Aylin Çınar
Bugün güzel bir gündü,hava güneşli normalde temmuz ayı sıcak olmazdı ama son yıllarda ağustos sıcaklığı gibi bir sıcaklık vardı. Neyse kızlarla birikte askerî karagahın bahçesinde oturuyorduk ve sohbet ediyorduk o sırada Melda Serdar abinin ona nasıl çıkma teklifi ettiğini anlatıyordu,imrenmedim değil çünkü jöh'ın en romantik askeri Serdar abiydi,bizim pöh'ın en romantiğide Arda'ydı,onunla sevgili olacak hatta evlenicek olan kız çok şanslıydı. Allahım neden bende Melda gibi romantik bir adama aşık olmadım ki,Melda Serdar abiyi severken ben ise Ali'yi sevmiştim,cidden şaka gibi tamam bir polise göre Ali çok yakışıklı bir adamdı ama romantik değildi de. Neyse ben bunları düşünürken Elif'in
"Aylin nerelere daldın öyle daldığın yerden çık çabuk"dediğini duydum.
Elif'e bakıp
"Ne oldu Elif"diye sordum.
Benim bu soruma karşılık Melda'da
"Aylin sen benim dediklerimi duydun mu?"diye sordu.
"Üzgünüm Melda dalmışım"dedim.
"Sorun değil Aylin,Ali abiyi mi düşünüyorsun?"dedi Melda.
"Evet"dedim.
Benim bu söylediğime karşılık Melda ve Elif gülmüşlerdi. Bir beş dakika sonra ise gülüşleri sinsi bir gülümsemeye dönüştü,onlara noldu bakışı atınca Elif
"Arkana bak"dedi.
Arkama baktığımda komiser Ali buraya geliyordu. Hafiten kendime çeki düzen verdim ve yüzüme gülümseme yerleştirdim ve
"Merhaba komiserim"dedim.
Bunu dememle Ali bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı sonrada
"Sanada merhaba Aylin ama yüzünde komik birşey mi varda sırıtiyorsun?"dedi.
Biranda gülümsemem solmuştu,ben kesinlikle aşk konusunda bahtsızdım,neyse yüzüme ciddi bir ifade verip
"Yok birşey komiserim ben sadece nezaketen gülümsemiştim asla yüzünüzde komik birşey yoktu"dedim.
Benim bunu dememle
"İyi hazırlan"
"Neden"
"Çukurca'a gitmemiz gerekiyor"
"Sadece ikimiz mi?"
"Evet yani bunda tuhaf birşey yok"
"Bence böyle gidelim malum ne olacağı belli olmaz"
"Peki o zaman,yürü"
Bir dakika yürü mü demişti o az önce hemde kaba bir ses tonuyla,benim yürümediğimi gören bir adet odun Ali komiser
"Yürümek için davetiye mi bekliyorsun Aylin yürüsene"dedi.
Bende gözlerimi devirip yürümeye başladım.
********
Ali Yurtcu
Çukurca'a varıncaya kadar Aylin camdan dışarıyı izlemişti,ilçeye gelincede yüzüme bakmadan yürümeye başladı. Acaba ona kaba mı davrandım diye bir soru sormıcam çünkü kaba davrandığımın farkındayım,derin bir nefes alıp
"Üzgünüm"dedim.
"Ne için"
"Az önceki davranışım için"
"Sorun yok komiserim"
Kırgındı biliyorum hemde çok kırgındı,romantik bir adam değildim ve onun beni sevdiğini geçen seneden beri biliyordum ama işte sorun onda değildi bendeyi ve bu yüzeden geçen sene ona yüz vermemiştim hemde asla çünkü ona karşı hislerimden emin değildim ancak bu sene emin olabilmiştim. 1-2 yere uğradıktan sonra ortalık karıştı,Aylin hemen silahına davranıp koşmaya başladı bende peşinden. Biz oraya varınca,herifin bir kadının birini sokak ortasında hakaret edip hırpalıyordu. Direk Aylin'e baktım çünkü böyle durumlardan nefret ederdi. Etraftaki insanlara baktım,flim izler gibi izliyorlardı,içimden'hay ben sizin insanlığınıza'diye söylendim. O sırada kadını hırpalayan şahız bizi görmüş olacakki
"Kim polis'e haber verdi lan"diye bağırıp havaya ateş etmeye başladı.
Aylin sırıtıp
"Hiçkimse haber vermedi senin elindeki silah sesine geldik"dedi.
O harifte
"Ha öyle mi?"dedi.
"Evet öyle"demişti Aylinde.
Sonra o herif Aylin'e silahını doğrultu ve
"Çok cesursun memur hanım ama malesefki bu cesurluğun sonun olucak"dedi.
"Hiç sanmam"dedi Aylin.
O herif silahın tetiğini çekti ve
"O zaman hoşçakal polis hanım"dedi.
"Aylin"diye haykırıp Aylin'in önüne geçtim ve benim geçmemle birlikte silahta ateş almıştı hemde 3 defa.
Bedenim uyuşmaya başlamıştı,sesler uğultu halinde geliyordu,bacaklarım ise beni taşıyamacak hale gelmişti,terlediğimi hissedebiliyordum,hemde fazlasıyla sonra birsi
"Ali"demiş.
Sesin sahibi Aylindi,daha fazla ayakta kalamadım ve sevdiğim kadın'ın yani Aylin'in kollarına yığıldım,ona bakıp
"Aylin"dedim fısıltıyla.
"Efendim komiserim"
"Ağlama bizimkilere haber ver"
"Telsizlerimiz yanımızda değil"dedi.
Sonra telefonunu çıkartıp birşey yaptı ve kulağına götürüp birşeyler söyledi konuşması bitince bana baktı ve
"Ambulansı yollayacaklar birazdan nolur dayan Ali"dedi.
Gülümseyip
"Aylin"dedim.
"Efendim"dedi ağlayarak.
Öksürüp
"Ben herşeyin farkındayım"
"Neyin"
"Beni sevdiğini en başından beri biliyordum ve bu yüzden sana hep ters davrandım,ama sonra ise bende seni sevmeye hatta sana aşık olmaya başladım. O gün roket atılırken kendimi sana siper etmiştim çünkü senin tek bir saçının teline zarar gelsin istememiştim,şimdi ise senin için bir daha kendimi siper ettim. İkimizde bayrağa ve vatan'a aşık iki insanız ama birbirimizide aşığız,komiser yardımcısı Aylin Çınar seni çok seviyorum kendime kabullendirmediğim zamanlarda da seni seviyordum. Aylin"dedim.
"Tamam bu kadarı yeter artık kendini yorma"
"Üzgünüm sarışın"
"Üzgün olma"
"Seni seviyorum"dedim ve kendimi daha karanlığa bıraktım.
******
Aylin Çınar
Uyumuştu,beni sevdiğini söyledikten sonra gözlerini kapatmıştı. Canım yanıyordu. Ona sarılıp
"ALİ"diye haykırdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
Genç Kız EdebiyatıHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...