3.bölüm:Elif'in Çukurca'daki ilk operasyonu

1.6K 46 0
                                    

Elif Şahin
Askeri karagaha geldiğimizde direk toptantı salonuna girmiştik. General ve emniyet müdürü jöh ve pöh ekibini toplamıştı,yüzbaşı ve beni gören general
"Hoşgeldiniz çocuklar oturun"dedi.
Bizde denileni yapıp yerlerimize oturduk. Emniyet müdürü boğazını temizleyip
"Evet arkadaşlar biliyorsunuzki bugünkü kalleş pusuda malesefki 2 şehit verdik Halil ve Mehmet,onların cenazeleri düzenlenirken sizde onların kanlarını yerde bırakmıyacaksınız,şimdi plan şöyle"deyip anlatmaya başladı.
Müdürlüğümüz Rıza bey anlatmayı bitirince pöhtan birisi
"Plan güzel müdürüm ama ya bu planda içimizdeki haine ve ya hainlerin kulağına giderse o zaman napıcaz"demişti.
Emniyet müdürü Rıza bey ise
"Bizde onların haberi olmadan oparasyon düzenleriz Murat"demişti.
Adının Murat olduğunu öğrendiğim pöh da
"Olabilir müdürüm"demişti.
Rıza bey ve general bize bakıp
"Çıkın toplantı bitti"dediler ve bizde dışarı çıktık.
Biz dışarı çıkınca jöh ve pöh yanıma geldiler ve içlerinden kadın olan
"Tanışma fırsatımız olmadı kusura bakma,ben jöh'tan teğmen Melda Akbaş"dedi.
"Pöh başkomiseri Elif Şahin bende,tanıştığıma memnun oldum teğmenim"
"Bende başkomiserim bende"
Ve sonra jöh sırayla
"Üstteğmen Serdar Dönmez"
"Çavuş Celil Arslan"
"Teğmen Eren Soylu"
"Asteğmen Ertuğrul Ersoy"
"Teğmen Haluk Solmaz"
"Çavuş Ahmet Kaya"
"Üstçavuş Fatih Oran"
"Çavuş Selim Gündüz"
"Çavuş Güney Erdoğdu"
Jöh'tan sonra pöh'ta sırayla
"Komiser Ramazan Albayrak"
"Komiser Murat Ateş"
"Komiser Cemal Gürsel"
"Beni tanıyorsunuz zaten komiser Emir Soylu"
"Komiser Turgut Doğan"
"Komiser yardımcısı Aylin Çınar"
"Komiser yardımcısı Arda Turhan"
"Komiser Mesut Yazıcı"
"Komiser Ali Yurtcu"
"Ve Komiser yardımcısı Osman Çelik"
"Hepimizle tanıştığıma memnun oldum arkadaşlar"
"Bizde başkomiserim"
"Emir ve Eren sizin soyadlarınız neden aynı bir akrabalığınız mı var?"
Benim bu soruma Emir cevapladı ve
"Evet başkomiserim,Erenle biz ikiz kardeşiz hemde çift yumurta ikiz kardeşi"
"Harbiden mi?"
"Evet başkomiserim Emirlen biz ikiz kardeşiz"
"İkinizin kardeş olması çok güzel"
"Sizin bir kardeşiniz yok mu başkomiserim"diye sordu Emir
"Hayır Emir yok yani öz anlamda yok ama yetimhanedeykende pek arkadaşım yada kardeşim mi demeliyim ama yoktu. Ben hep tek kalırdım kimse beni istemedi hiçkimse"dediğim gibi gözümden bir yaş düşmüştü.
Benim ağladığımı gören Aylin
"Başkomiserim iyi misiniz?"diye sordu.
"İyiyim Aylin merak etme sadece anılar geldi aklıma kötü anılarım"dedim.

Yağız Mert
Başkomiser bunları söyleyince hepmiz onun adına üzülmüştük. Emir ve Eren birbirlerine baktılar ve Eren
"Aslında bizimde birbirimizden başka kardeşi yok"demişti.
Başkomiser Elif Erene bakıp
"Neden?"diye sordu.
"Biz iki kardeşiz ve bizden başka çocukta yoktu ama istersen bir dakika başkomiserim siz kaç yaşındaydınız"diye sordu Emir.
"24 buçuk yaşındayım Emir,10 Aralıkta 25'ime giricem"dedi Elif.
"Erenle biz senden iki yaş büyüğüz yani biz 27 yaşındayız o zaman sen bizim hiç olmayan kız kardeşimiz olur musun? Bizde senin iç olmayan abilerin nedersin?"diye sordu.
O an Elif'e baktım gözlerinin içi parıldamıştı.
"Olur"dedi.
O sırada Selim'de
"Tek onlar değil hepmiz senin abin olabiliriz,Melda ve Aylinde senin olmayan kız kardeşin olurlar.Melda,Aylin nedersiniz?"
"Olur"diye cevapladılar Meldayla Aylin.
"Saolunda diğerleri kaç yaşındalar.
"Yağız Yüzbaşım 32'sine gircek ama hala 31 yaşında. Melda 25'ne daha yeni girdi. Serdar 1991 doğumlu yani 31 yaşında. Celil'de 1991 doğumlu oda 31 yaşında. Ertuğrul 1992 doğumlu yani 30 yaşında.Haluk 1992 doğumlu yani 30 yaşında. Ahmet'te 1992 doğumlu o da 30 yaşında. Fatih,Selim ve Güney 1993'lüler yani 29 yaşındalar. Ramzan,Murat,Cemal ve Mesut onlarda 1993'lüler yani 29 yaşındalar. Turgut,Mesut,Ali ve Osman onlarda 1994'lüler yani 28 yaşındalar. Aylinde 1997 doğumlu yani 25 yaşında"diye cevapladı Eren.
O an başkomiserin ağzından bir"hııı"nidası dökülmüştü. Sonrada
"Vay be Melda ve Aylin hariç hepiniz benden büyükmüşsünüz"dedi.
Biz böyle konuşurken içeriye bir asker girdi,selam verip
"Komutanım operasyon dümesine basıldı hazırlanıp çıkıcakmışsınız"dedi.
"Tamam asker çıkabilirsin"dedim.
Heber veren asker çıkınca jöh ve pöh'a döndün ve
"Hadi çıkıyoruz"dedim.
Jöh'tan
"Emrederseniz komutanım"sesi yükselirken.
Pöh Elif'e baktılar ve Elif'te
"Çıkalım"dedi.
Elif'in onayını alan pöh'ta
"Emrederseniz başkomiserim"demişlerdi.
****
Hepimiz helikopterden inmiştik ve etrafı gözetliyorduk. Yine bir gariplik vardı ve bu beni rahatsız ediyordu,inşallah yine pusuya düşmeyiz diye geçirdim içimden. Dağların arkasında pusu almıştık ve öylece bekliyorduk,bende çatışma çıkasağa kadar jöh ve pöh'a baktım. En son gözlerim Elif'i bulunca
"Noldu sıkılmışa benziyorsun başkomiser"diye sordum.
Benim bu soruma karşılık Elif yanıma geldi ve
"Hayır sıkılmadım yüzbaşı sadece heyecanlıyım sonuçta doğu tarafındaki ilk görevim değil mi?"dedi.
"Doğru da bana bak başkomiser bir daha yerinden kalkarsan kötü olur,o yüzden şimdi yanımda kal"dedim.
Bana gözlerini kısıp
"Emredersiniz komutanım"dedi. Sonrada
"Sizcede bu sessizlik çok tuhaf değil mi?"
"Haklısın gerçektende çok tuhaf"
Sonra Celil'in
"Yere yatın füze"diye bağırdığını işittik.
Ben refleks olarak kendimi Elif'e siper edip yere yattım. Benimle birlikte Serdar Melda'ya, Ali'de Aylin'e siper olmuştu. Elif'in üstünden kalkıp
"İyi misin?"diye sordum.
"Evet iyiyim sayenizde iyiyim saolun"
"Önemli değil"dedim ve tüfeğimi alıp ateş etmeye başladım. Ben karşı ateş başlatınca jöh ve pöh'da benimle birlikte karşı ateş başlattılar.
"Allah kahretsin ya yine tuzağa düşmüştük"dedi Güney.
O sırada Fatih
"Çok söylenmede şu şerefsizlerden indir lan"demişti.
Aklımdan Fatih ve Güney niye böyleler diye geçirdim. Yeminle bıkmıştım bunlardan,o sırada Murat'da
"Lan siz ikiniz tartışacağınıza şu itleri indirsenize salaklar"demişti.
Gerçi 5 tane falan terörist indirmiştik ama bunlar it sürüsüydü mitoz bölünme gerçekleştiriyorlardı bir vurdukça it sürüsü çoğalıyordu.
"İt sürüleri çoğalmasanıza lan"dedi Mesut.
"Lan Mesut seninde çenen açıldı,konuşacağına indirmeye devam etsene mal"dedi Turgut'da.
Güney ve Fatih'in tartışması yetmiyormuş gibi birde Mesutla Turgut'un tartışması vardı. Elif'e baktım tartışan dörtlüye bakıyordu ve daha fazla dayanmayarak
"Siz dördünüz tartışmayı bırakıp şu itleri öldürsenize"diye bağırdı.
"Emrederseniz başkomiserim"dediler.
Elif'te dörtlüye bakıp
"İyi"dedi ama tam tartışmaya devam edicekken"ah"dediğini duydum.
O kolunu tutup siper alıken bende ona bakıp
"İyi misin Elif?"
"İyiyim sadece sıyırdı"
"İzin ver yarana bakayım"
"Tamam"dedi ve elini çekti.
Bende o sırada yarasına baktım ve cebimden bir bez parçası çıkarıp yaralı koluna sardım. Bana bakıp gülümsedi ve
"Teşekkür ederim yüzbaşı"dedi.
"Önemli değil başkomiser"dedim.

BOZKURT VE ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin