Herkese merhaba, kitabın ilk 9 bölümünü arkamızda bıraktık. Nice 9'lara. Bu ikinci kısım. 20. bölümde 3. kısıma geçeceğiz.
Her neyse, keyifli okumalar.
Desteklerinizi eksik etmeyinII. KISIM
«Z i h i n ve A h m a k»
2. Kısım; Birinci Bölüm.
10. Bölüm: MÜTTEFİKSavaştan yaklaşık on yıldır çıkmış, diğer ülkelerin arasında küçümsenemeyecek bir iktidara sahip olan ülkenin topraklarında; halk uzun zaman sonra ilk defa huzur içindeydi. Tehditler yoktu. Ölümler, kötü şartlar, hastalıklar, fakirlik bitmişti. Herkes öylesine memnundu ki bu halden. Çünkü kâbusu birlikte yaşamışlardı. Başıboş kalınmayacağını sonunda anlamışlardı.
Saray demeye bin şahit isteyen yapıda küçük bir koşuşturma vardı. Herkes babası ölmüş küçük kızın peşinde seferber olmuştu. "Mia!" diye bağırdı sarayın gönüllü hizmetlisi. Küçük bahçedeki küçük kulübeye giderken adımları aceleciydi. İkizi şehirde daha fazla durmazdı küçük kızın. Kızın artık eve gitmesi gerekiyordu.
Kulübenin kapısını çalmak için elini kapıya götürdüğünda sağındaki pencereden bir saksı camı paramparça ederek dışarı fırladı. Yaşlı hizmetçi korkuyla geriye kaydı. Zaten yaşlı kalbi de pek hassastı. "Tanrım! Mia!" diye bağırdı içerideki kadın. Hizmetçi kapıyı açtığında küçük kızı gördü.
Ellerini hareket ettirerek havadaki küpleri hareket ettiriyordu. Hizmetçi ilk geldiğinde lanetlendiğini düşünmüştü ama hayır, gayet sağlıklı olan Kraliçesi ruhunu sihirle beslemeyi seviyordu. Bu kulübede o kraliçenin saraydan daha değerli yaşam alanıydı. Kızın annesi, Kraliçe'nin yakın arkadaşı sarayda gitmek için hazırlanıyordu.
"Hoşgeldin Karen." dedi Kraliçe. Kral'ın göz bebeğiydi. Güzelliğinin de katkısı olmasına rağmen o, birçok kralı dize getiren eşini yetenekleri ile tavlamıştı. "Saksı bir yerine gelmedi ya?" diye sordu panikle.
"Hayır efendim, iyiyim. Fakat Suzan Hanım kızını bekliyor."
Kraliçe, "Duydunuz mu küçük hanım?" diyerek küçük kıza döndü. "Anneniz sizi bekliyor." Kraliçe ellerini hareket ettirerek havadaki küpleri rafa koydu. Böylelikle kızın oyunu sona erdi. Mia mızmızlanırken Kraliçe onun kalın şalını omuzlarına serdi. Şapkasını taktı ve elinden tuttuğu gibi kulübeden çıktılar.
Sarayın önünde eşi ve en yakın arkadaşı konuşuyordu. En yakın arkadaşı, Kraliçe 'yi görünce boğazını temizledi ve eşinden bir adım uzaklaştı. Başta Kraliçe bu durumdan çok rahatsızdı. Fakat arkadaşının fazla samimi hareketleri herkese karşı aynıydı. Çok kıskanç biri olmasına rağmen kötü biri değildi. Tanrı biliyor, içten içe Kraliçe'yi de çok kıskanırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İBLİSLER VE AZİZELER
Science Fiction"Ceylan da biliyor aslında, Tanrı kendisini bir av olarak yarattı. " 🕯️ O Azize'ydi. Ve ruhu benim cılız bedenimde yeşermişti. Sevgisi, nefreti, güçleri, iradesi ve aşkı benim kendi bedenimde yer bulmakta zorlanan ruhumla bir olmak üzereydi. O bi...