-
"Sonuç olarak, o parti yapılıyor."
Namjoon, Narae'ye imalı bir şekilde bakıp istediğin oldu dercesine konuştuğunda sırıtarak kadeh kaldıran Narae'ye bakmıştım. Keyifliydi.
"Rica ederim."
"Senin çocukça tavırların yüzünden saçma sapan bir parti yapılacak ve cadılarla aynı ortama gireceğiz. Keyifli olduğun şeye bak."
Taehyung'un yayıldığı koltukta kınayan bakışlar altında gözlerini devirerek konuşmasıyla dudak içimi kemirdim. Cadılarla aynı ortama girmekten bile rahatsız oluyorsun ama içlerinden biriyle öpüşüp duruyorsun, diyemedim.
Tek kaldığımız ana sakladım.
"İstemiyorsan gelme Taehyung, adı üstünde eğlenmek istedim. Onların bizden rahatsız o tavırlarıyla gözlerinin içlerine bakarak dans edip gerçekten bir şeylerin sahibi olduğumuzu biraz daha hatırlatmak istedim. Ne var bunda?"
Narae bıkmış tavrıyla biten kadehini sehpanın üzerine bırakırken yerden tavana uzana camın önünde dışarıyı izleyen Namjoon derin bir nefes ve elindeki içkisiyle bize dönmüştü.
"Bunu 1940 temalı bir kostüm partisiyle mi yapmayı planladın peki?"
Eh, orası öyleydi. Partiler bile bir yere kadar iyiyken benim için kostüm partisi demek ayrı bir saçmalıktı. Özellikle de geçmiş temalı. Narae'nin ise bir amacı mı vardı yoksa gerçekten eğlenmek istediği için mi yapıyordu bilmiyorum ama elbet o da çıkardı ortaya.
"Evet, iyi olmadı mı?"
Sorusu Namjoon ve Taehyung'u biraz daha sinir ederken derin bir nefes alıp aklıma gelenlerle dudaklarımı yaladım.
"Direkt kabul mü ettiler? İtirazsız yani?"
Sorumun ve bakışlarımın odağı Namjoon'ken o da bana bakıp tekli koltuklardan birine atmıştı kendini. Her zaman olan takım elbisesinden ziyade eşofman ve uzun kollu bir üstle dururken bacak bacak üstüne attı.
"Ettiler. Baban aradı ve konuşmak istediğini söyledi. Konuştuk, kabul ettiklerini söyledi."
Anladım dercesine başımı salladım.
"İleride oyunbozanlık yapacaklar. Bu kadar kolay kabul etmeleri çok saçma."
Taehyung'la bakışlarımız kesildiğinde ister istemez ona hak verdim. Hala birbirimize bakmaya devam ettiğimizde dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafam istemsizce omzuma eğildi. Dudağının kenarı hafifçe havalandığında hızla bakışlarımı kaçırdım.
Bu sefer de Namjoon'la göz göze geldiğimde onun bir şeyler anlamak için çatılı olan kaşlarını gördüm ve boğazımı temizleyip dudaklarımı yaladım. Fark etmiş miydiler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let it go |taekook
FanfictionKöken vampir Kim Taehyung, kendisini uyutup büyüyle saklayan Jeon Jeongguk'un ona benzeyen torunu Jeon Jungkook tarafından yıllar sonra serbest bırakılır. for, wvestian