Yağız Mert
Gözlerimi açtığımda tavana baktım,Temmuz'un 10'da vurulup 11'inde gözlerimi açmıştım ve 11'inden beride hala hastanenin normal odasındaydım,bugün günlerden ise Temmuz'un 17'siydi ben normal odaya alınalı tam 6 gün olmuş,sıkıntıdan oflayıp bu seferde etrafıma bakınmaya başladım,annem pencereden dışarıya bakıyordu ve Elif'te koltukta uyuyordu. Güzelim benim biraz daha böyle uyursa boynu tutulacaktı,tekrar anneme bakıp
"Anne"dedim.
Annem pencereden başını çevirip bana baktı ve
"Efendim oğlum"dedi.
"Elif'i uyandırır mısın? Biraz daha böyle uyursa boynu tutulacak"dedim.
Annem yanıma gelip anlımdan öptü,sonrada Elif'in yanına gitti ve
"Elif,hadi uyan kızım,bak Yağız'da uyandı"dedi.
Annemin dedikleri üzerine gözlerini açan Elif'im uyku semesiylen ilk anneme sonrada bana baktı sonrada
"Sen hangi ara uyandın"dedi.
"10 dakika önce"dedim.
Elif ilk önce elini ağzına götürerek esnedi sonrada gözlerini ovuşturup
"Ben bir elimi yüzümü yıkayayım anca kendime gelirim"dedi.
"Tamam kızım,sen lavobaya git"dedi annem.
Elif lovobaya gidince annem bana bakıp
"Doktorunu çağırıp geliyorum,sakın kızı üzecek birşey yapma"dedi.
"Allah aşkına annem ben onu ne zaman üzdüm"dedim.
"Sen tabi yoğum bakımda uyutulunca bilmiyorsun ne kadar üzüldüğünü"dedi annem.
Sonrada olanları anlattı,annem anlatmayı bitirince
"O kadar çok mu üzüldü?"diye sordum.
"Evet o kadar çok üzüldü"dedi annem.
Biz konuşmayı bitirince Elif'te gelmişti pencerenin önüne gitmişti ve gözleride kızarıktı,bir dakika yoksa ağlamış mıydı? Annem Elif'in yanına gidip
"İyi misin kızım?"diye sordu.
"İyiyim Zehra teyze"dedi Elif.
Annem hiç üstelemeden dışarıya bakmaya başladı,iyi olduğunun konusunda annemi bir şekilde ikna etti ama kusura bakma gülüm çünkü askerin seni çok iyi tanıyor gözünden anlar senin iyi olmadığını,anneme bakıp
"Anne"dedim.
Annem bana bakıp
"Efendim oğlum"dedi.
"Dışarıya çıkar mısın? Hem doktorumuda bulmuş olursun,olmaz mı?"dedim.
"Tamam oğlum"dedi annem.
Sonra Elif'in omzunu sıkıp odadan çıktı. Elif'e bakıp
"Gel"dedim.
İlk bir anlamadı sonra yanıma geldi ve
"Noldu?"diye sordu.
"Sence?"diye sordum.
"Anlamadım"dedim.
"Peki ben söyliyim güzelim,sen lovabodaylen ağladın mı?"dedim.
"Şey"dedi.
"Ney?"dedim.
"Of! Evet ağladım,çünkü sen 4 kurşun yedin tabi benim yüzümden yedin,sonra ağzından kan geldi,sonra bayıldın,sonra hastaneye getirilirken kalbin durdu,sonra ameliyat masasının üzerinde bir daha durdu,sonra ameliyatın bitince doktorun senin hakkında hiç iç açıcı şeyler söylemedi çünkü kurşunlardan birisi karnına,birisi karnının 5 cm yukarısında,birisi göğsünün sağ tarafına,birisinde sol tarafında yani kalbinin biraz yanınındaydı,sonra sen yoğum bakıma alınınca sana bağlanan o kablolar beni dahada korkuttu,sonra yoğum bakımdayken senin kalbin durdu neyseki geri döndün,sonra senin yanına girebileceğimizi söyledi doktorun benim girmem karar verildi,sonra Serdar abigil senin bana aldığın bu yüzüğü verdiler,sonra senin hainleri yakalayınca bana evlenme teklifi edeceğini söyleyince ağladım,sonra senin yanına girdim,seninle konuştum ve sana dur gitme şarkısını söyledim,sonra sen uyandın ve bana evlenme teklifi ettin,lavoboda ağlama nedenim bunlardı işte"dedi
Güzelim benim ağlama nedenlerine bak ya kıyamam ben sana,gülümsedim,gülümsediğimi gören Elif
"Gülme"dedi.
"Gülmüyorum"dedim.
"Gülmüyor musun? Görüyorum ben bıyık altından gülüyorsun"dedi.
Ciddileşip
"Elif"dedim.
"Efendim"dedi.
"Tamam gülmüyorum oldu mu?"dedim.
"Oldu,bu diyolog bana bir şeyi hatırlattı sanki"dedi.
"Neyi"dedim.
"Bir diziyi,hatta sen başrol adam çok benziyorsun ama huy olarak tabikide"dedi.
"Allah Allah,kimmiş bu acaba"dedim.
"Siyah Beyaz Aşk'taki Ferhat karakterine huy olarak çok benziyorsun,oda senin gibi odundu"dedi.
"İyide ben odun değilim"dedim.
"İyi tamam değilsin"dedi.
"Elif"dedim.
"Ne Elif'i iyi tamam odun değilsin dedik ya"dedi.
Tamam ağzımı açmış birşey diyecekken kapı açıldı,annem ve doktorum gelmişti,doktorum ama bakıp
"Günaydın yüzbaşım,nasılsınız"dedi.
"Hastaneden çıkarsam çok iyi olucam doktor bey,ne zaman çıkabilirim acaba"dedim.
"Annenle konuştum,bende zaten sizi bugün taburcu etmeyi düşünüyordum,şimdi siz hazırlanırken bende annenizle sizin taburcu işlemlerinizi hallediyoruz"dedi.
Sonra annemle doktorum taburcu işlemlerini halletmek için odadan çıktılar Yasemin'de kolumdaki serumları çıkarınca gitti ve biz Asenamla baş başa kalmıştık,dolapta bir tsört ve eşortman çıkartıp bana uzattı sonrada
"Gitti lavoboda giyin gel"dedi.
"Emredersiniz Asenam"dedim ve lavoboya gittim.
********************
Yarım saat sonra taburcu işlemlerim hal olmuş ve giyinik bir şekilde hastaneden çıktık,havayı iyicene içime çekip
"Oh be dünya varmış,kurban olduğum allahım çok şükür"dedim.
"Tabi,birazdan benim evimde de çok şükür diyecek mısın"dedi Elif.
Elif'e anlamsız bir bakış atıp
"Niye ki?"diye sordum.
"Şimdi değil eve varınca söylicem"dedi Elif.
"Peki"dedim.
Üçümüzde Elif'in arabasına bindik ve yola çıktık,Elif yaralanınca ben onu şöförü olmuştum şimdide o benim şöförüm oldu. Bir saat süren yolculuk ardından polis lojmanlarına gelmiştik,arabadan inip Elif'in oturduğu lojmana doğru ilerlemeye başladık,gelince Elif anahterle kapıyı açtı,ilk annem,sonra ben en sonrada kendi girince kapıyı kapattı,Elif odasına doğru ilerlerken annemle bizde oturma odasında oturduk. 5 dakika sonra elinde mevresimlerle gelen Elif
"İyileşeğe kadar Zehra teyzeyle ben bakıcaz sana ve hani ben yaralanınca sen iznini kullanmıştı ya şimdi bende seni için iznimi kullandım,o yüzden tamamen iyileşeğe kadar bizim elimizdesin"dedi Elif.
Ben içimden söylenirken Elif'len annemde benim için koltuğu hazırlamayı koyuldular.
18.07.2023 tarihinde yazıldı.
Yazardan: selamün aleyküm okurlarım yeni bölümlen yani 36.bölümlen karşınızdayım. Bir sonraki bölüm yani 37.bölüm Elif'in anlatımıylan olucak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
ChickLitHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...
