Elif Şahin
Evet bugün o gündü yani Pöh ve Kayı timinin iş birliğinin bitti o gün ve biz Pöh olarak askeri karagahtan tamamen ayrılıyorduk,hem lojmanlarımızın onarımı bitmişti hemde artık Çukurca Emniyet müdürlüğünde görevimizde devam edicektik,gerçi benim ekip kaldıkları yerden devam ediceklerdi bende onlarla birlikte devam edecektim gerçi benimki ilk olacaktı ama neyse,bu arada Ali abi iyileşti ve hastenedende çıkmıştıda,ben bunları geçici olarak kaldığım askeri karagahtaki odamdan düşünüyordum,birden kapı çaldı düşüncelerimden sıyrılıp
"Gel"diye seslendim kapımı çalan kişiye.
Kapı açıldı Yağız içeriye girip
"Konuşabilir miyiz?"diye sordu.
"Elbette,ne hakkında peki?"dedim.
"Hatırlıyor musun Çukurca'ya ilk geldiğin günü?"diye sordu.
"Evet,ilk yanlış anlaşılmıştım sonra herşeyi anlatınca ise hepsinin yüzünün aldığı hal unutmamak elde değil,yinede yanlış anlaşılmamın bir nedeni 2 tane şehitlerimizin olduğu gün benim tahinimin çıkıp buraya gelmem olmuştu"dedim.
"Doğru,o günü bende unutamıyorum o kalleş pusuya düşüp hem Halil abiyi hemde Mehmet'i ağır yaralamışlardı ve Halil abi oracıkta benim kollarımda şehit olmuştu,Halil abinin naşını getirirken ağır yaralı polis kardeşim Mehmet'ide yetiştirmiştik ve Mehmet'i hemen ameliyet'a almışlardı ve bende kan vermiştim ona ama malesefki benim verdiğim kan Mehmet'e yetişemeden nişanlısı Gizem'in tüm müdahalerine rağmen şehit olmuştu,sonra ben işte hastane bahçesine çıktım ve olanları düşünürken senin geldiğini komutan söyledi ve seni havaalanından almamıda söyledi,bende işe emire uyup seni almaya gelmiştim,sonrasını sende biliyorsun"dedi.
"Evet biliyorum"dedim.
Sonra kapı birkez daha çaldı ve
"Gel"dedim yine.
İçeriye bir tane er asker girip
"Komutanım ve başkomiserim yemek başlamak üzere komutan ve Rıza müdür sizi bekliyorlar"dedi.
"Tamam asker geliyoruz çıkabilrisin"dedi Yağız.
Asker emredersiniz komutanım dedi ve asker selamı verip çıktı. Yağız bana bakıp
"Hadi Elif daha fazla bekletmeyelim bu konuşmayı yemekten sonrada devam edebiliriz"dedi.
Başımı tamam olarak saladım ve ikimizde askeriyenin yemekhanesine gittik,vardığımızda bütün masalar birleşik ve sadece karşılıklı olarak iki tane boş sandalye vardı,ilerleyip boş sandalyelere oturduk. O sırada Fırat general ayağa kalkıp
"Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz,burada toplanmamızın nedeni ise artık Pöh'la olan işbirliğimizin bitmiş olması,ben umarımki bir daha işbirliği yaparız ama değil mi Rıza müdürüm"dedi.
Rıza müdür gülümseyip
"Olur Fırat generalim olur,rabbim nasip ederse olur"dedi.
"İnşallah Rıza müdürüm,inşallah rabbim nasip eder"dedi Fırat general.
Pöh ve Kayı timi hep bir ağızdan
"İnşallah"dedik.
Sonra Fırat general
"Neyse bismillahirrahmanirrahim deyip artık yemeklerimize başlayalım"dedi.
Ve herkes besmele çekip yemeklerini yemeğe başladık,ben arada bir çaktırmadan Yağız'a bakıyordum,bir askere göre yakışıklıydı gözleride çekikti ama bozkurt gibide bakışları vardı artık emin oldumki Yağız'a bu yüzden Bozkurt diyorlardı.*************
Yağız Mert
Yemek başlamıştı ve galiba Elif farkında değildi çünkü bana arada bir baktığını görebiliyordum,20 dakika sonra yemek fastı bitmişti ve tatlı fastına geçtik,ama bu saferde ben ona çaktırmadan bakıyordum,evet Yağız yüzbaşı bugün Elif'e aşık olduğunu söyledin söyledin yoksa bu fırsat bir daha eline geçmez,ben bunları düşünürken birden Azerin'den Çırpınırdın Karadeniz çalmaya başladı,Elifle birbirimize baktık sonra Rıza müdürün sesini işittik ve
"Fırat generalim,noluyor?"dedi şaşkınca.
"Jöh olarak sizi karagahtan Azerin'in Çırpınırdın Karadeniz şarkısıyla uğrulamak istedim"dedi.
Yapmayın be komutanım ben Elif geldiği günden beri ona alışmıştım hatta o güzel buz mavisi gözlerine bakıp huzur buluyordum neden hatırlattınız şimdi,gerçi telefon diye birşey vardı telefonlanda konuşurduk ama işte aşık olunca insan böyle düşünmüyordu,sonra Elif benim suratımın asıldığını fark edip
"Yüzbaşım iyi misiniz?"diye sordu.
"Evet iyiyim başkomiserim ama sizinle dışarıda birşey konuşabilir miyim?"dedim.
"Azeri şarkı bitsin sonra çıkalım hem zaten bitnesinede az kaldı"dedi.
"Olur"dedim.
Şarkı biteseye kadar Elif şarkıya eşlik etmişti ve seside çok güzeldi,Azerin'den Çıpınırdın Karadeniz şarkısı bitince ikimizde müsade isteyip askeriyenin bahçesine çıktık.Yazardan:çiçekler bu bölüm ana karakterlerin anlatımıylan oldu,bir sonraki bölüm yazarın ağzından olucak ve kararkerlerimin kimler olarak göründüğünüde yani foto olarak görünüşlerini atıcam.
Medya:Azerin=Çırpınırdın Karadeniz

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
Chick-LitHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...