"her ayrıntınla hoşuma gidiyorsun"

13.2K 1.5K 1.2K
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

"Bakıyorum da yine çok şıksın!"

Merdivenlerden inerken kucağındaki Gyu ile salonda dolanarak bağıran Narae'yle ona bakarak sırıtmıştım. Dersim vardı ve ona gitmek için hazırlanmıştım. Normalde bakımına önem veren bir insandım. Tabi son yaşanılanlar bunu biraz aksatsa bile şimdi biraz daha toparlıyordum. Yeni yeni desek daha doğruydu.

Bugün enerjik uyanmıştım. Eh, Taehyung'un göğsü sırtımı kaplarken kolları arasında sarmalanmamın da etkisi olabilirdi bu ama emin değilim. Onu uyandırmadan kalkmış ve yüzümden silemediğim aptal sırıtmayla da bir özenle hazırlanmıştım.

Dizleri biraz fazla yırtık tüm bacaklarımı saran mavi bir jean ve içine kattığım siyah tişörtüm, üzerine de siyah crop bol bir gömlekle gümüş takılarım ve kalın botlarım vardı.

Sadeydim. Özenim de biraz kendimeydi aslında. Daha iyi hissettiğim için de özenmiş sayabilirdim kendimi. Ki bu bir an da iyi hissetmemin sebebini dün akşama bağlamak daha da mahvediyordu beni.

Taehyung'un sözleri, kendi içimde hissettiğim kalp atışları, dudakları.. işte bunlar beni aynı anda hem mahvedip hem de heyecanlandıran şeylerdi.

Ne olmuştu dün akşam ya?

Benden çekinme, kendini tutma demişti. Yalan yok, bu sözleri bekliyormuşum gibi kendime demiştim ki bu saatten sonra ondan çekinmek de kendimi tutmak da yok. Ona karşı, ne istiyorsam yapacağım.

Hislerim... Taehyung'a elbet bir şeyler hissediyordum ama onunkinden az mı çok mu bilemezdim. Hoşlantı? Bunu deyip kabul etmeyi daha uygun bulmuştum çünkü dediği gibi aramızdaki sadece fiziksel çekimin getirdiği bir şey değildi. Daha fazlasıydı.

"Her zamanki halim."

Evden çıkmayı es geçip ikisinin yanına ilerlediğimde Narae inanmadım dercesine kafasını iki yana salladı.

"Yok yok, bir mutlusun. Parlıyorsun bir şeyler olmuş belli. De ne ara oldu? Daha dün saçma bir toplantıdan çıktın."

Sırıtmamı dudaklarımı birbirine bastırarak yok etmeye çalışırken bana bakan Gyu'nun yanağını ufakça sıktım ve omuzlarımı silktim. Toplantıyı hatırlamak bile moralimi bozmadı. "Bilmem, öyle hissediyorum diyelim."

Daha fazla sırıtmamı tutamadan ona baktığımda kısılan gözleriyle kaşları havalandı. Kesinlikle bir şeylerden şüpheleniyordu. Benim de pek söylemeye niyetim yoktu ama. Ya da onun bilmesine. Narae zaten beni uyarıp dururken bununla her şeyi daha da abartabilirdi. En iyisi anlasa bile susmaktı işte.

"İyi bakalım."

"Gitmem lazım. Akşama görüşürüz."

El sallayıp Gyu'nun yanağını son kez okşadım ve evden çıktım. Motoruma ilerlerken motoruma yaslanmış bedeni görmek şaşırmamı sağladı. Adımlarım yavaşlasa bile durmadım ve yüzümde oluşmak için can atan gülümsemeyle ilerledim.

let it go |taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin