Six

207 19 19
                                    

Rosé

Hepimiz filme çoktan dalmıştık. Ben ve Lisa bir koltuğa oturmuş, iyice birbirimize sokulmuştuk. Tabii bir yandan beni beslemeyi unutmuyordu.

Ağzıma mısır koyarken bilerek iki parmağını da ağzıma aldım.

Sadece benim duyabileceğim şekilde, huzur bulduğum sesiyle ufak bi inleme bıraktı.

Dudaklarına kocaman bir gülümse koyup, burnumu sıktı.

"Kedicik oyun mu istiyor?"

Ellerimi iyice beline sarıp derin nefes aldım. "Bilmem belki de anneciğimi özlemişimdir".

"Hmm öyle mi?" Fısıltılı sesiyle, dudağıma üfleyerek konuşmuştu. Bu daha da onu öpme isteği uyandırıyordu.

Lisa sanki aklımı okumuş gibi anında dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı.

Tekrar huzura kavuşmuştum. Sanki bulutların üstündeymiş gibi hissettim. Dudaklarımız sanki birbirimiz için yaratılmıştı.

Gönül ister ki öpüşümüzü derinleştirelim ama Jennie ve Jisoo varken ileri gidemeyiz.

Öksürük sesiyle Lisa'nın dudaklarına veda etmek zorunda kaldım.

"Öhmm" Jennie'ye baktığımda, Lisa'yla bize bir şey imâ etmeye çalışıyor gibiydi.

"Ne oldu unnie?"

"Hani diyorum ki ne yapacaksanız odanız da mı yapsanız".

"Sanane unnie, sevgilin yok diye kıskanıyor musun yoksa?"

Son cümlemi Jisoo'nun tepkisini ölçmek için söylemiştim.

Anında kafamı Jisoo'ya çevirdim. Gözleriyle Jennie'yi süzüyordu.

Aklıma gelen soruyu hem Jennie'ye iyilik yapmak için hem de biraz utandırmak için sormaya karar verdim.

"Jisoo unnie!"

Kafasını Jennie'den çekerek bana doğrulttu. "Hm?"

"Sevgilin var mı?"

Jennie'ye baktığımda kızardığını rahatlıkla fark edebiliyordum. Şuan yerin yedi kat dibine girmek istediğine eminim.

"Sevgilim var".

Siktir! Ne!

Hiç beklemiyordum.

Jennie ağzı yarım açık şok, hayal kırıklığı içinde boş boş Jisoo'nun suratına bakıyordu.

Lanet olsun keşke sormasaydım.

Jisoo sözlerine devam etti. " Çok kibar, çok tatlı birisi. Ve çok komik, iyi kalpli. Onu gerçekten seviyorum ve ciddi düşünüyoruz".

Hay ağzıma tüküreyim. Nerde sordum o soruyu.

Jennie'nin gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Gözleri bir kaç saniye bana döndü. Sanki iki dakika da mahvolmuştu.

Ayaklanıp "b-ben bir tuvalete gideyim" dedi.

Hemen arkasından yanına gitmek için kalktım. "Ben de yatakları hazırlayayım. Bugün burda yatıyorsunuz, itiraz yok. Saat çok geç oldu zaten".

Jennie'nin peşinden ilerledim. Tuvaletin önüne geldiğimde sessizce kapıyı tıklattım.

"Unnie?"

Yavaşça kilidin döndüğünü gördüm. Hemen kapıyı açıp yere oturmuş Jennie'nin yanına eğildim.

"Unnie, üzgünüm".

My Dream ~Chaelisa~ (G!P) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin