Elif Şahin
Bugün Kasımın 7'siydi ben uyanalı 2 gün olmuştu ama tetbir amaclı beni 2 gün daha hastanede tutmuşlardı,allahım sıkıntıdan patlamak üzereyim hem Pöh'la operasyonlara çıkmayıda özlemiştim,oflayıp sağ tarafıma baktım,Yağız uyuyordu. Belliki baya yorulmuş,Kayı timi öldürdükce teröristler boş durmayıp daha fazla geliyorlarmış hayliyende bizim Kayı timide baya yorulmuşlar gerçi benimki birde benim yanımda refakatci olarakda kaldı yorulup böyle uyuması baya normaldı. Ben bunları düşünürken kapı açıldı ve içeriye doktorumla birlikte Selcan annemde girmişti. Bir dakika nasıl ya şimdi Selcan annem burada mıydı? Yoksa ben sıkıntıdan hayal mı görmeye başlamıştım? Töbe yarabbim töbe. Doktorum bana gülümseyip
"Bugün nasılsınız başkomiserim?"diye sordu.
"Valla ne yalan söyliyim buradan çıkarsam daha iyi olucam,lütfen artık beni taburcu edin ha?"dedim.
"Tamam raburcu işlemini başlatıyorum ama imza lazım"dedi doktor.
Sonrada
"Yüzbaşımı uyandırmayacak mısınız?"diye sordu.
"Asker oğlum uyusun doktor bey ben kızımın taburcu işlemini hallederim"dedi Selcan annem.
Sonrada doktorlan birlikte çıktılar,demek ki hayal değilmiş,Selcan annem gerçektende burada Hakkari Çukurca'da.**********
Taburcu işlemlerim hallolunca hastaneden çıkmıştık,çantamı Yağız taşıyordu ve arabasının kilidini açtı,o küçük valizimi ve Selcan annemin valizini bagaja koyarken ben sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna oturdum Selcan annemde arka koltuğa oturmuştu. Valizleri bagaja yerleştiren Yağız sürücü koltuğuna oturdu ve kemerini bağlayıp arabayı çalıştırdı. Yolculuk ederken hiç kimseden ses çıkmıyordu ve sessizliği bozan kişi Selcan annem oldu
"Elif insan annesini arayıp herşeyi anlatırdı,tamam yaralandığını anlatmak istemedin ama sevgilin olduğununuda mı söylemek istemedin kızım?"diye sordu.
"Valla validem ani oldu daha yeniyiz hem unuttumda malum işler yüzünden"dedim.
Benim bu söylediklerime karşılık Yağız'da
"Yalan söylüyor ben ona Eylülde çıkma teklifi ettim,size 2 ay olmasına rağmen söylememesi beni şaşırttı"demişti.
"2 aydır mı sevgilisiniz siz Elif?"dedi Selcan annem.
"Evet Selcan annem 2 aydır sevgiliyiz ama işte aklıma sana söylemek gelmedi ki,o 2 ay içerisinde kafam doluydu"dedim.
Selcan annem bana bunları seninle sonra konuşucaz gibisinde kafasını salladı ve Yağız'a bakıp
"Kimsin sen oğlum? Nerelisin? Ailen neredeler? Kaç senedir askersin? Kaç yaşındasın? Mesleyin ne?"diye soru yağmuruna tuttu.
Yağız bana bakıp
"Kayı Timi Yüzbaşısı Yağız Mert. Karslıyım. Annem Karsta ama babam ben 8 yaşındayken şehit oldu tabi babamda benim gibi askerdi. 10-11 senedir askerim. 32 yaşındayım. Mesleyimde dediğim gibi askerim"dedi.
"Öncelikle başın sağolsun oğlum babanın şehit olduğunu bilmiyordum. Peki kaç senedir Çukurca'dasın? Ve son olarak kızıma iyi bakabilir misin onu mutlu edebilir misin onunla ciddi düşünüyor musun evlenmek gibi?"dedi Selcan annem.
"Önemli değil sonuçta kızınızın sevdiğini tanımaya çalışıyorsunuz. 5 senedir buradayım"dedi sonrada bana gülümseyip
"Ona çok iyi bakıcam,onu mutlu edicem,onunla ciddi düşünüyorum ve ilerleyen zamanda evlilik neden olmasın"dedi.
Selcan annem Yağız'a bakıp
"Bak Yüzbaşı oğlum Elif öz ailesini kaybettikten sonra hayata zor tutundu yetimhaneye getirildiği gün hiçkimse ona sıcak bakmadı hem ondan uzaklaşırlardı. Bu yüzden de Elif hep yanlız olurdu,çocuklar oyun oynarken Elif onlara bakardı,sonra o çocuklar Elif'in onlara baktığını görüncede ona kızıl ucube derlerdi,Elif'in kalbini o kadar çok kırdılar ki. Elif hergün her gece benim kollarımda ağlarlardı ve Selcan anne neden beni hiç sevmiyorlar ben onlara naptım gibi sorular sorardı. Birgün Defne adındaki yetimhanedeki başka bir kız Elif'e iftira attı ve Elif beni kıskandığı için beni darp etti dedi. Yetimhanede Elif'e tek ben sahip çıkardım birde yeni gelen bir yetim ķız daha vardı adı neydi"dedi.
"Melek'ti,Melek Alasya'ydı, yetimhenede tek arkadaşımda Melek olmuştu"dedim.
"Doğru Melek'ti. Kuzum benim adı gibi kendide Melekti. O da Elif gibi Özel Harekat Polisi,sahi Elif sen Melek'len konuştor musun?"diye sordu Selcan annem.
"Evet hatta tahininde çıktığını söyledi çalıştığı yerdeki amiri Meleğin burnundan gelmiş Melekte bu yüzden doğu tarflarına tahinini istemiş ama söylemedi nereye istediğini"dedim.
Biz böyle sohbet ederken polis lojmanlarına gelmiştik,arabadan inip benim oturduğum lojmanın önüne geldik,apartmana girip benim oturduğum kata geldik ve Yağız anahtarlan kapıyı acıp içeriye girdik. Selcan annem bize bakıp
"Ben mutfağa geçiyorum sizde oturun ama uslu uslu oturun ha"dedi.
Bizde kıkırdayarak tamam dedik ve Selcan annem mutfağa gitti. O sırada Yağız bana bakıp
"Senin için iznimi kullandım"dedi.
"Ciddi misin?"diye sordum.
"Evet"dedi.
1 dakika sonra Selcan annem geldi ve
"Elif tamamen iyileşeğe kadar komutan oğlumlan bana emanetsin"dedi.
"Bana Yağız diyebilirsiniz Selcan hanım"dedi Yağız.
"Peki Yağız oğlum"dedi Selcan annem.
Gülümsedim şimdiden Selcan annemlen Yağız iyi anlaşmışlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOZKURT VE ASENA
Genç Kız EdebiyatıHakkari/Çukurca'da görev yapan Jöh Yüzbaşı'sı Yağız Mert ve Pöh başkomiseri Elif Şahin başından geçenleri anlatmaktadır. Bir gün görevden sonra şu konuşmayı yaparlar "Neden polis oldun başkomiser"diye sordu Yağız. Elif ise şu cevabı verdi "bu sizi i...