2.bölüm:Varış

2.4K 73 1
                                    

Elif Şahin
Nihayet Hakkariye gelmiştim sadece Cukurcu'a gitmem kalmıştı. Uçaktan inip valizimle taksi bulmaya çalışıyordum ama malesef yoktu,sonra bir yanıma geldi asker kıyafetliydi ve bana bakıp
"PÖH Başkomiseri Elif Şahin adındaki bir polisi arıyorum acaba gördünüz mü?"diye sordu.
"Asker aradığın pöh başkomiseri Elif Şahin benim"dedim.
"İyi,bu arada ben jöh kayı timi yüzbaşısı Yağız Mert"dedi.
"Tanıştığıma menmun oldum yüzbaşım"dedim.
"Bende başkomiserim bende,neyse sizi Çukurcu'a ben götürcem buyrun"dedi.
İkimizde arabaya doğru ilerleyip bindik sonrada Çukurcu'a doğru yola çıktık. Yarım saat süren yolculuktan sonra askeri hastaneye geldik,ona baktım ve
"Neden hastaneye geldik yüzbaşım"dedim.
"Şehitlerimiz için başkomiserim senin yeni ekip arkadaşlarında benim ekip arkadaşlarımda buradalar o yüzden de buradayız"dedi.
"Tamam"dedim.
İkimizde arabadan inip hastanenin içine girdik. Beni gören emniyet müdürü ve general yanımıza geldiler. O sırada jöh ve pöh'da gelmişlerdi ve pöh'dan içlerinden birisi
"Sakın bana Mehmet'in yerine geldiğini söyleme,eğer onun yerine geldiysen hemen defol git"demişti.
"Hayır onun yerine gelmedim hem senin konumun ve adın ne"dedim.
"Ben komiser Emir Soylu,asıl sen kimsin kadın"dedi.
"Haddini bil komiser Emir Soylu,şehit arkadaşının acısına veriyorum bu öfkeni duydun mu?"dedim.
"Haddimi bilmiyorum var mı bir diyeceğin"
"İyi sen bilirsin,ben Pöh başkomiseri Elif Şahin ve ben asena diye anılırım,buraya Ankara'dan geldim tahinim Ankara'dan buraya Hakkari Çukurcu'a çıktı,yani bir daha komiser Emir'in yaptığını yapın hiçbirinizin gözünün yaşına bakmam ona göre,neyse yarın tanışırız,şimdi ise şehitlerimizin ardından birer fatiha 3 ihlas okuyup ruhlarına hediye edelim"dedim ve ellerimi açıp 1 fatiha 3 ihlas okuyup bütün şehitlerin ruhlarına hediye ettim.
Ben duamı bitirince diğerlerine baktım benim yaptığımın aynısını yapıyorlardı yani 1 fatiha 3 ihlas okuyorlardı. Dualarını bitirince Emir komiser
"Kusuruma bakmayın başkomiserim biliyorsunuzki kardeşimizi daha yeni şehit verdik o yüzden öfkeliydim ama öfkem size değildi benim öfkem bize o kalleş pusuyu kuranlaraydı."
"Sorun değil Emir komiser,bende Ankaradayken bir arkadaşımı şehit vermiştim,seni çok iyi anlıyorum"
"O zaman hoşgeldiniz başkomiserim"
"Hoşbuldum Emir komiser"
O sırada hemşire geldi ve
"Bakın korkmayın ama doktor Gizem şehit nişanlısının yanında morkta fenalaştı ve bizde onu sakinleştiriciyle uyuttuk."dedi.
Emniyet müdürü Rıza
"Ne,bu iyi olmadı"dedi.
"Müdürüm doktor hanım hangi şehidimizin nişanlısıydı"diye sordum.
Benim bu soruma pöh başlarını eydiler ve Yüzbaşı Yağız cevap vermişti
"Senin yeni ekip arkadaşın olan komiser Mehmet Uğuray'ın nişanlısıydı doktor Gizem Soylu,1 ay sonra evleniyorlardı ama hikayeleri yarım kaldı."dedi.
O an ağlamıştım çünkü bu o kadar kötüydüki bir kalleş saldırı sonucunda birbirini seven iki insan ayrılıyordu. Benim ağladığımı gören Yüzbaşı Yağız
"Ağlamayın başkomiserim,hadi biz hava alalım olmaz mı? Hem size herşeyi de anlatmış olurum"dedi.
Başımla onayladım ve dışarıya çıkmıştık. Bir banka oturup
"Şehit Üstçavuş Halil Keskin'i anlatır mısınız Yüzbaşım?"dedim.
Ve yüzbaşıda anlatmaya başlamıştı.

Yağız Mert
Bana Halil'i anlatmamı isteyince bende derin bir nefes alıp
"Üstçavuş Halil Keskin evli ve biri oğlan biri kız olmak üzere iki çocuk babasıydı. Oğlu Yiğit 5 yaşında,kızı Hira ise 2 aylıktı. Karısı Ayşe'de öğretmen. Ailesi Aydındalar ve onlar Aydınlılar ailecek hem kendi ailesi hemde eşinin ailesi. Yiğit aslanım o babasını tanıdı ama Hira o babasını tanıyamamıştı bile."dedim.
"Allahım,kaç sehit vericez daha kaç bu terör belası ne zaman son bulucak. Ankara'da görev yapıyorken Cumhurbaşkanına süikat girişiminde bulunmuşlardı ve benim arkadaşım Amir Yusuf Devran Cumhurbaşkanına kendini siper etti ve oracıkta şehit olmuştu."
"Onada allah rahmet eylesin"
"Amin yüzbaşım amin,evet ne zaman terör örgütüne darbe indiriyoruz"
"Ben bilmiyorum emir gelirse gidicez"
"Bende o zamana kadar lojamna yerleşeyim sonrada üzerime ünüformamı giyeyim sonrada buraya tekrar gelirim"
"Olur ben bırakırım seni başkomiserim"
"Olur yüzbaşım"
Arabama binip onu polis lojmanına getirdim,o yeni evine girerken
"Yüzbaşım buyrun beni evde bekleyin"demişti.
"Tamam"deyip.evet girdim.
O odasına girence bende kanepeye oturdum o sırada telefonum çaldı bende cevapladım ve
"Efendim komutanım"
"Yağız hemen Elifle bizim komutanlığa geliyorsunuz toplantı yapıp plan yapıcaz sonrada jöh ve pöh olarak göreve gidiceksiniz"
"Anlaşıldı komutanım 10 dakika'ya oradayız"deyip telefonu kapattım.
Sonrada Elif'e seslenip
"Başkomiser hemen çıkmamız lazım"
"Noldu"
"Toplantı yapılacak çabuk üniformanı giyde çıkalım"
"Tamam yüzbaşım bana 5 dakika verin"demişti.
"Tamam başkomiser"dedim ve beklemeye başladım.
Dediği gibi olmuştu tam 5 dakikada hazırlanmıştı,üniformasını giyip saçlarınıda at kuyruğu bağlamıştı.
"Ben hazırım yüzbaşı hadi gidelim"
"Gidelim başkomiser"
Evden çıkıp arabama bindik sonrada karagaha doğru sürmeye başladım.

BOZKURT VE ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin