BOZKURT VE ASENA

4.bölüm:Elif'in Çukurca'daki ilk operasyonunundan dönüşü

Elif Şahin
Tatışma hala devam ediyordu ve biz bu itlerden kurtulamıyorduk,gerçi güya baskını biz yapıcaktık ama baskın yiyen biz olmuştuk,haklılardı içimizde hain ve ya hainler vardı. Yüzbaşı Yağız'a baktım ve
"Bence Murat haklı içimizde hain ve ya hainler var,o yüzden bu oparasyonlarda baskın yiyen taraf biz oluyoruz,zaten ben gelmeden öncede yemişsiniz şimdide benimle birlikte bir daha yediniz"dedim.
"Biliyorum başkomiser biliyorum,ama o haini hainleri elime geçirirsem yeminle ölümleri elimden olucak onun onlar yüzünden Halil ve Mehmet'i şehit verdik. Ama ant olsunki onları şehit eden iti itleri ve hain hainleri öldürüp şehitlerimin kanlarını yerde bırakmıcam ant olsunki"demişti.
Ama sinirliydi sinirlenmekte haklıda çünkü kardeşi bildiği askeri ve polis'i şehit etmişlerdi ve bu öfke tek Yağız'da yoktu jöh ve pöh hepsi sinirliydiler. Sonra bir ses duydum
"Gebertin lan şunları ne askerler nede polisler sağ çıkmayacak buradan"dedi.
Ama ben bu sesi biliyordum bu allah kahretsin annem,babam ve amirimin katili buradaydı. Sinirden benimle birlikte biri daha aynı anda
"İt herif"diye bağırdık.
Benim bu bağrışıma jöh ve pöh bana bakmışlardı,şimdi onları çok iyi anlıyordum,bende şaşkınlıkla Yağız yüzbaşına bakmıştım oda bana şaşkınlıkla bakıyordu.
"Sen bu iti nerden biliyorsun"diye sordu.
"Biliyorum bir yerden asıl sen nerden biliyorsun"diye sordum.
"Bende biryerden biliyorum"dedi.
Kesinlikle yalan söylüyordu ama üstelemicem oda şimdilik. Gerçi bende yalan söylemiştim annem,babam ve amirimin katili diyemezdim ona. Önüme döndüğümde Yağızla aynı anda
"Kaçma lan it"diye bağırdık.
Tam o it Çolak'a doğru gidicekken tökezleyip birinin üzerine düştüm tabi üzerine düştüğüm kişi beni kollarıyla tutmuştu ama malesefki ikimizde şuan yerdeydik,üzerine düştüğüm kişiye baktım ve Yağız yüzbaşıyla bakışmaya başladık,ben daha ne olduğunu anlamaya çalışırken
"Kalk üzerimden başkomiser,Çolak iti kaçıyor"dedi.
"Tamam kalkıyorum yüzbaşı"dedim.
Üzerinden kalktım oda kalkmıştı ama malesefki Çolak iti kaçmıştı,Yağız bana bakıp
"Hepsi senin suçun başkomiser niye tökezleyip üzerime düştünki"dedi.
"Haklısın ama sende beni tutmak yerine Çolak itinin peşinden gitseydin ya"dedim.
"Yaralısın ve bir daha yaralanma diye tuttum ben seni başkomiser"diye bağırdı.
"Bir daha yaralanmazdım yüzbaşı"diye bağırdım.
"Öyle mi başkomiser"
"Öyle yüzbaşı"
O sırada telsisten generalin sesi geldi tabi Rıza amirinde ikimizde birbirimize ölümcül bakış atıp telsislere cevap verdik.
"Dinliyorum müdürüm"
"Operasyon nasıldı Elif"
"İyiydi benim yaralanmam dışında jöh ve pöh'da kayıp yok"
"Tamam Elif geri dönün birazdan helikopter gelicek o zamana kadar ineceği yere kadar yürürsünüz"
"Tamam müdürüm emredersiniz"deyip telsisi kapattım.
O sırada Yağız yüzbaşında kendi telsisini kapatmıştı. Ona bakıp
"Gidelim mi?"diye sordum.
"Olur"
Sonra ekiplerimize dönüp
"Gidiyoruz"dedik.
Operasyon yerinden helikopterin ineceği yere kadar yürümüştük sonrada helikopterler binip Çukurcu'a doğru yola çıktık.
*****
Yağız Mert
Helikoptere binip yola çıkalı 10 dakika olmuştu ve Elif dalgındı ona bakıp
"Seni kırdıysan özür dilerim biliyorsunki Çolak'ı yakalamak üzereydik lakin yakalayadık"
"Önemli değil"
"Neden polis oldun başkomiser"diye sordum.
Benim soruma Elif ise şu cevabı verdi
"Bu seni ilgilendirmez yüzbaşım ben size soruyor muyum neden asker oldunuz diye"dedi.
"Hayır sormuyorsunuz başkomiserim"dedim.
"İyi bir daha sende bana neden polis oldun diye sorma anladın mı beni Yüzbaşı Yağız Mert"dedi.
"İyi sormam Başkomiser Elif Şahin"dedim.
"Aslında hiç anlatmak istemediğim bir anı o yüzden sert çıktım"dedi.
"Benimde anlatmak istemediğim bir anım var Elif ama ben anlatmak istiyorum sonrada sen anlat olur mu?"
"Olur Yağız"
"Ben daha küçüktün 8 yaşında falandım,oyun oynuyordum sonra evimize askerler gelmişti yanlarında da babamın komutanı babam askerdi ve Vanda terör örgütünün saldırısı sonucunda şehit edildi ve babamı şehit edende Çolak itiydi. Babamın şehit haberini verdikten sonra annem fenalaştı ve onu hastaneye götürmüşlerdi. Bende o an asker olucağıma dair yemin etmiştim,babamın yolundan gidicektim ve tabikide asker olup vatana bayrağa sahip çıkıp sivilleri koruyacağıma ve babamı gururlandıracağıma yemin ettim. Şuan iyi bir askerim ve ben Çolağı öldürüp hem babamın hem Halille Mehmet'in intikamını alıp hemde vatan bayrağa sahip çıkıp sivilleri koruyacaktım"dedim.
"Başın saolsun baba acısını bilirim çünkü bende senin gibi şehit çocuğuyum"
"Saol,sende anlat babanı nasıl kaybettin"
"Yanlız ben tek babamı değil annemide kaybettim. Babam ve annem polislerdi ve 7-8 yaşlarında onları gözlerimin önünde şehit ettiler daha doğrusu o Çolak iti etti. Annem babam ve ben birgün pazarda alışveriş yapıyorduk ve Çolakla bitlikte bir kaç terörist'te vardı ve hepimizi rehin almışlardı. Annemle babam Çolağa öfleyle baktılar ve babam"Çolak bırak sivilleri tel ben rahin olarak kalayım"demişti. Çolaksa babama"Amir Yunus Şahin ve karısı başkomiser Sema Şahin sizi görmek ne kadarda güzel ama malesefki sizi kızınızın yanında öldürücem"dedi ve annemle babam bana baktılar sonra ise Çolak onları vurdu. Annemi tam kalbinden babamıda kafasından vurdu ve ikiside oraçıkta can verdiler. Amirim Yusuf Devran anlatmıştım hani cumhurbaşkanı korurken şehit oldu işte onuda şehit eden Çolak itiydi. Neden polis olduğuma gelirsek annemle babamın intikamı için ve vatanla bayrağa sahip çıkıp sivilleri korumak için polis oldum."
"Seninde başın sağolsun Elif"
"Sağol Yağız"
Karagaha gelince ikimizde rapor vermek için general ve emniyet müdürünün yanına gitmiştik. Yarım saat süren rapordan sonra general ve müdürle birlikte ekiplerimizin yanına geldik,jöh ve pöh bize selam verdiler ve general
"Hepimiz harikaydınız jöh odalarınıza gidebilirsiniz"dedi.
Sonra Rıza müdürde
"Sizde pöh evlerinize gidebilirsiniz haydi dağılın"
Biz jöh
"Emredersiniz komutanım"dedik.
Pöh'da
"Emredersiniz müdürüm"dediler.
Tam gidicekken Elif'in okundan tuttum ve
"Bekle seni ben bırakayım"dedim.
"Olur"dedi.
Ve karagahtan çıkıp arabama bindik ve bende polis lojmanına doğru sürmeye başladım.