16.bölüm:Yağız'ın Elif'i Kaybetme Korkusu

520 19 0
                                    

Yağız Mert
Kayı timi olarak 3 haftadır Çukurca'nın Çığlı köyünü teröristlerden temizlemeye çalışıyorduk,biz öldürdükce başka bir grup geliyordu ve haylilen Kayı Timi olarak hepimizin sinirleri alt üst olmuştu,sonra Ertuğrul'un sesini duydum
"Yeter be,biz öldürüyoruz başka bir grup geliyor,artık bunlar canımı sıkmaya başladı"dedi.
"Haklısın aslanım,ama köydeki masumlar için bu grubuda öldürmeliyiz"dedim.
"Keşke Pöh'da burda olsalardı,onlarla birlikte köyü bu itlerden 3 hafta değil 3 günde temizlerdik"dedi Eren.
"Kardeşin olduğu için istiyordun demi Eren"dedi Ahmet.
"Hayır,masumları daha çabuk kurtarıldık onun için dedim"dedi Eren.
"Eren çok haklı,onlarla omuz omuz çatışmayı özledim"dedi Serdar.
"He valla bende özledim,hele Turgutla Mesudun birbirlerine laf kavgalarınıda özledim"dedi Fatih.
"Sanki biz onlardan farklıyız Fatih"dedi Güney.
"Onlarınkı daha bir eğlenceli oluyordu"dedi Fatih.
"Çene çalacağınıza indirin şunları,tamam bende Eren'e hak veriyorum ama şuan masum sivillerin hayatı tehlikede o yüzden çatışmaya devam edin hadi"dedim.
Yarım saat süren çatışmadan sonra bir tane terörist silahını yere bırakıp ellerini havaya kaldırıp
"Tamam ateş etmeyin testim oluyorum"dedi.
"Yavaşcan gel"diye bağırdım.
10 dakika sonra testim olan teröristi tutuklamıştık. Telsisi elime alıp
"Kayı 1'den komutana cevap verin komutanım burası temiz tamam"dedim.
"Ellerinize sağlık Kayı 1 şimdi helikopter geliyor,köyden çıkın ve ineceği yere kadar yürüyün Yağız"dedi Fırat General.
"Emredersiniz komutanım"deyip Time dünüp
"Helikopterin inceği yere kadar yürüyoruz haydi"dedim.
"Emredersiniz komutanım"dediler.
Yarım saat süren bir yürüyüşten sonra helikopter gelmişti,binip yerlerimize oturduk,ama yakaladığımız it sırıtıyordu hemde bana bakarak. Sinirlerime hakim olup
"Hayırdır niye sırtlan gibi sırıtıyorsun"dedim.
Hiç istifasını bozmayıp
"Duydumki Jöh'ın başkomiseriylen sevgili olmuşsun yüzbaşı,yazık Çolak öldürdüğü amir Yunus ve başkomiser Sema'nın kızlarını çoktan onların yanlarına postalamıştır"demesiylen başımdan kaynar sular dökülmüştü.
Daha fazla sinirlerime hakim olmayarak
"Ne diyorsun lan sen gebertirim seni!"dedim.
Benim sinirli halim ona keyif vermiş olucakki şunları söyledi
"Bilmiyor muydun yüzbaşı? Seninki 29 ekim cumhuriyet bayramından bir tane bombalı eve girdi ve o girmesiylende bomba patladı,yazık oldu halbuki duyduğuma göre çokda güzel bir kadınmış yazık"dedi.
Ve işe o an o itin boğazına yapışmıştım,öyle bir sıkıyordumki boğduğum itin nefesi kesilmişti. Sonra kollarımdan iki kişi tuttu,kolları tutan kişilere baktım Haluk ve Celil'di
"Komutanım bırakın bu iti sağ salim götürmemiz gerekiyor"dedi Haluk.
"Haluk haklı komutanım bırakın şu iti bırakınki hem askeriyedeki hayini hemde emniyet müdürlüğündeki hayini öğrenelim"demişti Celil'de.
Kendime gelip o iti bırakmıştım zatende karegahada gelmiştik,helikopteden inip teröristi nezarataneye götürüp kilitlemiştik,Fırat komutanın odasına gittim ve kapıyı çalıp beklemeye başladım ama içerden ses gelmemişti,sonra nöbetçi askerin yanına gittim ve
"Aslanım Fırat komutanım nerede"diye sordum.
"Komutanım Fırat komutanım Pöh'lan birlikte Çukurca devlet hastanesindelar ve 7 gündür Elif başkomiserim'in uyanmasını bekliyorlar"dedi.
"Anlamadım oğlum ne demek istiyorsun ne olmuş Elif'e"dedim.
"Elif başkomiserim bombalı saldırıda ağır yaralandı ve 7 gündürde yoğum bakımda ölüm kalım savaşı veriyor"dedi.
Demek o it bir nevi doğruyu söylemiş,askeriyenin içine girdim ve
"Kayı timi hastaneye"dedim.
"Komutanım noldu?"diye sordu Eren.
"Eren,Elif 7 gündür yoğum bakımda ölüm kalım savaşı veriyormuş ve 29 ekim cumhuriyet bayramında ağır yaralanmış"dedim.
"Hayır komutanım,ciddi değilsiniz demi?"diye sordu Melda.
"Malesefki dediklerimin hepsi ciddi"dedim.
"O zaman komutanım ne bekliyoruz hemen hastaneye gidelim"dedi Güney.
Başımla olumlu cevap verdim ve Kayı timi olarak hepimiz askeriyeden çıkıp Çukurca devlet hastanesine doğru yola çıktık.

****************
Hastaneye vardığımızda danışmanın yanına gittik ve
"Buraya 7 gün önce yani 29 ekimde bombalı saldırıda ağır yaralanan bir polis memuru getirilmiş Elif Şahin kaçıncı kattaki yoğum bakımda yatıyor?"diye sordum.
"Evet getirildi, 5.kattaki yoğum bakımda yatıyor"dedi danışman.
Danışmanlığın oradan ayrılıp 5.katta çıktık,çıkmamızlanda Pöh,Rıza müdürü ve komutanı gördük,bizim geldiğimizi anlamış olacaklarki bize baktılar hemen yanlarına gidip
"Emir nasıl olmuş,nasıl olmuş bombalı saldırı hadi kardeşim anlat"dedi Eren.
Emir derin bir nefes alıp olayı anlatmaya başladı.

(29Ekim/Olayın Olduğu Gün)
Yazar
Bomba patlar patlamaz terörle mücadele başkomiseri Sinan Acar sırıttı,eline Çolağın verdiği telefonu alıp
"Alo Çolak"
"Ne var la Sinan"
"Artık iş tamam Çolak kız yaşamıyor,bu bombalı eve girdi ve bomba patladı,yani kız öldü şimdide çok sevgili yüzbaşısı Yağız Mert'te,o ne zaman geberecek"
"Çok yakında o da geberecek sen şimdi oradan uzaklaş kimse senden şüphenenmesin"
"Emredersin başkan"dedi ve telefonu kapattı yıkılmış ve yanan eve son defa bakıp
"Hoşçakal güzeller güzel Elif,seni tanımak çok güzeldi"deyip olay yerinden ayrıldı,
Sinan ayrılır ayrılmazda Pöh olay yerine gelmişlerdi,geldikleri gibide şok olmuşlardı,şoku ilk atlatan Aylin
"Elif,o nerede ve tabi Sinan başkomiser"diye sordu.
"Bilimiyoruz sarışınım"dedi Ali.
Sonra yıkık evin her tarafını aramaya başladılar,Emir gözlerini bir yere odakladı ve oraya doğru yürümeye başladı vardığında ise Elif'in ilk elini sonrada kanla kaplı kafasını gördü
"Elif"dedi ve Elif'in üzerindeki ağırlığı kaldırmaya başladı,Pöh'ın geri kalanları Emir'e baktılar ve
"Emir napıyorsun"diye sordu Murat.
"Elif'i buldum ama bu moloz yığınının altında kalmış yardım edinde onu oradan çıkartalım"dedi Emir.
Aylin hariç diğerleri Emir'e yardım ettiler,Elif'i moloz yığınının altından kurtarınca Ali Aylin'e bakıp
"Aylin ambulansı ara çabuk"dedi.
Aylin denileni yapıp ambulansı aradı,10 dakika sonra ambulans geldi ve Elif'i sedyeye yatırıp ambulansa bindirdiler yanında da Aylin binmişti.

(4 Kasım/Olaydan 7 Gün Sonra)
Yağız Mert
Duyduklarım karşısında kanım çekilmişti resmen ölüden farkım yoktu şuan,Arda bana bakıp
"Yağız abi,Elif hastaneye kaldırıldığından beri,konuşmak için yanına hiç kimse girmedi sen gir istersen"dedi.
Cevap verecek gücüm yoktu,sadece kafamı çevirip yoğum bakımın içerisine yatan gülüme baktım.

Yazardan:sevgili okurlarım bir sonraki bölüm hep Yağız'ın anlatımıylan olucaktır bilginize.

BOZKURT VE ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin