Yağız Mert
Arda'nın söyledilerini iyicene düşünüp
"Doktoru nerede?"diye sordum.
Benim bu sorumun üzerine bir tane doktor geldi,Rıza müdür doktora bakıp
"Elif'in durumunda bir değişiklik var mı?"diye sordu.
Doktorda
"Malesef bir değişiklik yok Rıza bey ama birisi yanında girip onunla konuşabilir ve şayet hasta onu duyuyor ise durumunda bir değişiklik olur"dedi.
Doktorun bu dedikleri üzerine
"O zamam ben girebilir miyim yanına?"diye sordum.
Doktor bana bakıp
"Nesi oluyorsunuz hastanın"dedi.
"Yavuklusuyum yani sevgilisiyim"dedim.
"Peki siz girebilirsiniz lütfen beni takip edin"dedi ve ilerlemeye başladı bende peşinden gittim.
5 dakika sonra yoğum bakıma girdik ve doktor
"Biliyorsunuzki hasta uyuduğu halde sizi duyucak o yüzden konuşma için 10 dakikanız var"dedi.
Başımı sallayıp,yarenimin elinden tuttum ve
"Elif ben geldim,söz verdiğim gibi geri geldim ama sözümü tuttuğum günse senin burada yattığını öğrendim,Elif benim kızıl gülüm gül bahçem uyan artık çok uyumuşsun birtanem yetmedi mi 7 günlük uyku ha? Elif sana türkü söylersem beni duyar mısın yarenim?"deyip Edip Akbayram'dan Hasretinle Yandı Gönlüm türküsünü söylemeye başladım.
Türküyü bitirdikten sonra tekrar yarenime baktım ve
"Hadi Elif,uyan artık bak kaç gündür hasterinle yanıyordu gönlüm uyanki bu hasretinle yanmış olan gönlüm sönsün yarenim"dedim ve dememlemde Elif'in elini tuttuğum elim sımsıkı sıkılıyordu.
Başımı kaldırıp ilk önce sıkılmış olan elime baktım sonrada Elif'e baktım ve gözlerini açmış bana bakıyordu sonrada
"Uyandım askerim uyandım hasterimlen yanmış olan gönlünü söndürmek için uyandım"dedi.
"Uyandın yarenim uyandın ve hasretinlen yanmış olan gönlüm söndü"dedim.
Doktor ilk bana bakıp
"Artık çıkmanız lazım sonrada ben hepinize Elif hanım ile ilgili değişikliği söylicem"dedi.
Doktoru onaylayıp Elif'in anlından öptüm sonrada yoğum bakımdan çıktım. Benim çıktığımı gören Pöh ve Kayı timi bana bakıp
"Yağız abi birşey mi oldu? Yoksa Elif?"diye sordu Emir.
"Doktor yanında sakin olun herşeyi doktor söyleyecekmiş"dedim.
10 dakika sonra doktor çıktı ve
"Hepinize çok büyük geçmiş olsun hasta hayati tehlikeyi atlattı ve şuan onu normal odaya alıcaz,tekrardan çok geçmiş olsun"dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Yarım saat sonra Elif'i normal odaya aldılar ve hepimiz yanına gittik girdiğimizde ise tavana baktığını gördük,hepimiz adına Selim o soruyu sordu
"Hayırıdır Elif niye öyle tavana bakıyorsun?".
"29 Ekim günü olanları düşünüyordum sadece"demişti Elif'te.
"Ne gibi mesela?"diye sordu Ali.
"Sinan başkomiserin dedikleri ve tuhaf davranışı,ben o eve girdiğimde benim ardımdan kendisinde gireceğini söylemişti ama ben eve girer girmez bomba patlamıştı ve bana kalırsa emniyetin içindeki hain o"dedi.
"Haklısın Elif ve Pöh erkekleri olarak en başından beri ondan şüphe duyuyorduk zatende gözümüz onu tutmuyorduda"dedi Ramazan.
"Bence karagahtaki hainide biliyor"dedi Ahmet.
"Şuanlık ondan şüphe ettiğimizi belli etmeyelim böylelikle hem onu hemde karagahtaki haini aynı anda yakalamış oluruz"dedim.
Pöh ve Kayı timi aynı anda
"Anlaşıldı"dedikler.
Biz böyle konuşurken doktorlan birlikte komutan ve Rıza müdür girdiler,Fırat komutan Elif'e bakıp
"Nasılsın kızım ağrın falan yok demi?"diye sordu.
"Allaha çok şükürki iyiyim Fırat komutanım birazcık başım ağrıyor o kadar"dedi Elif.
"İyisin iyi maşallah Elif kızım"dedi Rıza müdür.
"Baş ağrınız normal Elif hanım,moloz yığnının altında kalmışsınız"dedi doktor sonrada
"Kontroller için tekrar gelirim"deyip gitti.
"Eh hadi bakalım Kayı timi bizde karagaha gidelim"dedi Komutan.
"Hadi Pöh bizde emniyete gidelim çok başladık görevleri"demişti Rızamüdürde.
Ben komutana şaşkınlıklan bakarken komutanda
"Sen hariç Yağız sen Elif'in yanında kalıyorsun,hasret giderin"dedi.
"Saolun komutanım"dedim.
Kayı timi Pöh bize veda edip komutan ve Rıza müdürlen birlikte gittiler. Onlar gidince bizde başbaşa kalmıştık diyecektimki bu saferde Sinan başkomiser gelmişti hemde elinde çiçeklerlen,Elif nezaketen gülümseyerek
"Hoşgeldiniz Sinan başkomiserim"dedi.
"Hoşbuldum Elif başkomiserim,bu çiçekler sizin için"deyip çiçekleri Elif'e verdi.
"Teşekkürler çok incesiniz Sinan başkomiserim"dedi Elif.
"Rica ederim ne demek"dedi Sinan başkomiser.
İtiraf ediyorum Kayı timi olarak biz bile bu herife uyuzduk ve ben daha beter uyuz oldum. Sinan başkomiser ona baktığımı anlamış olacakki bana bakıp
"Bir sorun mu var Yağız yüzbaşım?"diye sordu.
"Hiçbir sorun yok Sinan başkomiserim"dedim.
Tekrar Elif'e bakıp
"Artık gitmem gerek,tekrar uğrarım,görüşürüz Elifcim"dedi.
"Görüşürüz başkomiserim"dedi Elif.
Sinan başkomiser gittikten sonra Elif'e baktım o da bana bakıp kıkırdamaya başladı ve
"İyi misin Yağız?"diye sordu.
"Iyiyim Elif"dedim.
"Bana pek öyle gelmedi sanki"dedi ve gülmeye başladı.
"Gülme Elif,yüzsüz herif uyuz oluyorum,birde gıcıklığınaElifcim diyor"dedim ama Elif hala gülüyordu sonrada
"Yağız"
"Ne?"
"Askerim sen kıskandın mı?"
"Yo ne alaka,hem neyini kıskanırım şu herifin ben bikere daha yakışıklıydım ve daha karizmayım"
"Orası öyle ama şimdi allah var Sinan başkomiserde yakışıklı hakkını yeme"
"Ne ciddi misin sen Elif?"
"Şaka yaptım yüzbaşım hemen kızmayın,hiç kimse benim askerimden yakışıklı olmaz"
"Başkomiserim benim gönlümü böyle alamazsınız ben diyim"
"Allah allah e nasıl alıcam gönlünüzü yüzbaşım"
"Yanağımdan öpersen olabilir"
"Yanağını uzatta öpeyim askerim"
Dediğini yapıp yanağımı uzattım öptükten sonrada
"Oldu mu yakışıklı ve karizma askerim?"
"Oldu yarenim oldu"Not:bir sonraki bölüm Elif'in anlatımıylan olucaktır bilginize.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
ChickLitHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...