"iki ihtimalin var jungkook"

6.7K 1K 744
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

"Taehyung'u gördün mü?"

Olduğum yerde yeni uyanmışlığın verdiği etkiyle gerinerek salonda oturan ve elindeki fincanla bir şeyler içerek dergi karıştıran Narae'ye baktığımda o da bana bakmış, sırıtmıştı.

"Eh, uyanır uyanmaz yanında göremeyince bir meraklandın herhalde."

Gerinmem duyduklarımla bitip sızlayan başımla yutkunurken birkaç saniye boş boş ona bakıp ardından yüzümü sıvazladım.

"Ne alaka ki? Yanımda olduğunu nerden çıkardın hem? Bir şey sormak için arıyordum belki onu."

Kendimi onun karşısındaki koltuğa uzanır vaziyette attığımda kahkahasını duydum. Gözlerim kısılırken koltuk yastıklarından birini karnımın üzerine koyup sarıldım.

Tamam, onunla uyumuştum ve bu kadar da güzel uyumuşken uyanır uyanmaz onu görmek istemek en büyük hakkımdı sanırım. Onunla uyanmak yani. Öyle olacağını sanmıştım ama sarıldığım yastığı ve sinen kokusu dışında bir iz yoktu.

"Odana baktım bir şey konuşmak için ama yoktun. Sonra dedim ki bir de abime bakayım. Sonra ne göreyim, bizim uyuyan güzel canavarın kolları arasında onuncu rüyasını görüyor."

Yüzümü buruşturarak gözlerimi devirdiğimde kıkırdadı. Rüya görmemiştim bir kere.

"Kızma tamam. Şehir dışındakilerle ilgili halletmesi gereken bir iş vardı. Onun için erkenden gitti. Uyandırmaya kıyamamış sanırım seni."

Derin bir nefes alıp dudak içimi kemirdiğimde bakışlarım bir an boşluğa takıldı. Dün konuşmamıştık böyle bir şey ama keşke sabah gideceğini söyleseydi. Ne yapacağını tabi bir de. Yardım etmek istiyordum ben de. Bu düşünce ve konuşmaları ise sonraya bırakıp Narae'nin önceki dediklerini idrak edip ona baktım tekrar.

"Sen ne konuşacaktın benimle?"

Dergide dolanan bakışları bana tutunduğunda üst üste attığı bacaklarını değiştirip dergiyi kapattı ve kollarını göğsünde bağlayıp omuz silkti.

"Akşamki partiye seni ben hazırlamak istiyorum."

Doğru, akşam parti vardı. Taehyung geleceğine dair söz verdiği için erken gitmişti belki de. İşini bir an önce halledip sözünü tutmak istiyordu. Hazırlık meselesine gelince...

"Özür dilerim ama öyle giyinmeyeceğim. Öyle kıyafetlerim de yok zaten. Hem partiye de çok gelmek istediğim söylenemez."

"Off Jungkook! Çok sıkıcısın! Sana kıyafet falan mı sordum sence. Dedim ki ben hazırlayacağım. Bu bir bildiri sadece. Beşte odama gel yoksa kanını içmekten çekinmem."

Hızla doğruldum ve sertçe baktım ona. Gözlerim kısılırken Taehyung'un da yokluğuyla zaten gergin olan beni sinirlendirdiği için iyice odaklandım. İşe yarar mıydı bilmiyorum ama görecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

let it go |taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin