanmıştı.
asla göz temasını bozmamış, elini patronunun çenesine koyup baş parmağıyla okşamıştı.
sırıtmış, kafasını biraz yana eğip ''yalnızken bu resmiyete bir son mu versek?''
chaeyoung kaşlarını çatmış ''ofisime artık fazlaca gelmen ilgi çekmeye başlamışken bir de resmiyeti bozmak mı?''
mina gözlerini devirip geri elini masaya koymuştu. bıkmış sesiyle oflamış ''dedikoduları takmamanı daha kaç defa söylemem gerek.'' chaeyoung'a bakmıştı.
chaeyoung gergince geri sandalyesine yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmişti ''bilmiyorum mina, bu işte daha yeniyim biliyorsun..''
mina haraketlenmiş, ellerini masadan yavaşça çekip chaeyoung'a yaklaşmıştı. bir elini sarışın kızın omzuna atıp yan bir şekilde kucağına oturmuştu. mavi gömleğinden açıkta kalmış kısmında göğüsleri belli olurken, chaeyoung aksine sıkkın bakışlarını masasına dikmiş, bu sefer sevdiğini pek ciddiye alamamıştı.
mina bunu fark etmiş, chaeyoung'un birleştirmiş olduğu kollarından birini tutup beline dolamıştı. diğer elini de tutup kalem eteğinden açıkta kalmış bacağına koymuştu.
mina bacağındaki eli inceleyince kaşları çatıldı ''yüzüğün nerede?''
chaeyoung transtan çıkmış gibi yavaşça sarsılmıştı. bir eline, sonrasında mina'ya baktı
''kim jennie iki gündür rahatsız edici şeyler söylüyor."
sinirleri gerilen mina "sen onun patronusun, istediğin zaman kovabileceğini biliyorsun değil mi?"
"evet ama işini iyi yapıyor, düşünmüştüm ki-"
mina elini kızın çenesini tutup susturmuştu "işinde iyi olması demek sana rahatsız edici şeyler söyleyebilmesi demek olmuyor."
mina elini indirip umutsuzca derin bir nefes vermiş ve kafasını hafifçe iki yana sallamıştı.
yeniden chaeyoung'a bakmış "çok istediğin için işleri sana devrettiğimi biliyorsun chaeyoung."
chaeyoung'un gözleri dolmaya başlamıştı "seni hayal kırıklığına mı uğrattım?"
mina acelece ellerini iki yana sallayıp "hayır hayır." ellerini chaeyoung'un yanaklarına koydu "eğer zorlanıyorsan bırakabilirsin diyecektim."
chaeyoung kafası karışmış bir şekilde mina'ya bakıyordu.
mina baş parmağıyla chaeyoung'un yanağını okşarken "gayet güzel ilerliyorsun sevgilim ama sana rica ediyorum, insanların aptalca söylemlerini görmezden gel."