My Dream ~Chaelisa~ (G!P)

Four (M)

Rosé

Evin önüne geldiğimizde Lisa kısaca eve baktı. Derin nefes aldı.

"Burayı çok özledim. Her şeyin ilki buradaydı. Kalbimiz burada birleşti".

Vücudumu ona döndürdüm. Ellerimi anında tutup sıkıca kavradı. Güzel, tapılası, pembe dudaklarını elime bastırdı.

"Evet sevgilim her şeyin ilki buradaydı. Ve devamıda burada olacak, eminim. Çok mutlu olacağız. Söz veriyorum. Bir daha hiç ayrılmayacağız".

Kafasıyla beni onaylamıştı. Gözlerinin dolduğunu fark etmiştim.

" Ağlama güzel gözlüm. Sana gülmek daha çok yakışıyor. Hadi girelim artık".

Yavaş adımlarla kapının önüne geldim. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdik.

Ayakkabılarımızı çıkarıp oturma odasına geçtik. Lisa hemen koltuğa oturdu.

"Tanrım ağlayacağım bütün anılarımız gözümde canlandı".

Hemen yanına oturdum. Ellerimle yüzünü avcumun içine aldım.

" Bebeğim sakın, sakın ağlama. Ağlama vakti değil, geçmiş geçmişte kaldı. Artık tertemiz bir sayfa var önümüzde".

"Tamam sevgilim, söz veriyorum".

Neşeyle ayağa kalktım. " Tamam o zaman ben yemek yapıyorum. Çok acıktım".

"Tamam sevgilim. Ee şey bana bi kaç kıyafet verir misinmisin? Eşyalarım evimde kaldı".

" Tabiikide bebeğim ". Elinden tutup odama ilerledik.

Ben dolaptan kıyafet seçerken o odaya göz gezdiriyorduk.

" Ne oldu. Neden ilk kez görmüş gibi bakıyorsun?"

Birden elini belime sardı.

"Aklıma bu odada yaptıklarımız geldi. Biraz daldım öyle".

Boynuma bi kaç öpücük kondurup, elleriyle belimi okşamaya başladı. Ah Lalisa eskisi gibisin hala. Hiç yerinde duramıyorsun aklın hep ayıp şeylerde.

Kollarından hızlıca kaçtım.

" Hayır, hayır olmaz Lisa. Hemen kıyafetlerini giyiniyirsun. Hala çok sapıksın, şapşal". Gülerek karşılık vermiştim.

"Ben yemeği hazırlamaya başlıyorum. Bekletme hızlıca gel".

Lisa'nın bu yavşak halleri çok hoşuma gidiyor. Onu çok seviyorum tekrar fark ettim. Ben üç yıl Lisa'sız nefes alamadım, gülemedim. Şimdi de yanımda. Bugün en mutlu günüm.

Oturma odasından telefonunu alıp, Jennie'ye okulda olmadığıma, yarın herşeyi tek tek anlatacağıma dair mesaj atmıştım.

Mutfağa ilerleyip. Ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum.

Buldum! Tavuk, makarna ve salata.

Dolaptan aldığım tavuğu doğramaya başladım.

Aniden belimi bir çift el sarınca irkildim.

Lisa, dudaklarını boynuma sürtmeye başladı. Beni huylandırıyordu.

"Aşkım eğer boynumla ilgilenmeyi bırakmazsan aç kalıcaz".

Burnunu boynuma sürtüp konuştu. "Olsun hem ben yemek yemek istemiyorum".

"Neden, hasta mısın? İyi misin? İştahın neden yok? Hastaneye gidelim mi?"

"Şşhh sakin ol bebeğim. Sadece seni yemek istiyorum".

Sitemkar şekilde konuştum. " Ya Lisa ödüm koptu. Böyle şaka yapılır mı?"