Dört farklı beden, iki ruh.İkinci Dünya Savaşı, yedi kıtayı birbirine katarken insanlığı yerle yeksan etmeyi kendine görev edinen bir örgüt, sergilediği insanlık dışı eylemlerle savaşı gölgesinde bırakmayı başarır. İlkelerinin başını insan ırkını ikiye bölerek dünyaya hükmetmek çekerken 1945'lerin asil prensesi olan Pranpriya Manoban'ı hesaba katmayı unutmuşlardır. Japonya'nın bir kenti olan Hiroşima'ya atılan atom bombası ise, ardı arkası kesilmeyen felaket zincirinin yeni bir halkasını oluşturur. Hibakuşalar ve örgüt arasında sular durulmak bilmezken ABD ve Japonya arasında mermiler uçuşmaya devam etmektedir.
Örgüt, altında yatan milyonlarca yolsuzlukla tohumlarını günümüze kadar ekmeyi başarırken ABD'de yaşayan Japon asıllı seçkin bir adam, çoğunluğu suçlulardan oluşan kuracağı altı kişilik bir ekiple kapanmayan defterleri gün yüzüne çıkarır. Prenses Manoban'ın emanetini Federal Soruşturma Bürosu'nda özel ajan olarak çalışan Jennie Ruby Jane devralır. Parçalar birleştiğinde ve yapboz tamamlandığında iki ruhun birbirini bulması kaçınılmaz olur.
Kurşundan farksız olan sözler dilden dökülürken yumruklar havada uçuştuğunda bile filizlenen yetmiş yedi yıllık aşkı görmezden gelemez, ona karşı koyamazsın. Başka bedenlerde hayat bulsan bile, gözlerdeki tanıdık ışıltıdan kaçamazsın.
Ne Ay'ın geceyi aydınlatma sevdası biter ne de Güneş'in yeryüzünü ısıtırken duyduğu heyecan. Tüm renkler birleştiğinde gökyüzünde bir mucize gerçekleşir. Gece, gündüze karışır; birleşen dudaklar sonsuzluğa kazınır.
ಇ
Hibakuşa: Atom bombaları patladığı anda Hiroşima ve Nagazaki'de bulunup hayatta kalan insanlara denir.
STAINS ON THE MIRROR
JEON JUNGKOOK X LALISA MANOBAN
KIM TAEHYUNG X KIM JENNIE
BY TRISIUMಇ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stains on the mirror ಇ liskook, taennie
Fanficİkinci Dünya Savaşı, yedi kıtayı birbirine katarken insanlığı yerle yeksan etmeyi kendine görev edinen bir örgüt, sergilediği insanlık dışı eylemlerle savaşı gölgesinde bırakmayı başarır. İlkelerinin başını insan ırkını ikiye bölerek dünyaya hükmetm...