Selam aşklarım umarım beğenirsiniz sizin için en güzel şekilde yazmaya çalışacağım...
ROSÉ
Alarm sesiyle güzel uykumdan uyandım. Elimle hala çalan saatime uzandım. Uykulu olduğum için bir türlü kapatamadım. En sonun kafamı yastıktan kaldırırak gözlerimi saate diktim. Sanki düşmanımmış gibi ona bakıyordum.En sonunda alarmı kapatmayı akıl edip kapattım. Yatakta bir sağa bir sola dönüyordum. Ve bir an duraksadım. Nereye kadar böyle dönecektim.
Ayağa kalkar kalkmaz güneş yüzüme vuruyordu. Hemen perdeyi kapattım. Ardından terliklerimi giyip aşağı, mutfağa doğru ilerledim.
Kendime güzelce omlet hazırladım, yanına da ekmek kızarttım.
Kahvaltımı afiyetle yerken telefonumun çalmasıyla irkildim. Yerimden zorla da kalksam koltuğun üstündeki telefonuma ulaştım.
Arayan Jennie'ydi. Jennie benim en yakın arkadaşım, varım yoğum. En kötü günlerimde de en güzel günlerimde de o vardı yanımda.
"Efendim Jen".
"Güzellik hadi kapıdayım bekliyorum. Okula geç kalmak istemeyiz, değil mi?"
"Tamam Jen 5 dakikaya oradayım, bekle beni".
Jennie çok flörtöz biriydi. Hatta bi ara okulda sevgili dedikodumuz çıkmıştı.
Elimdeki tepsiyi tezgaha bırakıp odama doğru koşar adımlarla ilerledim.
İyi ki giyeceğim kıyafeti dün akşam planlamıştım. Yoksa bir saat seçemeyecektim ve Jennie beni öldüreckti.
Elime aldığım krem rengi, ispanyol paça pantolonumu giyindim. Üstüne de pembe, siyah şeritlerin olduğu süveter giydim. Saçlarımı en doğal şekilde hızlıca topladım. Ayıptır söylemesi doğal olmak bana daha çok yakışıyor.
(Askim sana her sey yakisiyor zaten 😩)
Kapının önüne geldiğimde aceleyle çantamı alıp ayakkabılarımı giymeye başladım. En sonda da kapıyı kilitleyip Jennie'ye doğru koşmaya başladım. Umarım sinirlenmemiştir mandu yanaklı, asi arkadaşım.
"Sonunda gelebildin Rosé. Biraz daha bekletseydin seni almadan gidecektim".
Nefes nefese ellerimi dizlerime koymuş bir şekilde konuştum. " Jen valla çok hızlı hazırlandım".
"Tamam tamam sakin ol. Neyse ki mükemmel arkadaşın sana kıyamadı ve bırakamadı".
Kafasıyla arabayı gösterirken "hadi atla" dedi.
İkimizde arabada yerlerimizi aldıktan sonra, Jennie'nin eli radyoya gitti ve önüne ilk gelen şarkıyı açtı.
"I would never fall in love again until İ found her" I said , "I would never fall unless it's you I fall into" I was lost within the darkness, but then I found her I found you.
"Onu bulana kadar bir daha asla aşık olmayacağım"
"Aşık olduğum kişi sen olmadıkça aşık olmam" dedim.
Karanlığın içinde kayboldum ama sorun onu buldum, seni buldum.Açtığı şarkıyı duyunca sanki kalbime bıçak saplanmış gibi hissettim. Bu bizim şarkımızdı. Canım acıyordu. Anılar tekrar gözümün önüne geliyordu. Ağlama isteği uyandırıyordu. Kokusu yine burnuma doluyordu, gülüşü yine aklımda yankılanmaya başladı, ellerini yine ellerimde hissettim ve beni yine ortada bırakıp gidişini hatırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Dream ~Chaelisa~ (G!P)
FanfictionYine gittin sevgilim. Sözünde durmadın. Şimdi yapayalnız ağlıyorum. Yastığına sarılarak uyuyorum. Kokunu özlediğimi söylemiş miydim?