Elif Şahin
Çukurca sınırındaki Kavaklı köyünü temizleyeli tam tamına 6 ay olmuştu bu süre zafında ülkede 6 Şubat 2023 pazartesi günü ise 11 ili,11 ilin ilçelerini ve bu 11 ilin ilçelerinin köyleriyle kasabalarını etkileyen büyük bir deprem olmuştu 4:17,o gün feleket bir güne uyanmıştık ve biz bu depremi öğrendiğimiz gün Kavaklı köyünden daha yeni gelmiştik,hemen haber kanalını açıp arama kurtarmalara bakmıştık,sonra 13:24'te 2.bir deprem meydana gelmişti ve spikerleri ve muabirlerin işlerini zorlaştırmıştı,iki depremde çok ağır bedeller ödenmişti o kadar çok kayıplarımız olmuştuki Pöh ve Kayı timi hem kutarma anlarını izleyip hemde ağlamıştık. Daha sonralarda ramazan ayı,ramazan bayramı,seçim,anneler günü,babalar günü ve kurban bayramı derken zaman hızlı geçmişti,Yağızla ikimiz ramazan bayramına son 3 gün kala ilk Ankara'ya Selcan annemle bayramlaşmaya sonrada,Kars'a aynı zamanda Yağız'ın memleketi ve annesi Zehra hanımın yanına gitmiştik bayramlaşmaya,Zehra hanım emekli edebiyet öğretmeniymiş ve eşi Hasan Yüzbaşı şehit olunca Yağız için hem anne hemde baba olmuş,Zehra hanım eşine olan aşkını anlatırken gözleri dolmuştu tabi Yağız ve benimde, benim gözlerimin dolmasının nedeni ise annemde Zehra hanım gibi babama aşıktı. Zehra hanım o gün hem hüzünlenmişti hemde hemen toparlanıp bizim morelimizi düzeltmişti,ramazan bayramının bitimine son 1 gün kala Zehra hanım'ın arkadaşı ve kızı gelmişlerdi,açıkcası o gün neredeysen cinnet geçirecektim çünkü Zehra hanımın arkadaşının kızı Bilge Yağız'ın ağzının içine düşücekti,neyseki Yağız o kıza bakmayıp benimle ilgilenmişti,Zehra hanım beni tanımak istercesine sorular sordu bende cevaplamıştım hemde hepsini ve ben o cevaplardan sonra lovobaya gitmek için izin isteyip lovoboda saatlerce ağlamıştım,Zehra hanım ben lovoboda çıkınca gönlümü almıştı ve beni neşelendirmişti,o günde akşam saatlerinde uçakla geri Hakkari'ye ordanda Çukurca'ya gitmiştik. Bugün ise günlerden Temmuz'un 6'sıydı ve biz emniyette,Kayı timi'de askeri karagahtaydılar,ben bunları düşünürken,Mesut-Melek ve Turgut-Aslıhan tartışmalarını duydum yeminle bıktım ya kaç ay oldu hala küçük çocuklar gibi kavga ediyorlardı allahım. Daha fazla dayanamayan Ramazan
"Yeter artık şu tartışmaya bir son verin"dedi.
Tartışmayı kesen dörtlü Ramazan'a baktılar
"Bize değil inatcı Mesut ve Turgut komiserler de bu Ramzan abi"dedi Melek.
"Biz mi inatcıyız Melek komiser?"diye sordu Mesut abi.
"Tabi siz inatcısınız geldiğimiz günden beri Melek ve benimle uğraşıyorsunuz"dedi Aslıhan.
"Ama sizde kaşınıyorsunuz"dedi Turgut abi.
Aslıhan ve Melek tam ağızlarını açmışlardıki
"Ay yeter şu kavgaya bir son verin yeminle Rıza müdüre dicem artık"dedim.
Mesut abi Meleğe bakıp
"Özür dilerim Melek sen geldiğin günden beri seninle uğraşıyorum affet beni"dedi.
Turgut abide Aslıhan'a bakıp
"Üzgünüm Aslıhan affet beni bir daha asla seninle uğraşmıcam"dedi.
Melek ve Aslıhan ilk birbirlerine baktılar sonra Melek Mesut abiye,Aslıhanda Turgut abiye bakıp
"Tamam affettik"dediler.
Polis Özel Harekat olarak geri kalanlarımız rahat bir nefes almıştık.***************
Yağız Mert
Evet bugün günlerden temmuz'un altısıydı ama bir sorun var o da benim timden 6 kişinin bitmek bilmeyen inatlaşmalardı,yeminle bıktım artık daha fazla dayanamayak
"YETER LAN TARTIŞIP DURMAYIN ARTIK NE DERDİNİZ VARSA SÖYLEYİNDE BİZDE KURTURALIM SİZDE"diye bağırmıştım.
Altılı bana şaşkınca bakarken ben ise onlara tek kaşımı kaldırıp bakıyordum,şaşkınlığı ilk atan Halime
"Komutanım biz geldiğimiz günden beri bizim burnumuzdan geliyorlar,bizde kendimiz savunuyoruz"demişti.
"Doğru komutanım"dedi Merve.
"Halbuki biz onlara bir şeyde dememiştik"demişti Esra'da.
"Ertuğul,Ahmet ve Selim sizin bu kızlarla derdiniz ne?"diye sordum.
"Valla komutanım ukalalar bizde hadlerini bildirmek istedik"dedi Ertuğrul.
"Aynen komutanım"dedi Ahmet.
"Doğru"dedi Selim.
"Ukalalarsa hadlerini bildirmek size mi düştü lan bana ya da Fırat komutana niye demiyorsunuz"dedim sonrada kızlara dönüp
"Hadi bunlar sizinle uğraşıyor bahaneleri ukala olmanızmış,peki siz niye bunlara uyuyorsunuz bana deseydiniz ya"dedim.
Altısıda başlarını öne eğip
"Özür dileriz komutanım"dediler.
Ertuğrul Halime'ye bakıp
"Halime özür dilerim bundan sonra bir daha seninle uğraşmıcam asla"dedi.
Ahmet Esra'ya bakıp
"Bende senden özür dilerim Esra bir daha olmıcak"dedi.
Selim'de Merve'ye bakıp
"Merve affet beni bundan sonra asla senle uğraşmıcam"dedi.
Halime,Esra ve Merve ilk şaşırsalarda sonra
"Özrünüzü kabul ediyoruz"dediler.
Bu barışma üzerine Kayı timi rahat bir nefes almıştık.26.06.2023 tarihinde yazıldı.
27.06.2023 tarihinde düzenlendi.Yazardan 1: Selamün aleyküm okurlarım 28. bölümlen karşınızdayım,öncelikle 5 ay bölüm atamadığım için özür dilerim,depremde,ramzandı,ramazan bayramıdı,seçimdi ve Yks'di derken kitabı unuttum ve vakkimde olmadı,bundan sonra bölümleri atıcam.
Yazardan 2: Bölümün başlığındaki kısaltılmış isimler\shipler
Melmes=Mesut ve Melek
Erhal=Ertuğrul ve Halime
Ahes=Ahmet ve Esra
Selmer=Selim ve Merve
Astur=Turgut ve AslıhanYazardan 3: bazı belirlediğim bölümlerden karakterlerimin ship isimlerini kullanıcam bilginize.
Son olarak bir sonraki bölüm yani 29.Bölüm Yağız'ın anlatımıylan olacak bilginize.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
ChickLitHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...