seul/2022
Jeon Jungkook üniversitesinden çıkıp derin bir nefes alarak kolunun altına sıkıştırdığı defterleriyle beraber hızlanırken tam olarak neye yetişmesi gerektiğini bilmiyordu.
Bugün tüm ailesi ve arkadaşları için önemli bir gündü.
Çünkü bundan tam seksen sene önce bugün büyük büyük dedesi -babasının dedesi yani- muhteşem bir zafer kazanmıştı hem insanlık hem de cadıların geleceği için. Jeon Jeongguk. Şehirlerini istila edip onları altı yıldır boyunduruk altında tutan kökenleri dağıtmıştı bir gecede.
Ona, babasına, dedesine ve diğer tüm cadılara o günden beri anlatılan tek şey buydu. Hiçbir detaya girmeden, tek gecede hepsini topladığı gibi dağıttığı gerçeği. Çocukluğundan beri onun bu zaferiyle büyümüşken adları ve dedesinin söylediği kadarıyla yüzleri benzediği -dedesi aynısınız diyordu- için sanki o kurtarmış gibi gurur duyuyordu kendisiyle.
Büyük büyük dedesi Jeongguk, kökenlerden en hırçın olanını kalbinden hançerleyip uykuya yatırmıştı. Bu olağanüstü bir olaydı kesinlikle. Bir cadının, kendi soyundan bir cadının bunu yapmış olması hele olayı daha üst bir seviyeye çıkarıyordu kendi içinde.
Kim Taehyung hançerlenmiş, tabutuna yatırılmış ve öldürülemez olmasına rağmen büyük büyük dedesi sağ olsun seksen senedir derin bir uykuda uyuyor.
Köken hakkında bildikleri bunlardı. Daha doğrusu herkesin bildikleri bu kadardı. Onlar küçüklüğünden beri sadece hayatlarının nasıl Jeon Jeongguk tarafından rahata kavuştuğuyla büyümüşlerdi. Kim Taehyung'un nasıl bu hale geldiği, yeri, nasıl kurtulacağı ya da ailesinin bu konuyu nasıl kolay kabul ettiği pek bilinmeyen detaylardı ve herkesin düşüncesine göre bu detaylar Jeongguk'la mezara girmişti.
Tüm cadılar bunu böyle kabullense ve bu konu hayatlarında yer tutmasa bile konu Jungkook için böyle değildi. Meraklı bir gençti o ve kafasında oturmayıp acabalarla dolu bir sürü konu vardı. Kimse onun sorduğu sorulara doğru düzgün cevap veremezken bazen de kızıyorlardı 'neden böyle şeyler düşünüyorsun' diye. Ailesi için her şey olup bitmişti ama Jungkook göre çözülmesi gereken bir sürü şey vardı işte.
Kim Taehyung'un nerede olduğu ve büyünün nasıl bozulacağı gibi.
Derin bir nefes vererek siyah motorsikletinin başına geldiğinde sırtındaki çantayı motorunun üzerine koymuş, fermuarını açarak kolunun altındaki defterlerini yerleştirmeye başlamıştı.
"Güzel botlar. Yürümesi zor olmuyor mu?"
Jungkook irkilerek motoruna yaslanan kıza döndüğünde şaşkınlığını atarak dudaklarını birbirine bastırdı ve sırıtarak ayakkabısına bakmasıyla kendisi de baktı.
Yaz kış ayırt etmeden giydiği her zamanki kaba siyah botlarından sadece biriydi işte.
"Pek değil, sevdiğim için sıkıntı olmuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let it go |taekook
FanfictionKöken vampir Kim Taehyung, kendisini uyutup büyüyle saklayan Jeon Jeongguk'un ona benzeyen torunu Jeon Jungkook tarafından yıllar sonra serbest bırakılır. for, wvestian